Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
20 Aralık, 2017 22:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Eğitim-Sen İl Temsilcilik başkanı Bülent Vergili yaptığı yazılı açıklama ile,"Okullarda yaşanan şiddete son verilmelidir"dedi. Vergili konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede,"Yıllardır okullarda yaşanan şiddet olayları, kavgalar, çeteleşmenin gittikçe büyüyen bir tehdit haline gelmesi karşısında bugüne kadar gerekli adımları atmayıp, okullarda yaşanan şiddet olaylarına kayıtsız kalanlar, bir meslektaşımızın daha öğrencisi tarafından şiddete uğraması sonucunda hayatını kaybetmesine neden olmuşlardır. Son olarak İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen, veli toplantısı öncesi iki öğrencisi tarafından silahla vurularak hayatını kaybetmiştir. Meslektaşımızın ölümüne neden olan, tüm eleştiri ve uyarılarımıza rağmen eğitimde yaşanan sorunlara ve şiddet olaylarına seyirci kalan, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran politikalardır. Okullarda yaşanan çeteleşme ve eğitim kurumlarının benimsenen yanlış politikalar nedeniyle şiddet yuvası haline gelmesinin bedelini bugüne kadar kimi zaman öğrenciler, kimi zaman eğitim emekçileri hayatlarını kaybederek ödemişlerdir. Öncelikle kabul etmek gerekir ki, okullarımızın birer şiddet yuvası haline gelmesinde, öğretmenlik mesleğini rencide eden yaklaşım ve açıklamaların, her fırsatta şiddet ve nefret dilini kullanan siyasetçilerin ciddi bir katkısı ve sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde sık sık karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu, okullarımızı da çepeçevre kuşatmış, eğitim emekçilerini şiddetin hedefi haline getirerek, ölümle sonuçlanan ağır sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Okullarda yaşanan şiddetin toplumsal nedenleri göz ardı edilemez. Özellikle son yıllarda toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması; halkın gelecek kaygısı ve gençler arasında sisteme dönük güvenin aşınması; kültürel yozlaşma ve yabancılaşma; yazılı ve görsel medyanın şiddet unsurları içeren programlarındaki artışlar, sadece okulları değil, yaşamın bütün alanlarında yaşanan şiddeti sürekli olarak yeniden üretmektedir. Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini, hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye’nin her yerinde okullarda birbirine benzer şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet sorununu çözmek, günü birlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkündür. Bunun için başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik olarak kültürel, sosyal yönden tatmin edecek çalışmaların hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi şarttır. Okullarda rehberlik hizmetlerinin işletilmesi ve buralardaki yetersiz personel sayılarının giderilmesi gerekirken, MEB’in rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerine yönelik düzenlemelerinin olumsuz sonuçlarının görülmeye başlanması dikkat çekicidir. Okulda şiddetin önüne geçebilmek için öğretmen, öğrenci ve velilerin eğitimi önem kazanmaktadır. Çünkü gençliği anlama, algılama, sorunlarına çözüm üretebilmek ve bu alandaki yetenekleri açığa çıkarmak için eğitimin ne kadar önemli olduğu ortadadır. Okul içinde özel güvenlik birimleri veya okul çevresine polis yığarak sorunu kolluk kuvvetleri ile çözmek sorunu başka yerlere havale etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Eğitim Sen olarak, okullarda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçebilmek için, ilgili tüm kesimleri sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Sendikalar, eğitim örgütleri, öğrenci ve velilerle birlikte herkes, okullarda şiddeti azaltmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve acilen bir eylem planı hazırlanmaldır. Bu noktada, şiddetin hiçbir biçiminin toplumda kabul görmediğinin vurgulanması önemlidir. Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin arkalarında toplumun ve eğitim örgütlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Her okulun şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı olmalıdır.  Sorunun Çözümüne Yönelik Önerilerimiz
