Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
12 Eylül, 2023 13:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kovid-19 sonrası geçmeyen koku kaybı unutkanlığa neden oluyor

Türk ve Alman bilim insanlarının, uzamış Kovid-19'un yol açtığı koku kaybı hala geçmeyen hastaların beyin bağlantısallığının azaldığını, bu nedenle unutkanlık, dikkat dağınıklığı gibi sorunlar da yaşadığını belirlediği çalışma dünya tıp literatürüne girdi- Çalışmayı yürüten ekipte yer alan KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aytuğ Altundağ:- "Beyin bağlantısallığındaki azalmanın tespit edilmesi, bu hastaların tedavisinin nasıl sürdürüleceği anlamında net veriler sunmakta. Bu hastaların tedavi edilmesi gerektiği, hastalığın uzun dönem etkilerinin ne olabileceği konusunda da bize net bağlantılar sağlıyor"

Türk ve Alman bilim insanlarınca, Kovid-19 geçirdikten sonra koku duyusu azalan ya da tamamen kaybolan kişiler üzerinde yapılan çalışmada, beyindeki karar verme ve koku merkezleri arasındaki bilgi akışının azaldığı, bu nedenle hafızanın olumsuz etkilendiği, unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar da geliştiği tespit edildi. SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu Kovid-19 hastalığının dünyada ortaya çıkışının üzerinden 4 yılı aşkın süre geçti. Hastalığa yakalanıp iyileşen bazı kişiler ise virüsün yol açtığı koku kaybı ya da bozukluğu, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, dalgınlık ve yorgunluk gibi belirtilerle seyreden "beyin sisi" sorunlarını hala yaşıyor. Türkiye ve Almanya'dan 6 bilim insanı da Kovid-19'un bazı insanlarda neden yıllarca iz bıraktığını ve özellikle de bu sağlık sorunlarıyla etkisini sürdürdüğünü anlamak amacıyla çalışma gerçekleştirdi. Bilim insanları, araştırmalarında, koku kaybı yaşayan ya da kokuları farklı algılama (parosmi) hastalığı olan 145 Türk hastayı 3 yıl boyunca inceledi. Fonksiyonel MR görüntüleme yöntemiyle beyin bağlantısallık haritalamaları çıkarılan hastalarda, beynin hafıza, karar verme ve koku merkezleri arasında bilgi akışının azaldığı ortaya çıkarıldı. Ekibin, çalışmalarını kaleme aldığı "Functional Connectivity Patterns in Parosmia" başlıklı makaleleri ise "Behavioral and Brain Functions (Davranışsal ve Beyin Fonksiyonları)" adlı uluslararası hakemli dergide yayımlanarak dünya tıbbında da kabul gördü. - Kalıcı koku kaybı "tazı burun" kişilerde daha çok görüldü Çalışmayı gerçekleştiren ekipte yer alan Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, AA muhabirine, Kovid-19 ile dünyada adeta bir koku kaybı salgınının da yaşandığını söyledi. Yıllardır diğer virüslere ve travmalara bağlı gelişen koku alma bozukluklarıyla ilgilendiğini, bu nedenle birçok kişiyi tedavi ettiğini anlatan Altundağ, senelerdir karşılaştığı hasta sayısının belki de 100 katını salgın sırasında gördüğünü bildirdi. Prof. Dr. Altundağ, salgın boyunca koku kaybı yaşayan ve yaşamayan hastalarda incelemeler yaptıklarını, kalıcı koku kaybının "tazı burun" diye adlandırılan, burundaki koku alanı geniş kişilerde daha çok ortaya çıktığını gözlemlediklerini belirtti. - Türkiye'de 1 milyon kişide hala koku kaybı olduğu düşünülüyor Salgının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Türkiye'de hala koku duyusu azalmış ya da geri gelmemiş kişiler olduğuna dikkati çeken Altundağ, "ABD rakamları net olarak açıkladı. Orada şu ana kadar raporlanan Kovid geçiren hasta sayısı 110 milyon. Yaklaşık 20 milyon insan da enfeksiyon esnasında koku kaybı yaşadı ve hala şikayeti devam eden 5 milyon insan var. Türkiye'deki rakamlara baktığımızda yaklaşık 16 milyon insanın Kovid geçirdiğini düşünürsek, neredeyse 850 bin ila 1 milyon kişinin hala Kovid sonrası koku kaybı şikayetinden mağdur olduğunu