11 Eylül 2015 Cuma günü Bölgenin Sesi gazetesinde HER TELDEN köşesinde bir yazı yer aldı.
Bel ki okudunuz belki de okumadınız.
Okumamış olabileceğinizi düşünerek buraya önemsediğim yazıdan alıntı yapıyorum.
Bunu bir vatandaş olarak çok önemsiyorum.
her şeyden önce şunu belirtmek durumundayım.
Memleketimizde adı sanı ne olursa olsun kamuda görev yapanların, görevlerini yerine getirirken kamu hizmeti alanlara nasıl davranmaları gerektiği hususu çok önemlidir.
Bu husus devlet güvencesi altında anayasal hükümlere göre yerine getirilir.
Devlet memurlarının hizmet yerine getirirken vatandaştan şikayet etme hakkı yoktur.
Vatandaşa yüz çevirme onu azarlama hakları da yoktur.
Bu bakımdan Cuma günü gazetemizin Her Telden köşesinde yer alan anlatım dikkat çekicidir.
Bakın vatandaşın yakınmasını nasıl dillendiriliyor.
Olay yazıda da değinildiği gibi Safranbolu’da bir aile hekimliği binasında gerçekleşiyor.
“Vatandaş tansiyon hastası…
Sürekli ilacını kullanması gerek.
Kendisine bakan aile hekimi arazi çalışmaları,saha çalışmaları nedeniyle köylere gitmiş…
Diğer aile hekimi ilacı yazmıyor…
Hatta hakaret ediyor.
Diyeceksiniz ki olabilir,yazmayabilir.
Ancak daha önce misafir kontenjanını kullanarak aynı ilacın yazıldığı da bir gerçek.
Birisi yazıyor,diğeri yazmıyor.
Böyle bir sistemsizlik olunca vatandaşın da kafası karışıyor elbet.
Bu gibi konularda dikkat edilmesi gerekmez mi?
Sonuçta bir tansiyon hastası…
Size ricada bulunmuş.
İstirhamda bulunmuş.
Eğer bir hekim olarak bağırıp çağırırsanız bunu hoş karşılamak pek mümkün olmasa gerek.
Hele/hele polis çağırırım,Jandarma çağırırım sözleri yanlış…
Karşınızdaki insan bir tansiyon hastası…
Bunlara biraz dikkat edilmesi gerekmez mi?
Hele Hipokrat yemini etmişlerin daha hassas olması gerekmez mi?”
Canlarımızı/canımızı teslim ettiğimiz bu doktorun haline bakar mısınız?
Hastayı polis çağırarak makamından uzaklaştırmaya çağırıyor.
Hasta ne yapmış.
Bu ilacı yazamaz mısınız diye sormuş.
Yazılabileceğini iddia etmiş.
Nasıl yazılabileceğini de söylemiş.
Böyle bir görüş alışverişi hastaya hakaret gerektirir mi?
Hastaya bağırma hakkını size kim veriyor.
Hangi kanunda yazıyor.
Yazıyorsa bile insan haklarına uygun bir davranış mıdır?
Keza hasta tansiyon hastası.
İlacını içmemiş…
Ya oracıkta tansiyonu yükselse,felç gelse sorumlusu kim olacak.
Sağlık kuruluşlarında çalışıp da var mı bunun cevabını verebilecek olan.!
Ülkemizde maalesef “kamu kabadayıları” diye bir sınıf ortaya çıkmış da haberimiz yok.
Kardeşim siz ne yaparsınız.?
Sabahtan akşama kadar.
İşiniz gücünüz vatandaşa zorluk çıkarmak mı?
Yoksa hizmet yapmak mı?
Şimdi bu doktor/ ya da doktorlar gelene gidene böyle davranırsa ne olacak.?
Kendisinden/kendilerinden bir hesap soran olmayacak mı?
Vatandaş doktora saldırdı diyorlar…
Olayı kınanıyor.
Hatta bir günlük eylem yapıp hasta kontrolü yapılmıyor.
Haklı olarak…
Pekala…
Ya doktorun saldırdığı/hakaret ettiği vatandaş ne yapsın?
Ölsün mü?…