  • Okulda şiddet, erişkinlerin tepkisel yaşamının en açık bir şekilde görünen şekillerinden birisidir. Çocuk ve gençlerin hem şiddetin uygulayıcısı, hem de şiddetin mağduru olduğuna dikkat edilmelidir. Bu nedenle okullarda yaşanan şiddet olayları hem psikolojik, hem de sosyolojik bir sorun olarak ele alınmalıdır.
  • Saldırgan çocukların aileleri üzerine yapılan akademik çalışmalarda en çok dikkati çeken özelliklerden biri de babaların annelere ağır bir şekilde fiziksel şiddet uygulamalarıdır. Bu da şiddeti beslemektedir. Çocuklar şiddet uygulayan ebeveynlerini model aldıklarından dolayı, onları taklit etmektedirler. Çocuk yaşlardaki taklitler, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde gerçek davranışlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan, aile içi şiddetin önüne geçecek mekanizmalar oluşturulmalı, aile ve çocuk eğitim kurumları geliştirilerek yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca davranış bozuklukları sergileyen çocuklar, psikolojik destek almalı, bu noktada devlet gerekli maddi olanakları seferber etmelidir.
  • Okulda şiddetin önlenebilmesi için, sorun fark edildiğinde gecikmeksizin müdahalenin yapılması gerekmektedir. Müdahalenin yöntemi önemlidir. Temel amaç sorunu anlamak ve en etkin müdahale yöntemini uygulamaktır. Korkutma, bastırma, ayıplamanın uzun vadede çözüm olmadığı bilinmektedir.
  • Öğrenciler arasında alkol ve uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması da şiddet olaylarını arttırmaktadır. Zararlı alışkanlıklar öğrencilerin muhakemelerini olumsuz yönde etkilemektedir.
  • Okulda şiddetin önlenmesinde rehberlik uzmanlarının rolü önemlidir. Rehberlik uzmanı ile sorunlu öğrencilerin yapıcı görüşmeleri, öğrencilerin yaşam tarzlarının değişmesinde önemli bir rol oynayabilir. Rehberlik hizmetlerinin önemsenmesi ve yaygınlaştırılması şiddet sorunun çözümünde önemli bir adım olacaktır.
  • Erken uyarı işaretlerini bilmek ve potansiyel şiddet oluşturacak davranışları fark etmek ve bu işaretleri gösteren çocukları teşhis etmek gerekir. Bu süreçte, mutlaka krize müdahale planı yapılmalı, ani gelen travmalara karşı nasıl davranılması, şiddet davranışı karşısında neler yapılması gerektiği bu planda bulunmalıdır.
  • Çocuklarımızın içinde bulundukları toplumsal çevreye özen gösterilmeli, davranış bozukluğunun kökeninde toplumsal çevrenin nasıl bir rol oynandığı irdelenmelidir. İçinde bulunulan çevre suç işlemeye itiyorsa, çevre değiştirilmelidir.
  • Kimsesiz ve korumasız çocuklar, devlet tarafından koruma altına alınmalı ve çocuk ıslah evleri birer cezaevi olmaktan çıkarılıp eğitim ve öğretim kurumlarına dönüştürülmelidir.
  • Göç, planlı kentleşme ve nüfus planlamasına dönük olarak, sürekliliği olan ve sağlıklı işleyen eğitim ve bilgilendirme mekanizması oluşturulmalı, göç eden ailelerin çocuklarının yeni toplumsal çevrelerine uyum sağlamaları için gerekli psikolojik destek sağlanmalıdır.
  • Öğretmenlerimizin topluma yansıyan şiddet dalgasının geriletilmesinde önemli bir rolleri vardır. Bu bakımdan, okulları esir alan şiddet ve çeteleşme olgusunun önüne geçmek için eğitim-öğretim kurumlarında suç ve ceza kavramı üzerine bilgilendirici, eğitici, açıklayıcı etkinlikler düzenlenmelidir.
Eğitim emekçilerin yoğun baskı ve tehditlerle karşı karşıya bırakılarak sindirildiği, iş güvencelerinin elinden alınmak istendiği, eğitim hizmetlerinin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci öğretmen ilişkisinin giderek bozulmaya başladığı bir ülkede okullarda yaşanan şiddet olaylarının ölümlerle sonuçlanmaya başlamış olması son derece önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Okullarımızda yaşanan şiddetin son bulması için acilen gerekli adımlar atılmalı, hiç kimse şiddetin uygulayıcısı ya da hedefi haline getirilmemelidir. Bu konuda somut ve kalıcı çözümler üretilmesi ve okullarda yaşanan şiddetin önlenmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Eğitim Sen olarak, eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor, öğrencilerinin saldırısı sonucu yaşamını yitiren, Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen arkadaşımızın ailesine, çalışma arkadaşlarına ve tüm eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz"dedi.  
Bizi sosyal medyadan takip edin

