Her Telden (5.Ocak.2016)

Her Telden (5.Ocak.2016)

Yayın: 05.01.2016 08:38
Paylaş:
A+ A-

2015 YILI İÇİNDE “İMKB’DE İŞLEM GÖREN HİSSE SENETLERİ ORTALAMA YÜZDE 16 CİVARINDA DEĞER KAYBEDERKEN.”
2015 Yılı içinde,İÇ ve DIŞ GELİŞMELER nedeni ile İMKB’DE işlem gören hisse senetleri,ORTALAMA yüzde 16.33 civarında değer kaybı yaşamış.
ORTALAMA YÜZDE 16.33 DEĞER KAYBI YAŞANMIŞ..
Buna karşılık KARDEMİR HİSSE SENETLERİNDE yaşanan değer kaybı ÇOK DAHA FAZLA oldu,bunun özellikle DIŞ YATIRIMCININ yatırım yaptığı,D HİSSE SENETLERİNDE,daha fazla yaşandığı bir gerçek.
KARDEMİR’İN 2015 YILI ZARARI NE ÇIKACAK..?
İLK 9 AYLIK ZARAR 211 MİLYON CİVARI OLMUŞTU..
12 AYLIK ZARAR NE ÇIKACAK ACABA..?
Biliyorsunuz,ÇİN HALK CUMHURİYETİ ucuz kütük demir veriyor,piyasalar o nedenle başını kaldıramıyor,piyasalar o nedenle ciddi bir fiyat baskısı altında yaşıyor.
BU,ÖZELLİKLE KARDEMİR AÇISINDAN,çok ciddi bir etken olarak gösteriliyor,ayrıca,KARDEMİR’E yakın,KARDEMİR’İ bilen,izleyen bazı çevreler ise “GEREKSİZ,YANLIŞ YATIRIMLAR ve PERSONEL POLİTİKALARININ..” edilen zararı tetiklediğini öne sürüyorlar.
UMUTLAR 2016 YILINA TAŞINDI..
Peki 2016 yılında neler olabilir sorusunun,ana cevabı “UCUZ CEVHER-UCUZ KÖMÜR KULLANIMI BAŞLAYACAK..” noktasında ağırlık kazanıyor.
KARDEMİR UMUTLARINI 2016 YILINA TAŞIDI..

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN PİYASALARA VERDİĞİ UCUZ KÜTÜK DEMİR/DEMİR VE SİYASİ İKTİDARIN TUTUMU..
ÇİN HALK CUMHURİYETİ piyasalara ucuz kütük demir veya işlenmiş demir veriyormuş ve bu durumun piyasaları çok kötü biçimde sarstığı,olumsuz etkilediği yolunda haberler var.
BU YÖNLÜ İDDİALAR ARŞ-I ALAYA ÇIKTI..
Bu haksız rekabet nedeni ile ÜLKE DEMİR/ÇELİK Sektörü çok olumsuz etkileniyor ve bunun en somut örneğini TÜRKİYE DEMİR/ÇELİK ÜRETİCİLERİ Derneği Genel Sekreteri Sayın VEYSEL YAYAN’IN açıklamalarında görmek mümkün.
SİYASİ İKTİDAR BİR ÖNLEM ALACAK MI..?
Örneğin yüzde 22.5 olan GÜMRÜK VERGİLERİNİN biraz arttırılması bu önlemler arasında düşünülüyor,bu yönlü talepler ANKARA kulis ve ETKİLİ ÇEVRELERİNE iletiliyor.
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN Karabük Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etmiş,Yönetim Kurulu Üyeleri ile görüşmüştü.
Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN’E sorulan “ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NUN DAMPİNG YAPARAK PİYASALARI SIKINTIYA SOKMASI..” için Hükümetin ne düşündüğü yolunda ki soruya Sayın ŞAHİN’İN verdiği cevap bize çok anlamlı geldi doğrusu..
Sayın ŞAHİN bu soruya “DETAYLI BİLGİM YOK.KONU İLE İLGİLİ ARKADAŞLARIN,MÜSTEŞARLAR İLE BAKANLAR İLE GÖRÜŞÜP DÜŞÜNCELERİNİ AKTARDIKLARINI BİLİYORUM/DUYUYORUM..” anlamında bir cevap vermiş.
Sayın ŞAHİN bu zarif cevabı ile ne demek istemiş acaba..?

