Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
30 Ocak, 2023 14:43 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Safranbolu ADD’de 13. Olağan kongre tamamlandı

blankAtatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Safranbolu Şubesi 13. Olağan genel kurulunu tamamladı. Mevcut Başkan İsmet Zühtü Saraçoğlu’nun tek aday olarak girdiği kongrede üst üste 4. defa başkan seçildi. İYİ Parti'den milletvekili aday aday olması beklenen önceki İl Başkanı Av. Ali Çetin Aygün’ün divan başkanlığını yaptığı Leyla Dizdar Kültür Merkezi’ndeki genel kurulda konuşan Başkan Saraçoğlu “Atatürkçü önce hassasiyet, sonra nezaket ve en nihayetinde empati kriterlerine sahip olmalıdır” dedi. ADD’nin temel varlık nedeninin Atatürk devrimlerinin varlığını sürdürebilmesi olduğunu vurgulayan Safranbolu ADD Başkanı İsmet Zühtü Saraçoğlu konuşmasında, “Bu kurum, bundan önce 12 olağan genel kurul gerçekleştirmiştir. Söylemek gerekir ki 12 olağan genel kurul yapmış olmak, önemlidir ve büyük başarıdır. 12 olağan genel kurul yapmış olmak aynı zamanda bir kurumun gücünü ve sağlamlığını da ortaya koyar. blankBir dava, bir devrim, bir inanç, bir sistem, bir ideoloji, kurucularınca meydana getirilir. Ancak, o davanın, o inancın, o devrimin, o ideolojinin, o sistemin varlığını sürdürebilmesi, karşılıksız, beklentisiz, ödünsüz, bedel ödemeyi göze alacak emekçilerinin varlığına bağlıdır. Yani, devrim kadar, devrimi yaratmak kadar, devrimi yaşatacak nesilden nesile akışını sağlayacak emek veren kitlelerin varlığı da son derece önemlidir. İşte ADD, Büyük Türk devriminin veya Büyük Türk aydınlanmasının veya Cumhuriyet devriminin yada Atatürk devriminin varlığını sürdürebilmesi için aranan, şart olan emekçi kitlenin adresidir, çatısıdır. Bu durum ADD’nin temel varlık nedenidir. Emekçi olmak her koşulda zordur, çalışma alanlarının tümünde zordur. Ancak ADD gibi bir devrim kurumunun yaşamasını sürdürebilmesi için var olan yapılarda emekçi olmak daha da zordur. Bu nedenle ADD emekçileri isimsiz kahramanlardır. Dolasıyla ADD isimsiz kahramanların harman olduğu yerdir. Falih Rıfkı’nın meşhur anlatımıyla “Atatürkçü önce hassasiyet, sonra nezaket ve en nihayetinde empati kriterlerine sahip olmalıdır.” blank Hassasiyetin, nezaketin ve empatinin olmadığı bir kurumda barışta yoktur, başarıda yoktur. Hassasiyetin, nezaketin ve empatinin olmadığı toplumda, birlikte yoktur, dirlikte yoktur. Derneğimizin yürekli yurtsever üyeleri, Ünvanları, konumları ne olursa olsun geçmişte bedel ödemiştir ve bedel ödemeye de hazırdır, hazırız. Unutmayalım ki insanlık tarihi karanlık güç odakları ve çıkar çevreleri ile aydınların amansız  ile doludur. Bu amansız mücadelenin bugün aydınlığı temsil eden tarafı Atatürkçülerdir. Mücadelemizde haklıyız ve mutlaka kazanacağız” ifadelerini kullandı. Saraçoğlu başkanlığındaki Safranbolu ADD yönetiminde Demet Çubukçu, Meral Batur, H. Selma Demirci, Hasan Uğur, Mehmet Erdil ve Can Kuş yer aldı.blank      
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
13 Mayıs, 2025 11:57 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karabük’te Nüfusun Yenilenme Oranı Azalıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı verilerine göre, Karabük'te bir yıl içinde 1.943 bebek dünyaya geldi.

İl genelinde toplam doğurganlık hızı 1,20 çocuk olarak açıklandı. Türkiye genelinde canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kaydedildi.

Türkiye’de Doğurganlık Oranları Düşüşte

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı verilerine göre, ülke genelinde doğurganlık oranları belirgin bir düşüş eğiliminde seyrediyor. Bu yıl açıklanan verilere göre, toplam doğurganlık hızı 1,48 çocuk seviyesinde kalırken, toplam canlı doğan bebek sayısı ise 937 bin 559 olarak kayıtlara geçti.

İl bazında ise Karabük’te 2024 yılında toplam 1.943 bebek dünyaya gelirken, ilin toplam doğurganlık hızı 1,20 çocuk olarak açıklandı. Bölge illeri arasında Zonguldak’ta 4.090 bebek doğarken, toplam doğurganlık oranı 1,15 çocuk seviyesinde. Bartın’da ise 1.471 bebek doğmuş olup, doğurganlık hızı 1,12 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’de doğurganlık oranı 2001 yılında 2,38 çocuk iken, 2014 yılından itibaren sürekli azalarak 2024 yılında 1,48’e geriledi. Bu seviyenin, nüfusun kendini yenilemesi için gereken 2,10’un oldukça altında kalması, ilerleyen yıllarda yaşlı nüfus oranını artırabileceği ve ekonomik, sosyal dengeleri olumsuz etkileyebileceği endişesini beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, doğurganlık oranlarındaki bu düşüşün, özellikle genç nüfusun azalması ve yaşlanan nüfus yapısının daha da belirgin hale gelmesiyle ekonomik ve sosyal politikaların yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Yetkilileri ise aile destek programlarının artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Türkiye’nin nüfus dinamiklerindeki bu değişim, uzun vadede ülkedeki yaşam kalitesi, sağlık ve sosyal hizmetler gibi pek çok alanı etkileyebilir. Uzmanlar, nüfusun sürdürülebilirliği ve ekonomik büyüme açısından bu gelişmelerin yakından izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.