görmekteyiz." değerlendirmesini yaptı. Altundağ, bunun uzamış Kovid-19 ile alakalı bulgularını ortaya çıkardıklarını ve bu anatomik saptamayı yaptıktan sonra hastaların fonksiyonel MR'larını çektiklerini kaydetti. - Hafızadaki azalma da koku kaybının uzun sürmesini tetikliyor Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, Kovid-19 hastalarında yaptıkları beyin bağlantısallık haritalandırması, fonksiyonel MR görüntüleme ve klinik çalışmalarda, özellikle koku kaybı yaşayanlardaki beyin bağlantısallığında uzun dönemde azalma gördüklerini söyledi. Kovid-19'un ya burun-beyin ya da burun-akciğer yoluna doğru gittiğini dile getiren Altundağ, şöyle konuştu: "Burun-beyin yoluna gittiğinde hastalığın daha hafif geçirildiği düşünülüyordu fakat beyinsel uzun dönem etkileri bilinmiyordu. 'Long Kovid' kavramı bunu biraz açmış oldu. Ancak uzun dönem koku kaybı olan hastaların beyin bağlantısallığına bakıldığında, hafızada, dikkatte, bilişsel fonksiyonlarda azalmayı görünce dedik ki 'Kovid'deki koku kaybı unutkanlığa, hafızada bozulmaya ve bilişsel fonksiyonlarda azalmaya yol açıyor.' Hafıza ve bilişsel fonksiyonlardaki azalma da Kovid sonrası koku kaybının uzun dönem devam etmesine neden oluyor." Haritalandırma işlemi sırasında kullandıkları görüntüleme yöntemiyle beyinde koordinasyonu sağlayan sinir iletimindeki yavaşlama ve azalmayı tespit ettiklerini aktaran Altundağ, bunun önemli olduğunu, çünkü Kovid-19 sonrası görülen beyin sisinin bir süre depresyondan kaynaklandığının düşünüldüğünü kaydetti. Altundağ, "Beyin bağlantısallığındaki azalmanın tespit edilmesi, bu hastaların tedavisinin nasıl sürdürüleceği anlamında net veriler sunmakta. Bu hastaların tedavi edilmesi gerektiği, hastalığın uzun dönem etkilerinin ne olabileceği konusunda da bize net bağlantılar sağlıyor." dedi. - Tedavinin ana unsurları "koku egzersizleri, spor, diyet ve ilaç" Prof. Dr. Altundağ, çalışmalardan elde ettikleri bulgulara göre, bu tür sorunlar yaşayan hastalara uygulanması gereken tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı: "Beyin ve koku alanındaki iltihabı azaltacak ilaç tedavilerimiz var. Bununla birlikte koku egzersizleri vererek beyni uyarmak, yaşam değişikliklerine gitmek gerekiyor. Açık havada spor, egzersiz yapılmalı, uyku düzenlenmeli. Mevcut Akdeniz diyetinin modifiye hali olan daha düşük karbonhidratlı ve şekerli, bol lifli, bol yağlı, protein ihtiyacı artırılmış diyetlerle beslenilmeli. Bunlar, hastalardaki nöron yenilenmesini ve beyindeki bağlantısallığı tekrar üst düzeye çıkarıp, ileride demans, dikkat dağınıklığı, fonksiyon bozukluğu gibi hastalıkların olmasını engelleyecektir." Hastalara koku egzersizi verildiğini, uyku sırasında kokular koklatılarak da bilişsel fonksiyonlarının ve hafızalarının artırıldığını bildiren Altundağ, kendisinin de bu bütünsel tedavileri uyguladığı hastalarının ilerleme kaydettiğini, birçoğunun artık iyileşmeye başladığını dile getirdi. Çalışmalarının dünya tıp literatürüne girmesinin onur verici olduğunu belirten Altundağ, yeni yapacakları çalışmada da bu viral hastalıkların insan beyninde oluşturduğu etkileri yapay zekayla araştıracaklarını sözlerine ekledi.(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
12 Mayıs, 2025 13:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Rektör Kırışık 100. Yıl Esnafıyla Bir Araya Geldi

Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, üniversite – şehir bütünleşmesi vizyonu doğrultusunda Karabük’ün en dinamik yaşam alanlarından biri olan 100. Yıl Mahallesi’nde faaliyet gösteren esnafı ziyaret etti. Rektör Kırışık’a ziyaretlerinde Karabük Üniversitesi Genel Sekreteri Lütfü Köm ve Karabük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yıldıray Yıldırım eşlik etti.