AK PARTİ KARABÜK MERKEZ İLÇE BAŞKANI SAYIN MUHAMMET KAYA “EN YÜKSEK OY VEREN MAHALLELER..”
Geçtiğimiz günlerde,AK Parti Karabük Merkez İlçe Başkanı Sayın MUHAMMET KAYA Büromuza bir nezaket ziyaretinde bulundu ve bir süre sohbet ettik,Karabük üzerine konuştuk.
Sayın MUHAMMET KAYA genç bir kardeşimiz.
Genç ve kimsenin üzerine toz konduramayacağı kadar temiz bir isim,Siyasete girmesi,kazandırılması,en azından Karabük için yararlı bir isim ve ilerleyen yıllarda kendisinden çok söz edileceğini,yaşarsak birlikte göreceğiz.
7 HAZİRAN günü yapılan Genel Seçimde seçmenin KENDİLERİNİ UYARDIĞINI söylüyor ve “1 KASIM SEÇİMİNE BU UYARIYI DİKKATE ALARAK GİRDİK,GEREK ÜLKEMİZDE,GEREKSE KARABÜK’TE REKOR OY İLE SEÇİMLERİ KAZANDIK..” diyor.
Kendilerine YEREL SEÇİMLERİ hedef koymuşlar..
“KARABÜK BELEDİYE BAŞKANLIĞI,YİNE/YENİDEN AK PARTİ’NİN OLMALI.O ZAMAN HİZMET AKIŞI ÇOKDAHA ARTAR..” şeklinde görüşler dile getiriyor.
Ayrıca “1 KASIM GENEL SEÇİMLERİNDE,AK PARTİYE EN YÜKSEK OYU VEREN MAHALLELERİ,GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN ve Sayın BURHANETTİN UYSAL İLE ZİYARET EDECEĞİZ..” şeklinde bilgiler veriyor.
EN YÜKSEK OY VEREN KÖYLER ZİYARET EDİLDİ..
Şimdi sıra MAHALLELERE GELMİŞ anlaşılan..

KARABÜK’ÜN HAVASI/ÇEVRESİ KİRLİ Mİ/DEĞİL Mİ SORUSUNA CEVAP VE SAYIN MEHMET CEYLAN’IN YENİ GÖREVİ..
Geçtiğimiz günlerde KARABÜK’ÜN HAVASI KİRLİ Mİ-KARABÜK’TE ÇEVRE KİRLİLİĞİ VAR MI gibi bir soru sormuştuk ve bu sorulara HAVA KALİTESİ İZLEME AĞI’NDAN yola çıkarak “RESMİ BİRİMLER KİRLİLİK YOK DİYOR..” demiştik.
Gerçekten “İLGİLİ RESMİ BİRİMLER..” Karabük’te özellikle HAVA KİRLİLİĞİ olmadığını söylüyorlar ve “KARABÜK HAVASI KİRLİ DEĞİL.YAŞANABİLİR DÜZEYDE..” şeklinde açıklamalar geliyor.
Ancak ;VATANDAŞ PEK ÖYLE DÜŞÜNMÜYOR SANKİ.
Biliyorsunuz Karabük eski Milletvekillerinden Sayın MEHMET CEYLAN,ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI,BAKAN YARDIMCISI oldu ve Karabük için büyük bir velinimet bu gelişme.
EN AZINDAN BİZ ÖYLE GÖRÜYOR,ÖYLE DÜŞÜNÜYORUZ.
KARABÜK’ÜN HAVASI KİRLİĞİ gibi yaygın bir görüş Sayın MEHMET CEYLAN tarafından giderilebilir veya gerçekten KİRLİLİK varsa,Sayın MEHMET CEYLAN önlemler noktasında çok ciddi girişimleri kotarabilir.
Örneğin KATI ATIK BERTARAF TESİSİ gibi bir YILAN HİKAYESİ var Karabük’ün başında,bu konu hakkında önemli mesafeler alınabilir veya TAMAMEN GÜNDEMDEN KALDIRILABİLİR..
KİRLİLİK KARABÜK GÜNDEMİNİN BİRİNCİ MADDESİ SAYILIR.
UMUTLAR, Sayın MEHMET CEYLAN’DA desek yeridir..

İLGİLİ RESMİ BİRİMLER ; “KARABÜK’TE HAVA KİRLİLİĞİ AZ VE YAŞANABİLİR DÜZEYDE..”,GERÇEKTEN ÖYLE Mİ..?
İlgili Resmi Birimler “KARABÜK’TE HAVA KİRLİLİĞİ AZ VE KARABÜK YAŞANABİLİR DÜZEYDE..” anlamına gelen bilgiler verip bu bilgileri paylaşıyorlar..
KARABÜKLÜ İSE TAM TERSİNİ DÜŞÜNÜYOR..!!
Sokakta bir vatandaşı çevirip sorun “KARABÜK’TE HAVA KİRLİLİĞİ VAR MI..?” diye,sorduğunuz 100 kişiden 99 kişi boğuluyoruz öyle yoğun bir kirlilik var anlamına gelecek cevaplar verir.
Örneğin KATI ATIK BERTARAF TESİSİ olayında yaşanan duyarsızlık,tepkisizlik,HAVA KİRLİLİĞİ olayında yok,insanlar havanın kirli olmasına,en azından içten/içe tepki gösteriyorlar..
Sahi ; KARABÜK’TE HAVA KİRLİLİĞİ VAR MI..?
İLGİLİ RESMİ BİRİMLER “KİRLİLİK YOK SAYILIR..” diyorlar..
“HAVA KİRLİLİĞİ YOK,KARABÜK YAŞANABİLİR BİR KENT..”
Ancak ; KARABÜK SAKİNLERİ PEK ÖYLE DÜŞÜNMÜYORLAR..!!
Örneğin ÇEVRE DERNEKLERİ ne diyorlar bu işe..?

