Kendini Arayan Kent

Kendini Arayan Kent

Yayın: 29.05.2015 08:36
Paylaş:
A+ A-

Geçmişi,bugün ve yarın birlikte ele alındığınızda tarihin gerçek işlevi ortaya çıkar.
Çünkü yaşam,süreklilik üzerine kurulu olduğundan,bugünü kavrama adına geçmişi çok iyi bilmek gerekir.
Kent üzerine sohbet etmeye kalktığınızda,konuştuklarınızın büyük bir bölümü geçmişe,geçmişteki başarıları övmeye yönelik oluyorsa o zamanda sizin yaşadığınız bu anla ilgili umutlarınızın azaldığı manasında bir yorum hemencecik kendisini ele verir.
Karabük bu açıdan bakıldığında mazisi çok parlak bir kent görüntüsü çizer.
Bunun böyle olması da pek doğal tabi…
Türkiye’nin ilk ağır sanayi fabrikasının kurulduğu bir kentin mazisi zengin olmasın da kimin olsun.
Buraya kadar çok güzel de bundan sonrası yok.
Mazinin zenginliği altında kalarak,günümüzde kendi gücünü yavaş yavaş yitirme durumunda olan bir kentle karşıya kaldığınızda onunla hangi konuda,neleri konuşmayı cesaret edebilirsiniz?
İşte bütün sorun bu meseleyi çözmeye çalışırken karşınıza çıkıverir.
Kent ile sohbet etmeyi düşünüyorsunuz ancak bu sohbetin pek gerçekliliği olmaz.
Görünmediği için de kendi kendimize söyleşi biçiminde ürettiğimiz düşünceleri buradan sizlerle paylaşmak isteriz.
Kendi dinamiklerini arayan bu kentte,durumunu tanımlayamamış birçok nokta var.
Bunlardan birisi ve en önemlisi kentin sahibi kimdir sorusunun yanıtı…!
Kimler aldıkları kararlarla Karabük’ün mukadderatına yön veriyor ya da vermeye cesaret edemiyor?
Kentte gündeme gelen ve yerel medyaya yansıyan düşüncelere bakarsanız,birçok işin Karabük adına başarıldığının iddiasıyla karşılaşırsınız.
Bazen kent adına yapılan tartışmaların ayyuka çıktığına tanık olursunuz
Öyle bir noktaya gelinir ki artık asıl mesele özünü ve önemini kaybeder.
Kenti kısır bir çekişme esir alır.
Gerçekten bir anda olup bitenlere akıl erdiremezsiniz.
Daha doğrusu anlam veremezsiniz.
Bu ortamda tartışmaları yok edecek,yarına umutla bakmamızı sağlayacak kent dinamiklerini arar durursunuz….
Nafile çırpınmalar beyhude arayışlara dönüşür.
Bu sorunu çözecek güç ve dinamizm gerçekte kentin kendi kimliğinde ve onun iradesinde gerçekten yoktur…
.Memleket yavaş da olsa bir biçimde gelişiyor,ancak Karabük mazisine ters düşercesine bu gelişmelerin hep gerisinde kalıyor.
Karabük’ün garipliği bir türlü kendi dinamiklerini harekete geçirememesinde yatıyor.
Geçmişin deneyimlerinin,bugünün yaşayanlarına bir tecrübe oluşturmaması,kentsel birikimin göçlerle dışarıya akmasında aranmalıdır.
Karabük ikinci kuşakta bir kimlik sorunu yaşamaktadır.
Eskiyle olan bağlantısını koparmış gibidir.
Genlerinde işçi ve demir kültürü barındıran bu kentin birdenbire başkalaşım ve değişim süreci içine girmesi hiç de iyi olmamıştır.!
Küresel çağda Karabük’te bir belirsizlik söz konusudur.
Kent var olan kültürünü bir türlü geliştirememektedir.
Gelecekle ilgili kaygılar hergün artmaktadır.
Bu hususu çok iyi düşünmek gerekir.
Gerçek olan nedir?
Bize göre siyasete malzeme yapılan günlük politikalarla amaca ulaşmaya çalışmanın geleceğe bir faydası yoktur.
Zira yaşananlar bize bu durumu kanıtlamıştır.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’ta sevgi evlerinde kalan çocuklar TOGÜ’yü ziyaret etti

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 08:24
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ta bir süre önce hayata geçirilen “Gönül Bağından Sevgiye Uzanan Eller” projesi kapsamında sevgi evlerinde kalan çocuklar, Gaziosmanpaşa Üniversitesini (TOGÜ) ziyaret etti.

TOGÜ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Tokat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü işbirliğiyle sevgi evlerinde kalan çocuklara “Gönül Bağından Sevgiye Uzanan Eller” projesi kapsamında üniversitede gönüllü öğretim görevlileri tarafından her ay düzenli olarak çocukların gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlikler bu ay Eğitim Fakültesinde yapıldı.

Eğitim Fakültemizde gerçekleşen etkinlikler sırasıyla Karagöz Hacivat Gösterisi, teknoloji sergisinin gezilmesi, yüz boyama ve müzik etkinliği olarak yapıldı. Etkinlikler sonrasında çocuklara öğretim üyeleri tarafından hazırlanan ikramlar sunuldu.

Proje yürütücüsü Doç. Dr. Yusuf Temur, yaptığı açıklamada, “Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren Sevgi Evleri'nde kalan çocukların gelişimlerine katkı sağlamak ve ilerideki yaşamlarında daha başarılı bir şekilde hayatlarını daim ettirmek için projemizi hayata geçirdik. Projemize desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Fatih Yılmaz'a üniversite ve fakülte yönetimlerimize ayrıca gönüllü olarak projemize destek veren tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.