“Bunlar taşra siyasetinin kitabını yazmışlar”

“Bunlar taşra siyasetinin kitabını yazmışlar”

Yayın: 29.03.2024 23:09
Paylaş:
A+ A-

AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, siyaset yapanların belli kurallara ve ilkelere uyarak siyaset yapmaları gerektiğini söyledi.

AK Parti Ovacık Belediye Başkan Adayı Ahmet Şahin tarafından düzenlenen iftara katılan Şahin, burada bir konuşma yaptı.

Konuşmasına “sel gider kumu kalır” diyerek başlayan Şahin, oy avcılığının siyaset tarzları olmadığını, Ovacık’a her zaman hizmet etme gayreti içinde bulunduklarını ifade etti.

Ovacık’a her 5 yılda bir gelip hemşehrilerinin algıları ile oynandığının altını çizen Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kıymetli hemşehrilerim, sakın itibar etmeyin, algılarınızla oynatmayın. Bunlar 5 yılda bir Ovacık’a gelir ve algılarla oynarlar. Çünkü taşra siyasetinin kitabını yazmışlar. Vatandaşlarımızın algıları ile oynamak sureti ile siyasi netice elde etmeyi umanlar var. ‘Ovacık’ta ne yapıldı ki?’ diyor. Başını bir kaldırsan, etrafına baksan 20 yıl içerisinde Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının neler yaptığını oracıkta görürsün. Tek tek sayalım mı sana? Dün konuşma yaptığın yerde kafanı kaldır bir bak, orayı hangi irade yaptı, iftar yaptın orda. Bu bile örneklerden bir tanesidir. 20 yıllık AK Parti iktidarları döneminde yapıldı. Bu tarz söylemler vicdanlara sığmaz.”

– “Tek çakılı çivileri olmadığı halde buralarda beylik laflar etmesinler”

Ovacıklı hemşehrilerine “algılarınızla oynatmayın, Ovacık’a sahip çıkın.” diyen Şahin, “Ovacık’a şimdiye kadar hangi irade hizmet noktasında katkı sunduysa sizler apaçık biliyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın iradesinde burada yürüyen bir siyaset var. Ben buna sahip çıkmanızı istiyorum. Bu iradeyi suistimale uğratmayın. 5 yılda bir gelip, gittiği yere fitne ekenleri dikkate almayın. Kavgasız, suhuletle bu süreci burada geçirmeliyiz. Fitneye, fitneler üzerinden algılarla oynamak sureti ile netice elde etmek isteyenlere fırsat vermeyin. Onlar varsınlar gitsinler görevli oldukları yerlerdeki eksiklikleri gidersinler. 5 yılda bir gelip ilçede tek çakılı çivileri olmadığı halde beylik laflar etmesinler. Bunlar Ovacıklı hemşehrilerimizin vicdanını yaralar.” sözlerine yer verdi.

İl Genel Meclis Üyesi Adayları Ahmet Tam ve Halil Aydın ile Belediye Başkan Adayları Ahmet Şahin’in yapacağı projelerden bahseden Şahin, destek vermeleri halinde Ovacık’a yatırım yapmaya devam etme şansı yakalayacaklarını, önlerindeki süreçte cezaevinin yapılacağını, meslek yüksek okulunun öğrenci alacağını, hastane ve kaymakamlık binalarının tamamlanacağını sözlerine ekledi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.