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, mahalle esnafıyla bire bir görüşerek hem mevcut sorunları dinledi hem de geleceğe dönük beklentilere kulak verdi.

“ÜNİVERSİTE ŞEHRİYLE BÜTÜNLEŞİRSE KARABÜK KAZANIR”

Ziyaret sırasında mahalle esnafına hitap eden Rektör Kırışık, Karabük Üniversitesinin son dönemde önemli bilimsel ve akademik başarılara imza attığını ifade etti. Üniversitenin yalnızca bilim üretmekle kalmadığını belirten Kırışık, aynı zamanda içinde bulunduğu kente sosyal ve ekonomik katkı sunma sorumluluğu taşıdığını da vurguladı. Rektör Kırışık, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün, Karabük Üniversitesi artık sadece Türkiye birincilikleriyle değil, aynı zamanda akademisyenlerinin dünya birincilikleriyle de adından söz ettiren bir kurum hâline geldi. Bu başarılar, bilimsel üretime verdiğimiz önemin ve dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olma vizyonumuzun bir yansımasıdır. Elbette bu vizyonun güçlü bir paydaşı da içinde yaşadığımız şehir, yani Karabük’tür. Üniversite ve şehir birbirinden ayrı düşünülemez.”

“ÖĞRENCİLERİMİZİN FİZİKİ İMKÂNLARI VE YAŞAM KALİTELERİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ”

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, üniversitenin hem bilimsel hem de fiziksel gelişimine dikkat çekerek, öğrencilerin yaşam alanlarının da üniversite kadar değerli olduğuna işaret etti ve şöyle konuştu:

“Bir yandan bilimsel çalışmalara ağırlık verirken, diğer yandan öğrencilerimizin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen fiziki ihtiyaçlara da çözüm üretmeye çalışıyoruz. 100. Yıl Mahallesi bu açıdan çok önemli. Öğrencilerimizin en yoğun şekilde yaşadığı bu bölgede esnafımızla, yerel yönetimlerle ve tüm şehirle birlikte hareket ederek çok daha güzel işler başarabileceğimize inanıyorum.”

ESNAFTAN ÜNİVERSİTEYE TEŞEKKÜR: “ÜNİVERSİTEMİZE HER ALANDA DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”

Ziyaretten büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren 100. Yıl Mahallesi esnafı, Karabük Üniversitesinin şehre ve esnafa gösterdiği ilginin son derece değerli olduğunu vurguladı. Bu tür ziyaretlerin yalnızca birer nezaket adımı olmadığını belirten esnaf, üniversite ile şehir arasında güçlü ve kalıcı bir köprü kurduğunu ifade etti.

Öğrencilerin mahalleyle kurduğu bağın, hem yerel ekonominin canlanmasında hem de toplumsal uyumun sağlanmasında belirleyici rol oynadığını dile getiren esnaf, uluslararası öğrencilerin de varlığının mahalleye ve şehre kültürel bir zenginlik kattığını belirtti.

100. Yıl esnafı ayrıca, üniversitenin ihtiyaç duyduğu her alanda destek vermeye hazır olduklarını ve bu iş birliğini artırmak istediklerini ifade etti.

Ziyaret sırasında öğrencileriyle karşılaşan Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, gençlerle bir süre sohbet etti ve hatıra fotoğrafı çektirdi.

Öğrencilerin sosyal hayatının merkezinde yer alan ve kampüse olan yakınlığı nedeniyle üniversiteyle iç içe bir yapıya sahip olan 100. Yıl Mahallesi, Karabük Üniversitesinin kente açılan en canlı pencerelerinden biri olarak görülüyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.