Namaz Vakitleri

Karabuk
15
Mayıs Perşembe
1446 HİCRİ Zilkade 17
Yatsı Vakti
Şuanki vakit
Yatsı
İmsak vaktine kalan süre
 
  İmsak
03:37
  Güneş
05:24
  Öğle
12:51
  İkindi
16:47
  Akşam
20:08
  Yatsı
21:47

Haftanın Okunanları

blank
Köşe Yazıları

KARANLIĞIN 4 ATLISI

blank
Köşe Yazıları

BIRAKIN DA AZICIK MUTLU OLALIM…

blank
Gündem

Beşbinevler Mahallesi’nde Enerji Hattı Kanal Derinliği Endişesi: Yetkililerden Önlem Bekleniyor

blank
Karabük

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’dan İktidara Uyarı

blank
Köşe Yazıları

Okan Küçük Yorumluyor 12 Mayıs 2025

Video Haberler

blank

Otomobille kafa kafaya çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti

blank

Karabük’te öğretmen Neşe Bostancı hayatını kaybetti

blank

Çaldıkları otomobille drift atan çocuklar “dur” ihtarına uymayıp kaçınca gözaltına alındı

blank

Samsun’da suda boğulmalara karşı seferberlik: Sahillerde yoğun güvenlik önlemi

blank

Samsunspor’da Avrupa hayali tamam, sıra lig etabını garantilemede

blank

Düzce’de 6 katlı binada korkutan yangın

blank

Gençler, çocuklar ve özel bireyler uçurtma şenliğinde buluştu

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
16 Mayıs, 2025 01:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Otomobille kafa kafaya çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti

Gümüşhane’de motosikletle arabanın baş başa çarpıştı kazada motosiklet şoförü hayatını kaybetti.
Kaza, gece saatlerinde, Yeni Mahalle Kazımkarabekir Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, cadde üzerinde Bayburt istikametine hareket halindeki 29 AR 818 plakalı arabanın şoförü Efe T. (20) Buyruklar Caddesi’ne girmek için hareket yaptığı esnada karşı istikametten gelen Yusuf Tavlı (20) yönetimindeki 63 AIB 652 plakalı motosikletle baş başa çarpıştı. Kazanın tesiriyle motosiklet şoförü yola savruldu. İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sıhhat ve polis takımları sevk edildi. Sıhhat takımları motosiklet şoförünün olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.
Şanlıurfalı olduğu ve yakın bir vakitte çalışmak için Gümüşhane’de yaşayan ağabeyinin yanına geldiği öğrenilen 20 yaşındaki motosiklet şoförü Yusuf Tavlı’nın cansız bedeni Gümüşhane Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Araba şoförü ise gözaltına alındı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Namaz Vakitleri

Karabuk
15
Mayıs Perşembe
1446 HİCRİ Zilkade 17
Yatsı Vakti
Şuanki vakit
Yatsı
İmsak vaktine kalan süre
 
  İmsak
03:37
  Güneş
05:24
  Öğle
12:51
  İkindi
16:47
  Akşam
20:08
  Yatsı
21:47

Haftanın Okunanları

blank
Köşe Yazıları

KARANLIĞIN 4 ATLISI

blank
Köşe Yazıları

BIRAKIN DA AZICIK MUTLU OLALIM…

blank
Gündem

Beşbinevler Mahallesi’nde Enerji Hattı Kanal Derinliği Endişesi: Yetkililerden Önlem Bekleniyor

blank
Karabük

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’dan İktidara Uyarı

blank
Köşe Yazıları

Okan Küçük Yorumluyor 12 Mayıs 2025

Video Haberler

blank

Otomobille kafa kafaya çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti

blank

Karabük’te öğretmen Neşe Bostancı hayatını kaybetti

blank

Çaldıkları otomobille drift atan çocuklar “dur” ihtarına uymayıp kaçınca gözaltına alındı

blank

Samsun’da suda boğulmalara karşı seferberlik: Sahillerde yoğun güvenlik önlemi

blank

Samsunspor’da Avrupa hayali tamam, sıra lig etabını garantilemede

blank

Düzce’de 6 katlı binada korkutan yangın

blank

Gençler, çocuklar ve özel bireyler uçurtma şenliğinde buluştu