Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
08 Kasım, 2023 16:09 tarihinde yayınlandı
A+ A-

8 Kasım basit bir resim sergisi değildir!

blank29 yıl önce, ‘Fabrika kapatılmasın’ diye bir bütün halinde ve bütün gücüyle var olma direnci gösteren, başka da bir örneği olmayan, onurun ve mücadelenin başkenti Karabük’te bir 8 Kasım daha sıradan bir etkinlik ve birkaç ‘Unutmadık’ mesajıyla geçiştirildi Karabük Demir Çelik Fabrikasının ve Karabük şehrinin var olmak veya yok olmak mücadelesinin en önemli günü olarak tarihte izi kalan  8 Kasım’ın 29. Yıldönümü de sönük geçti. KARABÜK’ÜN 8 KASIM RUHU VARDI 29 yıl önce ‘fabrika kapatılmasın” diye bir bütün halinde ve bütün gücüyle var olma direnci gösteren, başka da bir örneği olmayan, onurun ve mücadelenin başkenti Karabük’te bir 8 Kasım daha sıradan bir etkinlik ve birkaç ‘unutmadık’ mesajıyla geçiştirildi. RESİM SERGİSİ VE ELEŞTİRİLER Karabük’ün tarihinde oldukça önemli bir yer tutan literatüre 8 KASIM ruhu olarak geçen eylemlerin bu seneki yıldönümünde de resim sergisi açıldı. Geçen yıl Kardemir’de gerçekleştirilen resim sergisi bu defa KARES AVM’de açıldı. Vali Mustafa Yavuz, Özçelik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kılıç, Şube Başkanı Kenan Yılmaz, siyasi parti başkanları ve il protokolünün katılım sağladığı sergi birçok yönüyle eleştiri aldı. OLMASI GEREKENLER NEREDE 8 Kasım sürecindeki şanlı direnişte oluşturulan ve mahkemece yargılanan Karabük şehir meclisi üyelerinden hayattan olanlardan sadece birkaçı törende görevi gereği bulunurken, Özçelik-İş Sendikası tarafından organize edilen resim sergisi etkinliğine neden davet edilmedikleri merak konusu oldu. 8 Kasım tarihinin sadece sıradan bir resim sergisi ile geçiştirilmesini eleştirenler, “Büyüyen sendikaya, büyüyen Kardemir’e ve büyüyen Karabük’e bu yakışmadı” şeklinde serzenişte bulunuyorlar. 8 KASIM’DA NE OLMUŞTU?blank Zarar ettiği gerekçesiyle 1994 yılı 5 Nisan kararları kapsamında yıl sonuna kadar özelleştirilemediği takdirde kapatılmasına karar verilen KARDEMİR'de çalışan binlerce işçi ve halk, 8 Kasım 1994'te sokaklara inerek büyük bir eylem yaptı. O gün kentte çocuklar okula gitmedi, esnaf kepenk kapattı, şehre giriş çıkış sağlayan tüm ulaşım durduruldu. Emekçi işçiler, dönemin Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı merhum Metin Türker'in öncülüğünde 1,5 yıl süren çeşitli eylem ve girişimlerin ardından fabrikalarını 1 lira gibi sembolik bir rakama satın aldı. Bir süre güçlükle ayakta duran KARDEMİR, 2002 yılından sonra devlet desteğiyle borçlarını ödedi, yatırımlarını yaptı. Bugün emeğin ve dayanışmanın simgesi olan KARDEMİR, demir yolu rayı, ağır profil ve kalın kangal üretiminde tek milli marka oldu, ülkenin stratejik yatırımlarından biri olan demir yolu tekerini üretti, savunma sanayisine katkılar sundu. Ürün çeşitliğini genişleterek ülkenin ihtiyaç duyduğu ürünlerin ithalatını azaltan KARDEMİR, yılda 3 milyon ton üretimi olan çelik kalitesini piyasanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde artırıyor. kaynak:Bölgenin Sesi Gazetesi

HABER <<<VİDEOSU>>>

 
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
10 Mayıs, 2025 01:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çanakkale Savaşı döneminde mezun veremeyen Anadolu’nun ilk lisesi, 140’ıncı yılını kutluyor

Anadolu’nun birinci, Türkiye’nin ise üçüncü lisesi olma özelliğini taşıyan ve 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında tüm öğrencileri cepheye gittiğinden dolayı mezun veremeyen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 140’ıncı kuruluş yılını kutluyor.
20 Nisan 1885’ten bu yana koca bir eğitim çınarı olarak Kastamonu’da hizmet vermeye devam eden Anadolu’nun birinci, Galatasaray ve İstanbul Lisesinden sonra Türkiye’nin üçüncü, yeniden Türkiye’nin birinci resmi lisesi olma özelliğini taşıyan Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesinde 140’ıncı kuruluş yılı heyecanı yaşanıyor. Kastamonu, 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında en çok şehit veren vilayetlerin başında geliyor. Bu kapsamda 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında 1914-1918 yılları ortasında Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden 120 öğrenci kara tahtaya "Hocam, biz vatan için cepheye gidiyoruz; bizi yok yazmayınız" notunu düşerek cepheye savaşmaya gitmiştir. Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, savaş yıllarında lise kısmı şubelerinin birçoğunu açamadığı üzere mezun da veremedi. Lisenin cepheye giden öğrencilerinden büyük bir kısmı geri dönemeyerek şehit düşmüştür.
Yurdun dört bir tarafından Kastamonu’ya gelen okulun mezunları, devir arkadaşları ile bir yandan hasret giderirken, başka yandan da lise tarafından düzenlenen kutlama programına katıldı.

