blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
16 Kasım, 2024 20:30 tarihinde yayınlandı

620 gram doğan prematüre bebek sağlıkla taburcu edildi


GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da, ağustosta 620 gram olarak dünyaya gelen ve ikizi doğumda ölen prematüre bebek Ali Rıza, yoğun çabalar sonucu sağlığına kavuştu.

Espiye Devlet Hastanesinde ebe olarak görev yapan 38 yaşındaki Fatma Yaz, ikinci kez tüp bebek tedavisiyle hamile kaldı. Fatma ve eşi Serkan Yaz çifti, bir süre sonra bebeklerin ikiz olduğunu öğrendi.

Gebeliğin 10'uncu haftasında kalın bağırsaklarındaki rahatsızlık sonucu zorlu bir ameliyat geçiren Yaz, iki gün yoğun bakımda kaldı. Yaz, bu süreçte bebeklerinden ümidini hiç kesmedi.

Hamileliğin 25'inci haftasında doğum belirtileri üzerine Espiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yaz, buradan Giresun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

Doğum sırasında bebeklerden birini kaybeden Yaz'ın diğer bebeği ise 620 gram olarak doğdu. Ali Rıza adı verilen bebek, Yeni Doğan Yoğun Bakım Servisinde 84 gün tedavi gördü.

Anne Fatma Yaz, ikinci bağırsak ameliyatı olduğu zaman dilimi haricinde 84 günlük sürede hemen hemen her gün bebeğiyle iletişim kurdu.

Yoğun çabalar sonucu yaşama tutunarak sağlığına kavuşan bebek, anne ve babasının kucağına verildi.

Kısa süre önce kasık fıtığı ameliyatı edilen 4 aylık bebek, anne, baba ve 7 yaşındaki ağabeyi Muhammet Ali ile hayatına devam ediyor.

- "Bu durum diğer annelere de umut olsun"

Fatma Yaz, AA muhabirine, kuvözde kaldığı süre boyunca her gün bebeğini ziyaret ederek doktorlardan bilgi aldığını anlattı.

Kuvözden çıkarılan bebeğini 1 kilo 930 gram olarak kucağına aldığını ifade eden Yaz, bebeğin şu anda 3 kilo 100 grama ulaştığını söyledi.

Yaz, taburcu sonrasındaki bir aylık sürecin evde çok zor geçtiğini belirterek "Prematüre olduğu için beslenme sırasında tıkanmalar, morarmalar oluyordu. Sağlıkçı olduğum için bu süreci biraz daha kolay atlattık." dedi.

Çocukları erken doğan annelerden umutlu olmalarını isteyen Yaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben çok zor bir süreç geçirdim, açıkçası çok umutsuzdum ama doktorlarımız, hemşire hanımlarımız sayesinde çocuğumu sağlıklı bir şekilde kucağıma aldım. Diğer çocuğumu kaybettim, bayağı bir umutsuzdum 'bunu da kaybedeceğim' diye. 620 gram çok düşük, 'yaşamaz' diye düşündüm ama doktorlarımız sayesinde bebeğim hayata tutundu. Bu durum diğer annelere de umut olsun. Bebeğim bu sürece geldi çok mutluyum. Şu anda da sağlıklı şekilde hayatımıza devam ediyoruz."

Yaz, hem kendinin hem de bebeğinin zor zamanlar geçirdiğini ifade ederek "Ameliyat geçirdim, 12 ünite kan takıldı. Hastanelerde çok zaman geçirdim. Bebeğim de şu an kasık fıtığı ameliyatı geçirdi yani mucize çocuk diyebilirim." diye konuştu.

Umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini dile getiren Yaz, "Bebeğim çok şükür hayata tutundu. Evet zor ve uzun bir süreç ama sonucu olumlu oldu." ifadelerini kullandı.

- "Annedeki o umudu, pozitif enerjiyi çok kez hissettik"

Bebeğin tedavi sürecini yürüten Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Safiye Elif Uzlu ise Ali Rıza bebeğin, organlarının gelişimi tamamlanamadığı için yoğun bakımda uzun ve badireli bir yolculuk atlattığını söyledi.

