KBÜ’de 25.yıl sempozyumu başlıyor

KBÜ’de 25.yıl sempozyumu başlıyor

Yayın: 30.10.2017 23:09
Paylaş:
A+ A-

Türkiye-Ukrayna Diplomatik İlişkilerinde 25. Yıl Sempozyumu Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde 3 Kasım Cuma günü başlıyor.

Karabük Üniversitesi ve Vasyl Stefanyk Precarpathian Ulusal Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenleyeceği 25. yıl sempozyumu Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Hamit Çepni Konferans Salonu’nda 3 Kasım Cuma günü 10.30’da başlayacak.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve Avrasya İncelemeleri Merkezi’nin desteğiyle Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek sempozyum Türkiye ile Ukrayna arasındaki tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomik ve diplomatik ilişkiler alanına ilgi duyan ve konu hakkında araştırmalar yapan genç araştırmacılar ile alanında yetkin yerli ve yabancı davetli bilim insanlarının bilgi paylaşımlarını sağlamaları ve iş birliği kurmalarına zemin hazırlama amacı güdüyor.

Ukrayna Büyükelçisi Andrii Sybiha’nın açış konuşması ile başlayacak olan sempozyum, Rektör Prof. Dr. Refik Polat ve Vasyl Stefanyk Prekarpathian Ulusal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Igor Tsependa konuşmalarıyla devam edecek. Emekli Büyükelçi Alev Kılıç, Vasyl Stefanyk Prekarpathian Ulusal Üniversitesin’den, Doç.Dr. Ihor Hurak ve Çankırı Karatekin Üniversitesin ’den Doç. Dr. Sezai Özçelik de davetli konuşmacılar arasında yer alacak.

Türkiye ile Ukrayna arasındaki tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomik ve diplomatik ilişkiler konularında çalışmalar yapan farklı üniversitelerden gelen araştırmacıların katılacağı bu sempozyum, yurt içinden ve yurt dışından davetli konuşmacıların katılımları ile Türkiye-Ukrayna arasında güncel ilişkilerin tartışılacağı bilimsel bir etkinlik olacak. Sempozyumda; Osmanlı İmparatorluğu ile Kazak Hetmanatı arasındaki ilişkilerin tarihi, iki ülke arasındaki mevcut siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin perspektifleri, Türkiye, Ukrayna ve Rusya’nın bölgesel çıkarları, Türkiye-Ukrayna ilişkileri ve ilişkilerde Kırım Tatarları faktörü, Türkiye-Ukrayna ilişkileri ve Avrupa-Atlantik entegrasyonu, Karadeniz ve Hazar Bölgesinde güvenlik, konuları ile ilgili sözlü sunumlar yer alacak.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordulu çift söküntü ip getirenlere Kabataş kilimi dokuyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

ORDU (AA) – EYÜP ELEVLİ – Ordu'nun Kabataş ilçesinde 46 yaşındaki Fatma Öztok, eskiyen örgü işlerin sökülmesiyle elde edilen iplerle Kabataş kilimi dokuyarak kazanç sağlıyor.

Öztok, Kabataş ilçesinde evlendikten sonra el tezgahında dokumacılık yapan kayınvalidesi Kadriye Öztok'tan işin inceliklerini öğrendi.

Kayınvalidesinin sağlığı elvermediği için işi bırakmasının ardından Fatma Öztok, 2000 yılından itibaren evlerinin alt katında oluşturdukları atölyede mesleği sürdürüyor.

Dört yıl önce emekli olan Aziz Öztok da eşiyle atölyede mesai harcıyor.

İki çocuk annesi Fatma Öztok, AA muhabirine, kayınvalidesinin rahatsızlanması sonucu mesleği devam ettirdiğini söyledi.

Kayınvalidesinin kilimleri elinde dokuduğunu ancak kendisinin bu şekilde sürdüremediğini anlatan Öztok, adlıkları eski tip makinelerle yıllardır Kabataş kiliminin üretimini yaptıklarını ifade etti.

Öztok, Kabataş kilimine ilgi olduğunu dile getirerek, “Burada 7 kişi, 10 kişi çalıştırdığım da oldu. Ama çalışanlar fındık zamanı gelince işi bırakıyor. Siparişi de aldığımız için sıkıntıya düştüm. O yüzden siparişleri azalttım. Şimdi yapabileceğim kadar alıyorum.” dedi.

Eşiyle çalışmanın önemine işaret eden Öztok, “Eşimle çalışmak daha rahat, çok güzel. Ben eve çıksam, buraya müşteri geliyor. En azından burada müşteriye bakabilecek birisi oluyor. Öbür türlü eve çık, dükkana in şeklinde zor oluyor. O yüzden eşim geldikten sonra rahatladım. İşin getirisi de iyi oldu çok şükür.” diye konuştu.

Örgüleri söküp getirenlerin israfı da önlemiş olduğunu anlatan Öztok, şöyle devam etti:

“İsraf olmasın, 'yazıktır, günahtır' diyerek dokutturuyor. 'Benden sonraki nesillere kalsın.' gibi düşüncelerle yaptırıyorlar, en çok ondan geliyor. Çöpe atma durumu olsa bu devam etmeyecek ama eskilerimiz asla çöpe atmayı istemiyor. Sökemezse kesiyor, kesemezse dikiyor. Yine de onu dokutturuyor. Çöpe atmaktansa onu kenara koyuyor.”

Öztok, çevrelerinde kendilerinden başka bu işi yapan olmadığını, tozlu iş olması nedeniyle pek de kimsenin benimsemediğini anlattı.

İşinden keyif aldığını ve bu nedenle devam ettiğini belirten Öztok, “Yoksa bağ bahçe, evin temizliğine zaman kalmıyor. Evde temizlik için işçi tutuyorum, buradan aldığımı oraya veriyorum. Ama bana keyifli geliyor. 60 sene olmuş. 30-40 sene kaynanam, 20-25 sene de ben devam ettirdim. 5 sene daha ancak dayanırız. Sadece kilime odaklanırsam günde 80-100 metre dokuma yaparım.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz”

51 yaşındaki Aziz Öztok ise ilk etapta eşinin siparişleri elde yetiştirememesi üzerine araştırmalar yaptıklarını anlattı.

Gaziantep'ten makine aldıklarını belirten Öztok, “İlk önce bir makineyle başladık. Sonra bir, iki derken çözgü makinesi, sarma makinesiyle beraber işi çoğalttık. Daha seri bir şekilde çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yörede bu mesleği yapan bir tek kendilerinin kaldığına dikkati çeken Öztok, “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz. Çocuklar yanaşmıyorlar. Kimisi üniversitede okuyor, kimisi çalışıyor. Biz de hanımla beraber yapabildiğimiz kadar bu şekilde yapmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Zaman zaman yurt dışına da ürün gönderdiklerine işaret eden Öztok, şunları kaydetti:

“Bize eski sökülmüş kazaklar geliyor. Onları belli bir aşamadan geçirdikten sonra dokuyoruz. Hem de katma değer oluyor. Rağbet de var. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'ya mal gönderdiğimiz oluyor. Bu şekilde isteyenler, sipariş verenler oluyor. Yani güzel bir şey. Hem yöremiz için hem de otantik bir havası var. Yazları buralarda halıları kaldırıyoruz, sadece kilim seriyoruz.”

Öztok çifti, Kabataş kiliminin metresini 40 liraya örüyor.