blank
Avatarı
Emine Çelik tarafından
25 Haziran, 2025 14:26 tarihinde yayınlandı

10. Ulusal Anorganik Kimya Kongresi KBÜ’de gerçekleştirildi

Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 10. Ulusal Anorganik Kimya Kongresi, üç gün süren bilimsel programın ardından sona erdi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açılışa; KBÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Gökoğlu, Türkiye Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın, Kongre Başkanı Prof. Dr. Şaban Uysal ile çok sayıda akademisyen, araştırmacı ve öğrenci katıldı.

“KİMYA, HAYATIN HER ALANINDA VAR”

Açılışta konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, temel bilimlerin insanlık için taşıdığı hayati öneme dikkat çekerek şunları söyledi:

“Fizik, kimya ve biyoloji; yaşamın devamı için vazgeçilmez alanlardır. Özellikle kimya, insan ve çevresiyle doğrudan ilişkili bir bilim dalıdır. Oturduğumuz sandalyeden kullandığımız cihazlara kadar her şey kimyayla ilişkilidir.”

Prof. Dr. Solmaz, teknolojik gelişmelerin temelinde kimya araştırmalarının bulunduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Yeni çip teknolojileri gibi yenilikler, özellikle az bulunan elementlerle mümkün hâle geliyor. Bilinenin dışında düşünmeli, bilinmeyeni araştırmalıyız. Bilimsel üretim sadece yayın yapmakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda sanayi ve toplumun ihtiyaçlarına çözüm sunmalı.”

“ÜNİVERSİTELER, BİLGİNİN TARTIŞILDIĞI ENTELEKTÜEL ALANLARDIR”

Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Gökoğlu ise konuşmasında üniversitelerin bilgi üretiminin ötesinde bir işlevi olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Üniversiteler sadece bilginin üretildiği değil, aynı zamanda bu bilginin tartışıldığı entelektüel ortamlardır. Anorganik kimyanın sadece güncel araştırmaları değil, geleceğe dönük vizyonu da bu tür kongrelerde şekilleniyor.”

Gökoğlu, kongrenin bilimsel iş birlikleri ve akademik dayanışma açısından büyük bir fırsat sunduğunu da vurguladı.

“TÜRKİYE, STRATEJİK ELEMENTLERDE AVANTAJLI”

Türkiye Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın ise kimya sanayisi ile akademi arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek özellikle nadir toprak elementlerinin stratejik değerine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bu elementler dünya çapında büyük önem taşıyor. Türkiye, nadir toprak elementleri bakımından ikinci sırada. %99,99 saflıkta geri kazanım çalışmalarını artırmalıyız. Bu alanda anorganik kimyacılara büyük görev düşüyor.”

“BİLİM, KOLEKTİF ÇABAYLA GELİŞİR”

Kongre Başkanı ve KBÜ Fen Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şaban Uysal, kongreye ilişkin bilgiler vererek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Üç gün süren program kapsamında 11 davetli konuşmacı, 61 sözlü sunum, 181 poster sunumu ve bir panel yer alıyor. Kongre, genç araştırmacılarla deneyimli bilim insanlarını bir araya getiren bilimsel ve sosyal açıdan verimli bir ortama dönüştü. Bilimsel ilerleme, kolektif çabayla mümkündür.”

GENİŞ UYGULAMA ALANLARI TARTIŞILDI

Kongrede sunulan çalışmalar, anorganik kimyanın disiplinler arası niteliğini ve uygulama alanlarının çeşitliliğini gözler önüne serdi. Enerji sistemlerinden çevre dostu malzeme tasarımına, sensör teknolojilerinden kanser tedavisine, nanomalzemelerden fotokataliz ve biyoteknolojiye kadar birçok başlıkta güncel araştırmalar katılımcılarla paylaşıldı. Bu bilimsel çeşitlilik, anorganik kimyanın hem temel bilimlerde hem de teknoloji odaklı çözümlerde oynadığı kilit rolü bir kez daha ortaya koydu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
Haber Merkezi tarafından
25 Haziran, 2025 14:53 tarihinde yayınlandı

Ateşle İmtihan: Karabük’ü Saran Orman Yangınlarına Karşı Ortak Mücadele

Yangınları önlemede toplumun bilinçlenmesi hayati önem taşıyor.