Bu yolculukta tek kahramanın bebek olmadığının altını çizen Uzlu, anne Fatma Yaz'ın da kahraman olduğunu vurguladı.

Uzlu, Yaz'ın her seferinde çocuğuna tutunduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:

"Tabiri caizse ölümden döndü. Annemiz hiçbir zaman umudunu kaybetmedi, annedeki o umudu, pozitif enerjiyi çok kez hissettik, eminimiz ki bebeğimiz de hissetmiştir. Ondan gelen bu enerjinin desteğiyle biz ve ekibimiz olabildiğince yardım ettik ve bugünlere kadar geldi maşallah. 84 günlük yolculuğunu tamamladı ve taburcu ettik."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
08 Temmuz, 2025 12:57 tarihinde yayınlandı

Eren’in hikayesi Kartalkaya’da yarım kaldı

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında ömrünü yitiren 15 yaşındaki Eren Bağcı’nın babaannesi Aygül Bağcı, "Bu acıyla geçen 168 günü lakin yaşayan anlayabilir. Anne ve babalar bir savaşın içinde" dedi. Eren’in, eğitim aldığı kayak okulunun düzenlediği tertiple Grand Kartal Otel’e gittiği, ayrıyeten kayak öğrenmek isteyen küçük çocuklara istekli olarak eğitim de verdiği öğrenildi.
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi ise yaralanmıştı. Yangınla ilgili görülen davada 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına ikinci günde devam edilirken, hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet nöbeti de sürüyor.
Yangında ömrünü yitiren 15 yaşındaki lise öğrencisi Eren Bağcı, kayak okulunun düzenlediği aktiflik kapsamında otelde bulunuyordu. Ankara’da yaşayan ve özel bir lisede eğitim gören Bağcı’nın, çok küçük yaşlarda kayak sporuna başladığı, son 3 yıldır ise bu sporu profesyonel olarak sürdürdüğü öğrenildi. Ayrıyeten Eren’in, kayak öğrenmek isteyen küçük çocuklara istekli olarak eğitim verdiği de belirtildi.

"Bu acıyla yaşanan 168 günü lakin yaşayan anlayabilir"
Duruşmanın devam ettiği okulun önünde bekleyen Eren’in babaannesi Aygül Bağcı, "Torunumu kaybettim, 15 yaşındaydı. Bu acıyla yaşanan 168 günü lakin yaşayan anlayabilir. Yargı süreci başladı. Anne ve babalar bir savaşın içinde. Gerçek sorumlular adil olarak ortaya çıkacak ve yargılanacaklar. Tek istediğim bu. Bizim evlatlarımız geri gelmeyecek. 36 gencecik çocuk, hepsi güzel eğitimler alarak tahminen de birçok şeyi gerçekleştirecek yetenekleri olan çocuklarımızı kaybettik. Hiçbirini geri getiremeyiz ancak onların bize verdiği ileti var. ’Biz gidiyoruz, bizden sonra öbür çocuklar ölmesin’ İhmallerin çok olduğu, gerekli kontroller yapıldığı ortamda hiçbir çocuk inançta değil" dedi.

"Artık anne ve babalar çocuklarını eğitim için, spor faaliyeti için bir yere gönderemiyor"
Bağcı, kelamlarına şöyle devam etti:
"Artık anne ve babalar çocuklarını eğitim için, spor faaliyeti için bir yere gönderemiyor. Servislerine dahi güvenilmeyen ortamda, biz gerekli yasal kontrolleri yanlışsız halde yapmazsak, insanların vicdanlarına dokunamazsak daha çok çocuk ölecek bu ülkede. O sebeple biz bu savaşı veriyoruz. 78 canın gerisinde 780 kişi kaldı tahminen, acılar içinde. ’En azından bundan sonra bu türlü şeyler olmayacak’ denilmesi lazım. Yargıdan tek beklediğimiz bu. Hatalılar bulunacak ve gerekli yargılamalar yapılacak ki bundan sonra bu türlü bir şeye kimse yürek edemesin"

Bizi sosyal medyadan takip edin