"Gençlerimizi, donanımlı ve gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme çabası içerisindeyiz"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürlüğü ile Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği tarafından Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen kutlama programında konuşan Kastamonu Ulusal Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden devlet için, millet için çok değerli bireyler yetişmiştir. Bu okulumuz, yeri gelmiş cephede bulunmuş, yeri gelmiş eline kalem almış, yeri gelmiş öteki mecralarda bu vatan için, bu millet için uğraş sarf etmiş. Bugün büyük ve güçlü bir Türkiye’nin oluşması için bundan sonraki süreçte de birebir azim ve kararlılıkla buradan mezun olacak, Kastamonu’dan mezun olacak tüm gençlerimizi en işi formda yetiştirme çabası içerisinde olacağız. Sizlerin de ben, vereceğiniz değerli takviyelerle inşallah çok daha büyük bir Türkiye inşa edecekler. Zira bizler inanıyoruz ki, bizim yetiştirdiğimiz gençlerimize şu anda dünyadaki tüm insanlık bu gençleri bekliyor. Bizler bunu biliyoruz ve bu inançla da gençlerimizi, donanımlı, gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme uğraşı içerisindeyiz ki bu, Abdurrahmanpaşa Lisesi içerisinden çıkacak gençlerimizi de inşallah hem bu ülkenin hem de tüm dünya insanlığının faydasına olacak ve onlara yol aydınlığı olacaktır" dedi.

"Bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir parçasıdır"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu ise, "Bugün burada sadece bir yıldönümünü değil, bir tarihin, bir ruhun ve bir aidiyetin 140 yıllık hikayesini kutlamak için toplandık. 1885 yılında Osmanlı’nın mektebi olarak temelleri atılan, sonrasında Cumhuriyetin aydınlığıyla büyüyen ve bugün çağdaş Türkiye’nin eğitim emektarlarından biri haline gelen Abdurrahmanpaşa Lisesi, yalnızca bir okul değil, bir medeniyet tasarrufunun, bir karakter inşasının ismidir. Bir yol düşünün ki sadece bilgi öğretmiyor, tıpkı vakitte gençliğe istikamet, millete sadakat, vatana aşk, beşere umut öğretiyor. Bir okul düşününki yalnızca birey yetiştirmiyor, karakter dokuyor, vicdan şekillendiriyor, ruh inşaa ediyor. Bu okul, işte bu topraklarda hepimizin gönlünde yaşayan Abdurrahmanpaşa Lisesi’dir. Bugün burada yalnızca kurucumuz Abdurrahman Nurettin Paşa’nın vizyonunu değil, birebir vakitte onu izleyen yüzlerce idealist öğretmenin, binlerce vefalı öğrencinin ortak hafızasını selamlıyoruz. Bugün burada geçmişte yazılmış kıssanın kahramanlarını anıyor birebir vakitte bu öyküyü yazmaya devam edecek genç yürekleri alkışlıyoruz. Bugün, bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir modülüdür. Biz bu köprüden yürürken gerimizde emek veren birçok öğretmeni, önümüzde yolumuzu aydınlatacak birçok öğrenciyi taşıyoruz" diye konuştu.

Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Nurten Ciğerci de, "Koskoca geçen 140 yıl, neredeyse 1,5 asırlık koca bir çınar. Uygun ki yolumuz bu koca çınar liseden geçmiş. Bizi bu yolda yetiştiren tüm öğretmenlerimize, birlikte yürüdüğümüz tüm arkadaşlarımıza çok teşekkürler ediyorum. Kaybettiklerimizin de yerleri cennet olsun" tabirlerini kullandı.
Konuşmaların akabinde okulun mezunları tarafından mandolin konseri verildi. Okulun öbür mezunlarının da müzik söyleyerek eşlik ettiği şovun akabinde şiirler okundu ve zeybek oyunu sergilendi. Akabinde öğrencilerden oluşan okul korosu müziklerini seslendirdi. 70’li yıllara ilişkin pop müziklerinin de yer aldığı konser sonrası "Bizi Yok Yazmayın" bahisli kısa sinema izlendi. Okulun mezunlarının anılarının paylaşıldığı kutlama etkinliğinde öğrenciler tarafından hazırlanan "Ah Şu Gençler" bahisli tiyatro oyunu sahnelendi. Öğrencilerin, hem verdikleri konserde hem de oynadıkları tiyatro oyununda gösterdikleri performans davetliler tarafından büyük alkış aldı.
Okul marşının da daima bir ağızdan söylendiği kutlamalarda son olarak en yaşlı mezun olan Yavuz Ballık’a okulun plaketi takdim edildi. Kutlamalar, bugün içerisinde gerçekleştirilecek çelenk sunumu, stant açılışları ve söyleyişi ile devam edecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.