Peki hangi adımlar atılmalı?

Yine yangın mevsimi geldi…

Rüzgarın şiddeti, sıcaklıkların artışı ve insan ihmali bir araya geldiğinde doğa alev alev yanıyor.

Karabük'de yaşanan orman yangınlarından ders çıkararak, felaketleri önlemek mümkün.

Peki ama nasıl?

Yaz Geldi, Tehlike Çanları Çalıyor! 

Orman Yangınlarına Açık İklim

Türkiye, özellikle yaz aylarında Akdeniz ikliminin etkisiyle yüksek sıcaklık ve düşük nem koşullarına giriyor.

Bu dönem, yangın riski açısından kritik.

Rüzgârın etkisiyle küçük bir kıvılcım bile kontrol edilemeyen felaketlere dönüşebiliyor.

İhmal Yangını Getirir: Sebepler ve Sorumlular

Orman yangınlarının büyük bir kısmı insan kaynaklıdır.

En sık rastlanan ihmaller arasında:

Enerji Nakil Hatları: 

Bakımı yapılmamış, sarkan teller yangınlara sebep olabiliyor.

Anız Yangınları: 

Tarlalarda yakılan anız, rüzgarla kontrol dışına çıkarak ormanlara sıçrayabiliyor.

Açık Alana Atılan Cam Şişeler: 

Güneş ışığını mercek gibi odaklayan cam parçaları kuru otları tutuşturabiliyor.

Piknik Ateşleri ve Sigara İzmaritleri: 

Özellikle ormanlık alanlarda yapılan dikkatsiz davranışlar faciaya yol açabiliyor.

Yangınla Mücadelede Kurumsal Sorumluluk:

Orman Müdürlükleri ve İtfaiyeler

Orman Genel Müdürlüğü: 

Her yaz döneminde “yangın sezonu” için özel ekipler ve teknolojik ekipmanlarla hazır bekliyor. Erken uyarı sistemleri, yangın gözetleme kuleleri ve yangın helikopterleriyle donatılıyor.

Belediye İtfaiyeleri: 

Özellikle kırsal alanlarda ilk müdahaleyi yapan birimler.

Koordinasyonun güçlü olması, yangının büyümesini engelliyor.

Jandarma ve AFAD: 

Tahliye, güvenlik ve destek görevlerinde önemli rol oynuyor.

En Büyük Güç Toplum:

Vatandaşın Rolü ve Sorumluluğu

Yangınları önlemede toplumun bilinçlenmesi hayati önem taşıyor.

Şu adımlar öncelikli:

Eğitim Kampanyaları: 

Okullarda, köylerde ve kırsal mahallelerde yangın eğitimi verilmesi.

Caydırıcı Cezalar: 

Anız yakma, izmarit atma gibi davranışlara ağır para cezaları uygulanması.

Gönüllü Yangın Ekipleri: 

Yerel halktan oluşturulacak gönüllü ekiplerle erken uyarı sistemlerinin desteklenmesi.

Medya, STK ve Belediyelere Düşen Görevler

Medya: Toplumun bilinçlendirilmesi için bilgilendirici programlar ve haberlerle gündem yaratmalı.

Sivil Toplum Kuruluşları: Özellikle çevre dernekleri, farkındalık kampanyaları düzenlemeli.

Belediyeler: Riskli bölgelerde uyarı tabelaları, su dolum istasyonları ve yangın söndürme ekipmanları kurmalı.

Ne Yapmalı? Yangınlara Karşı Alınacak Önlemler

Bireysel Tedbirler:

Ormanlık alanlara cam, plastik ve yanıcı madde atmayın.

Piknik sonrası ateşi mutlaka söndürün.

Sigara izmaritini yere atmayın.

·

Toplumsal Tedbirler

Anız yakılmasını önlemek için tarım eğitimi verilmeli.

Enerji iletim hatlarının bakımı düzenli yapılmalı.

Orman kenarındaki köy ve mahallelerde erken uyarı sistemleri kurulmalı.

Ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değil; onlar havamız, suyumuz, geleceğimiz. Her yanan ağaçla birlikte bir ekosistem yok oluyor. Bu felaketlere karşı alınacak önlemler bellidir. Geriye kalan tek şey: bilinç, duyarlılık ve birlikte hareket etmek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.