Halil Kızılyer tarafından
25 Kasım, 2023 14:24 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:29
A+ A-

CHP’den 25 Kasım Basın Açıklaması

Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, 81 il ve 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz. Şiddet nedeniyle yaşamını yitiren tüm kız kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz. Bugün, dünyada ve ülkemizin dört bir yanındaki kadınlarla tek yürek olduk: her türlü şiddete, sömürüye ve savaşa meydan okuyoruz. Dünya tarihine “kelebekler” olarak geçen Mirabel Kardeşler’in direnişine sahip çıkıyoruz. Bundan tam 63 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörün devrilmesi için canları ile bedel ödeyen Mirabel Kardeşler’i saygıyla anıyoruz. Değerli Basın Mensupları, Adında “adalet” olan AKP Hükümeti’nin yönettiği ülkemizde her gün en az iki kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerini sadece “sayı” olarak değerlendiren iktidar, çarpıttığı verilerle şiddetin azaldığını iddia ediyor. Hayattan koparılanın bir evlat, bir anne, bir abla, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost olduğu gerçeği yok sayılıyor. Cinayetlerin üzeri “şüpheli kadın ölümü” denilerek kapatılmak isteniyor. İstismara uğrayan çocuğun davasında “çocuğun rızası”ndan bahsediliyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet uygulayanlar cezasızlık politikası ile ödüllendiriliyor. Kırmızı çizgimiz olan İstanbul Sözleşmesi hukuksuzca feshediliyor. 6284 Sayılı Şiddet Yasası’na göz dikiliyor. Cumhuriyetin biz kadınlar üzerindeki en önemli kazanımlarından olan Medeni Kanun budanmaya çalışılıyor. Kadının insan haklarının en büyük güvencesi olan laik düzen büyük bir tehdit altında. Yeni Anayasa tartışmalarında, kadınlar hedef tahtasına konuluyor. Bakanlığın adından dahi “kadın” ibaresini kaldıran zihniyet, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayıyor. Kadınlar kıyafetine göre ayrıştırılmaya, dayanışma parçalanmaya çalışılıyor. Kadınların istihdama katılımını teşvik edecek politikalar uygulanmak yerine, çalışmak isteyen kadınların işsizliği artırdığı iddia ediliyor. “Kadının fıtratına uygun” işlerde çalışması gerektiğini dahi söyleyenler çıkıyor. Kadınların siyasete aktif katılımı önüne sürekli engeller konulmaya çalışılıyor. Erken yaşta ve zorla evlilikleri meşru kılmak için adeta fırsat kollanıyor. İktidarın kadının hayatını cehenneme çeviren politikaları saymakla bitmiyor. Biz bütün bu uygulamalar karşısında yılmadan, usanmadan, direnmeye ve sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. AKP karanlığını aydınlığa çevirmek için kadın hareketi ile sımsıkı kenetlenerek, olanca gücümüzle direniyoruz. Haklarımızdan, hayallerimizden ve hayatlarımızdan asla vazgeçmiyoruz.   Değerli Basın Mensupları, AKP Hükümeti, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bir gerekliliği olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) sayısını artırmıyor. Resmi verilere göre; Türkiye’de sadece 81 ŞÖNİM bulunuyor. 6284’ün yükümlülüklerini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise yaşlılara, engellilere ve ihtiyacı olduğu düşünülen herkese yönelik hizmet sunan Sosyal Hizmet Merkezleri (SHM) açmakla yetiniyor. Durum bildiğiniz gibi: Bakanlık kadına yönelik şiddetle etkin mücadele konusunda samimi değil. Bu konuda samimi olsaydı, ALO Şiddet Hattı 183’ü engellilere, gazilere ve yaşlılara da hizmete açılmazdı. Biz engellilerimize, gazilerimize ve yaşlılarımıza hizmet sunulmasın demiyoruz. Bu hizmetin, ölümle burun buruna gelen bir kadının arayacağı ALO ŞİDDET hattı üzerinden verilmesine itiraz ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüğü olan ALO Şiddet hattının amacı dışında kullanılmasını doğru bulmuyoruz. AKP, kadına yönelik şiddeti önlemek adına hayata geçirdiği politikalarında “mış” gibi yapmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da bizler, en temel hakkımız olan yaşam hakkımız için mücadele etmeye mecbur bırakılıyoruz. 