Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 10. Ulusal Anorganik Kimya Kongresi, üç gün süren bilimsel programın ardından sona erdi.
15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açılışa; KBÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Gökoğlu, Türkiye Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın, Kongre Başkanı Prof. Dr. Şaban Uysal ile çok sayıda akademisyen, araştırmacı ve öğrenci katıldı.
“KİMYA, HAYATIN HER ALANINDA VAR”
Açılışta konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, temel bilimlerin insanlık için taşıdığı hayati öneme dikkat çekerek şunları söyledi:
“Fizik, kimya ve biyoloji; yaşamın devamı için vazgeçilmez alanlardır. Özellikle kimya, insan ve çevresiyle doğrudan ilişkili bir bilim dalıdır. Oturduğumuz sandalyeden kullandığımız cihazlara kadar her şey kimyayla ilişkilidir.”
Prof. Dr. Solmaz, teknolojik gelişmelerin temelinde kimya araştırmalarının bulunduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Yeni çip teknolojileri gibi yenilikler, özellikle az bulunan elementlerle mümkün hâle geliyor. Bilinenin dışında düşünmeli, bilinmeyeni araştırmalıyız. Bilimsel üretim sadece yayın yapmakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda sanayi ve toplumun ihtiyaçlarına çözüm sunmalı.”
“ÜNİVERSİTELER, BİLGİNİN TARTIŞILDIĞI ENTELEKTÜEL ALANLARDIR”
Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Gökoğlu ise konuşmasında üniversitelerin bilgi üretiminin ötesinde bir işlevi olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Üniversiteler sadece bilginin üretildiği değil, aynı zamanda bu bilginin tartışıldığı entelektüel ortamlardır. Anorganik kimyanın sadece güncel araştırmaları değil, geleceğe dönük vizyonu da bu tür kongrelerde şekilleniyor.”
Gökoğlu, kongrenin bilimsel iş birlikleri ve akademik dayanışma açısından büyük bir fırsat sunduğunu da vurguladı.
“TÜRKİYE, STRATEJİK ELEMENTLERDE AVANTAJLI”
Türkiye Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın ise kimya sanayisi ile akademi arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek özellikle nadir toprak elementlerinin stratejik değerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu elementler dünya çapında büyük önem taşıyor. Türkiye, nadir toprak elementleri bakımından ikinci sırada. %99,99 saflıkta geri kazanım çalışmalarını artırmalıyız. Bu alanda anorganik kimyacılara büyük görev düşüyor.”
“BİLİM, KOLEKTİF ÇABAYLA GELİŞİR”
Kongre Başkanı ve KBÜ Fen Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şaban Uysal, kongreye ilişkin bilgiler vererek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Üç gün süren program kapsamında 11 davetli konuşmacı, 61 sözlü sunum, 181 poster sunumu ve bir panel yer alıyor. Kongre, genç araştırmacılarla deneyimli bilim insanlarını bir araya getiren bilimsel ve sosyal açıdan verimli bir ortama dönüştü. Bilimsel ilerleme, kolektif çabayla mümkündür.”
GENİŞ UYGULAMA ALANLARI TARTIŞILDI
Kongrede sunulan çalışmalar, anorganik kimyanın disiplinler arası niteliğini ve uygulama alanlarının çeşitliliğini gözler önüne serdi. Enerji sistemlerinden çevre dostu malzeme tasarımına, sensör teknolojilerinden kanser tedavisine, nanomalzemelerden fotokataliz ve biyoteknolojiye kadar birçok başlıkta güncel araştırmalar katılımcılarla paylaşıldı. Bu bilimsel çeşitlilik, anorganik kimyanın hem temel bilimlerde hem de teknoloji odaklı çözümlerde oynadığı kilit rolü bir kez daha ortaya koydu.