Gündem Türkiye’de çok hızlı değişiyor… Gelişmeleri takip edip,gündem konusunda derinliğine bilgi sahip olmak mümkün olmuyor. Neydik,ne olduk gibi bir şey… Film gibi… Bir anda şerit üzerinde olaylar kayıp gidiyor. Birisine başlamadan bir diğeri karşımıza çıkıveriyor. Bu ülkede siyaset bilimcilerin işi iş. O kadar araştıracak olay var ki… Ama bunu yaparken bir handikapta var tabi… Hani ne derler… Kafayı bozmak/yemek gibi… Anlaşılmaz o kadar olay var ki… İşin içinden çıkmak bir türlü mümkün olmuyor. Olaylar birbirine geçmiş. Arap saçı gibi olmuş. Bugün burada olan ertesi gün karşı tarafta oluveriyor. İdeoloji iflas etmiş… Soğuk savaşın dengeleri ortadan kalkmış. Küreselleşmenin esrarı sarmış ortalığı.. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Nerede neyin olacağının belli olmadığı gibi… Türkiye’de siyaseten çok belirsizlikler var. Hukuk… Demokrasi… Yasama Yargı… Yürütme… Sanki yerli yerinde değil gibi… Kafalar çok karışık… Dış politika dersen öyle… Haylaz çocuk gibi… Nerede ne yapacağı belli olmayan bir istikamete doğru durmadan koşuyor gibi… Dün neyi tartışıyorduk bugün neyi tartışıyoruz. Demokrat mıyız bilmiyoruz? Hukuk devleti miyiz bilmiyoruz.? İşin şakası… Bazen nerede bile olduğumuzu bilmeyecek haller oluyoruz. Anlaşılmaz bir durum bu… İşin şakası bir yana neyi bilmediğimizi de bilmiyoruz… Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki.. Öğrenmek için ortalıkta bir gayretimiz de yok gibi sanki… Nalıncı keseri gibi hep başladığımız yere geri dönüyoruz… Ben onu bunu bilmem… Ne demiş düşünür:”Bildiğim tek bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir.” Gerçekten de öyle…! Orta Asya’dan getirdiğimiz genlerle hiç iyileştirme yapmadan siyaset yapmaya devam ediyoruz. Bizi izleyen ülkeler bu duruma şaşırıyorlar.! Bunlar ne yapıyor… Ne yapmaya çalışıyorlar diye… Sahiden biz kendi kendimize “gelin güveyi olmuş” ne yapmaya çalışıyoruz… Bir bilen var mı?...