2002 yılından bu yana kadın cinayetleri sistematik bir artış gösterdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, bu yıl 10 ayda 194’ü şüpheli olmak üzere en az 447 kadın öldürüldü. Bir kez daha haykırıyoruz: şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturma vardır. Kadın cinayetleri politiktir (NOKTA). Değerli Basın Mensupları, Bizler AKP’den medet ummuyoruz. Neden umalım? Çarşamba günü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Bir daha gördük ki bu bütçede kadını güçlendirme hedefi yok! Bütçede sekiz başlık var. Kadının güçlenmesi başlığı kendine ancak yedinci sırada yer bulmuş. Bu amaçla Bakanlığın bütçesinden ayrılan pay ise sadece binde 8.6. Bütçeden kadının payına yine yoksulluk düştü. Bakanlık verilerine göre; 2018 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 3 milyon 494 bin 931 iken 2023 itibarıyla 4 milyon 400 bin haneye ulaştı. Üstelik sosyal yardımlardan yararlandırılan toplam 4,4 milyon haneden 3,5 milyonu “düzenli sosyal yardımlar” kapsamında yer alıyor. Yoksulluktan en çok da çocuklar nasibini alıyor. Ailesi tarafından bakılamadığı için “Sosyal ve Ekonomik Destek” programı kapsamına alınan çocuk sayısı katlanarak artıyor. 2022 yılında SED programında 155 bin çocuk var iken 2023’de bu sayı 163 bin 995’e yükseldi. Bu utanç AKP’nindir! Değerli Basın Mensupları, Bugün CHP’li belediyelerimizle “Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi”ni paylaştık. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ilgili sözleşmesini (ILO 190), iktidar imzalamasa da bizler yerel yönetimlerimizle hayata geçireceğiz. CHP’li Belediyeler çalışma hayatında şöyle bir irade ortaya koyuyor: 1-İstanbul Sözleşmesi’nin yanı sıra Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve diğer mevzuat hükümlerinin öngördüğü toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik tüm düzenlemeleri esas alırız. Her türlü ayrımcılığın karşısında dururuz. Bu anlayışla, Yerel Eşitlik Eylem Planı hazırlamayı, hayata geçirmeyi ve veri toplamayı kabul ediyoruz. 2-Belediye çalışanlarına farkındalık ve bilinçlendirme amaçlı toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri vereceğiz. Bu eğitimleri çalışma süresinden sayacağız. 3-İş yerinde şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması için şiddet mağduru çalışanı gözeteceğiz. 4-Kadınlara yönelik cinsel taciz ve cinsel saldırı vakalarında adli makamlara yansıyan durumları esas kabul edeceğiz ve gerekli her türlü tedbiri alarak gerekli adımları ivedilikle atacağız. Bu süreçte gizlilik esasına göre hareket edeceğiz. 5-Şiddet mağduru çalışanın talep etmesi halinde; hukuki ve/veya psikolojik destek sağlayacağız. 6-Belediye çalışanlarının istihdamında yüzde 50 cinsiyet kotasını hedefleyeceğiz. 7-25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Mücadele Günü etkinliklerine katılan kadın üyelere -işi aksatmamak kaydıyla- idari izin vereceğiz. Değerli Basın Mensupları, Bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! “Kadınlar Vardır, Kadınlar Her Yerde” diye haykırırken sesimizi de sözümüzü de yükselteceğiz. Budamaya çalıştıkları yasaların etkin uygulanması için örgütlü gücümüzle direneceğiz. Can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk fırsatta yeniden uygulamaya koyacağız. Kıyafetimizden kahkahamıza, kaç çocuk doğuracağımızdan ne zaman evleneceğimize kadar her şeyimize karışanlara geçit vermeyeceğiz. Kadını aile içinde eritmeye çalışanlara, eşit yurttaşlık haklarımıza sahip çıkarak cevap vereceğiz. Kadına yönelik şiddeti de kadın cinayetlerini de sonlandıracağız. Biz kadınlar vardık, varız ve var olacağız. Çok kararlıyız. 63 yıl önce çırpılan kelebeklerin kanatları bugün daha güçlü çırpılıyor! Önümüzde durmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecek.
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
15 Nisan, 2025 15:41 tarihinde yayınlandı
A+ A-

AK PARTİ İLE CHP ARASINDAKİ FARK…

Siyasi Partilerin amacı nedir diye sorduğumuzda bir çok kitle tarafından verilen cevap VATANA HİZMETTİR Cevabı karşımıza çıkıyor.

Peki; Hangi parti vatan için daha çok çalışıyor? Hiç sorguladınız mı?

Yoksa hepsi de aynı silsilenin devamı?

Biz Karabük’ten yola çıkarak buradaki yerel siyasetin nasıl işlediğini hangi partinin daha çok Karabük’e çalıştığını bir bakalım.

****

İktidar partisi AK Partiden başlayalım.

İl Başkanı Ferhat SALT; İl Başkanlığına atandığından bu güne kadar çalışmalarında üstün performans sergiliyor.

Özellikle Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile uyum içerisinde olduğu teşkilatlarına karşı tutum ve davranışları çözüm odaklı çalışmasıyla dikkat çekiyor. 

Partili Milletvekilleriyle gerek Ankara’da Bakanlıklar da yapılan çalışmalar da Muhteşem üstü organize çalışma içinde. Bu çalışmaları elbette ki Karabük’e de yansıması büyük.

****

KARABÜK MİLLETVEKİLLERİ CEM ŞAHİN VE D. ALİ KESKİNKILIC;

Bu iki milletvekilimiz için ne söylemek gerekir bilemiyorum ama gerçek olan bir durum var. KARABÜK İÇİN VAR GÜÇLERİ İLE ÇALIŞIYORLAR

Özellikle Cem ŞAHİN; Milletvekili seçimlerinde hakkında birçok dedikodular yapılan, eleştiri alan bir isimdi Cem ŞAHİN

İnsanoğlunun yapısında vardır ÖNYARGI ile bakmak.

Sayın Cem ŞAHİN bu ön yargıları tamamen kırdı.

Gerek AK PARTİ genel Merkezi ile

Gerek Bakanlıklar seviyesinde Karabük’te yapılması düşünülen her konuda büyük rol alıyor.

Sayın Ali KESKİNKILIC’la beraber uyum içinde çalışıyorlar.

****

Ak Partinin En Dinamik, En Heyecanlı, En Çalışkan, Aldığı görevlerde başarı ile çıkan, bir Milletvekilimiz; Durmuş Ali KESKİNKILIC

Bu cümleleri kurarken mütevazi olmak için söylemiyorum.

Niçin söylüyorum işte cevabı;

2003 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde göreve başladı.

TBMM Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğünde görev aldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Danışmanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığında danışmanlık yaptı.
2020 yılında Millî Savunma Bakanlığına bağlı Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Genel Müdür Yardımcılığına atandı.

MKE AŞ Genel Müdür Vekili olarak görev yaptı.

Birçok sivil toplum kuruluşunda aktif rol aldı.

Karabüklüler Vakfı ve ECA Elgin kan Vakfı Mütevelli Heyet üyeliği,

Türk-Alman Üniversitesi Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği,

Türk Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyeliği,

Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenler Sendikası Denetim Kurulu üyeliği ve ROKETSAN Genel Kurul üyeliklerin de bulunmuştur.

İşte bunun için diyoruz ki;

En Dinamik, En Heyecanlı, En Çalışkan, Aldığı görevlerde başarı ile çıkan, bir Milletvekilimiz; Durmuş Ali KESKİNKILIC

Özellikle Eskipazar Organize Sanayii’nin gelişmesin de öncü rol alan bir isimdir.

Çözüm odaklıdır, Gerek teşkilatlarıyla, Gerek Milletvekilleriyle, Gerek Belediye Başkanlarıyla uyum içinde çalışır.  Bilgi ve tecrübesini Karabük’e hizmet olarak  yansıtıyor olması başarısındaki etkendir.

****

Belediye Başkanı Özkan ÇETİNKAYA;

Gençlik kollarından başlayarak, Partinin her kademesinde görev almış ve Merkez ilçe başkanlığı görevinden; KARABÜK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA seçilmiş ve hak etmiş bir isimdir.

Başarılı insanların belli özellikleri vardır.

Bu özellikler hiç değişmez.

Hiçbir zaman ben yaptım oldu diye söylemde bulunmamak gerekir.

Bu işin ruhu ekip çalışmasından geçer.

Özkan ÇETİNKAYA’da bunu başardı ve Karabük halkına güzel hizmetleri dokunuyor.

Parti Teşkilatıyla uyum içersin de ve Başrolde oynuyor.

Hem sahada etkili… Hem masada etkili olması…

Saygınlığını hiçbir şekilde bozmuyor…

Ve en önemlisi kendin den çok emin…

Hem uzlaşmacı… Hem sert…

Dedik ya Başarılı insanların belli özellikleri vardır.

İşte bu özellikler İnsanı başarıya ve azme getiriyor.

Son bir yıl içinde gözle görülür, elle dokunulur hizmetler yapıyor.

Bu duruşunu bozmadığı sürece Karabük’e büyük hizmetleri dokunur,

Sayın ÇETİNKAYA’nın.

****

ANA MUHALEFET PARTİSİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ (CHP)

Simgesi 6 ok olan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik ilkelerini savunan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu Türkiye’de tarih yazmış bir partidir.

CHP’nin şöyle bir özelliği var her nedense;

Parti içinde uzun yıllar görev yapan isimler her dönem bir şekilde karşımıza çıkıyor. O koltuklar o kadar tatlı ki hiç bırakmak istemezler. Karşılarında birileri çıkınca da onları istemezler ve karşılarına muhalif olurlar. Bu da parti içi çatışmalara neden olur. Mesela bu AK parti de olmaz veya nadir görülür.

CHP’nin Karabük Teşkilatlarına ve Belediye Başkanlarına baktığımız da;

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük İl Başkanı Vedat YAŞAR;

Uzun yıllar Parti teşkilatların da görev yapmış bir isim; muhalefet partisi il başkanı olarak partisinin taşımış olduğu misyonu nu yerine getiren aktif rol alan ama teşkilatı içinde bir türlü uyumu sağlayamayan ve parti içinde her an bir tartışma yaşanacak gibi durması olumsuz olarak karşımıza çıkıyor.

Dedik ya; O koltuklar o kadar çok tatlı ki kimse bırakmak istemiyor.

Genç, aktif rol alabilecek, siyaseti sevecek, toplumu kucaklayabilecek, teşkilatlarına ve partisine hakim olabilecek isim veya isimlerin olması gerekir.

****

Karabük Milletvekili Cevdet AKAY;

Mütevazi, Partisine hizmet eden, etrafına saygılı, araştırmacı,  bir isim

Ancak; Parti Genel merkezinde aktif rol aldığı için  Karabük için çok vakit ayıramıyor. Ancak Meclis kürsüsünden Karabük için muhalefet görevini yapıyor.

Karabük teşkilatıyla ve Safranbolu Belediye Başkanıyla pek uyum içinde çalıştığı söylenemez. Karabük adına çok fazla rol aldığı da söylenemez.

Bu tutum ve davranışlar açıkça ortadadır. Bu gidişata bir son vermeleri gerekir.

Vatandaş ilgi bekler, hatır bekler, Karabük’e hizmet bekler.

*****

 SAFRANBOLU BELEDİYE BAŞKANI SAYIN ELİF KÖSE;

Namı değer TOPUKLU EFE;

Safranbolu halkına sempatik tavırlar sergileyerek tekrar Belediye Başkanı seçilen KÖSE İkinci dönemin rahatlığını yaşıyor.

Bu rahatlık ona zaman için de çok pahalıya mal olacağı gibi gözüküyor.

Neden mi?

Sayın Köse’de kendi teşkilatlarıyla pek uyum içinde olduğu söylenemez.

Gördüğümüz kadarıyla da Milletvekili Cevdet AKAY’la da uyum sorunu yaşıyor.

Bu uyum sorunu probleminden Safranbolu halkıda rahatsız.

Safranbolu halkından, esnafından ve hatta kendi parti mensuplarından  hakkında bir çok şikayetler var sayın Elif KÖSE’nin

Sayın Köse “Dediğim Dedik Çaldığım Düdük” demeğe devam ederse siyaset sahnesine son noktayı koyar.

Evet sayın okuyucularımız bizden bu kadarlık yeter, yorum sizlerin.

Kalın sağlıcakla

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.