8 BİN CİVARINDA EMEKLİ “UCUZ KONUT İÇİN PARA YATIRDI..” VE BU BÜYÜK HİZMET YILLAR İÇİNDE SEVİNDİRECEK..
TOKİ Emekliler için UCUZ KONUT üreteceğini açıklamıştı ve EMEKLİLER DERNEĞİ Karabük Şubesi atak yaptı TOKİ’NİN bu iş için Karabük’e gelmesini temin etti.
BU BÜYÜK BİR HİZMET OLARAK GÖRÜLMELİ..
TOKİ artık KARABÜK EMEKLİSİNE,Siyasi İktidarında desteği ile UCUZ KONUT YAPACAKTIR,zira Karabük emeklisi bu yönde çok ciddi bir TALEP,bir İRADE ortaya koymuştur.
426 KONUT YAPILACAK..
Bu 426 konut için 8 BİN CİVARINDA EMEKLİ para yatırmıştır BEN KONUT ALMAK İSTİYORUM iradesini ortaya koymuştur ve bunun için İLK ETAPTA 426 KONUT YAPILACAKTIR..
Kalan 7500 kişi için ise ZAMAN/ZAMAN ve YER TEMİN EDİLDİKÇE konut yapımı sürdürülecektir,zira TOKİ BU YÖNDE bir söz vermiş ve insanlar umutlanmıştır.
PARA YATIRMA ZAMANI İZDİHAMLAR OLDU..
Şimdi KURA ÇEKİMİ yapılacak ve yapılacak İLK ETAP 426 KONUT için kuralar ÇEKİLDİKTEN SONRA,kazanamayanların yatırdıkları paraları GERİ ALMA izdihamları yaşanacaktır.
YAPILACAK KONUTLAR 426 İLE SINIRLI KALMAYACAK.
AK Partililer KONUT YAPIMININ SÜRECEĞİNİ söylüyorlar..
Bu arada KARABÜK BELEDİYE Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ’NİN,çok büyük bir sürprizle EMEKLİLERE ve DAR GELİRLİLERE yönelik BÖYLE BİR GİRİŞİM YAPABİLECEĞİ ihtimalinden söz edenler var..
Belediyelerin yasal olarak BÖYLE BİR HAKKI varmış sanıyoruz.

ADATEPE MAHALLESİ’NDE Kİ “KENTSEL DÖNÜŞÜM VEYA YENİ İMARLAŞMA NOKTASINDA..” SORUNLAR AŞILAMADI..
Karabük’ün ADATEPE MAHALLESİ için çok büyük bir KENTSEL DÖNÜŞÜM veya YENİ İMAR YAPISI düşünülüyordu,bunun için o civarda HAK SAHİPLERİNİN büyük bölümü gerekli ŞARTLARI ÖĞRENİP imzalarını attılar.
TAPULARINI,BİR ANLAMDA DEVRETTİLER..
Küçük bir bölüm HAK SAHİBİ ise henüz BİR ANLAŞMA YAPMADI ve öyle olunca da TÜM ADATEPE sakinleri,anlaşma yapmayan bu HAK SAHİPLERİNİN kararına bağlı vaziyette duruyorlar.
SÜREÇ HIZLA İLERLİYOR..
ADATEPE Mahallesi sakinlerinin yüzde 65 kadarı GEREKLİ İŞLEMLERİ YAPARAK imzalarını atmışlar,geri kalan yüzde 35 bölüm ise HENÜZ İMZA ATMAMIŞLAR..
Ve ; BU İNSANLARIN DAHA FAZLA HAK peşinde olduklarına ilişkin söylentiler yayılmak isteniyor,yayılıyor,bu konuda herkesin başka / başka görüşü düşüncesi var.
O YÜZDE 35 BÖLÜM BAŞKA BİR MÜTEAHHİT GETİRİR Mİ..?
Bu seçenek üzerinde çalışmalar olduğunu söyleyenler de var.
Gerek anlaşan yüzde 65 lik kesim,gerekse anlaşmayan yüzde 35 lik kesimin önünü açmak,onların daha fazla hak elde etmesini temin etmek için KARABÜK BELEDİYESİ’NİN her türlü anlayışı gösterdiği üzerinde de bilgiler veriliyor..
SÜRE HIZLA İLERLİYOR,ADATEPE SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ..
Biraz daha zaman alacak galiba.,,

FİZİK TEDAVİ İHTİYACI OLAN HASTALAR GÖZÜNÜZ AYDIN “YENİ HEKİMLER GELİYOR..” RANDEVULAR KISALACAK..!!
Geçtiğimiz günlerde BİRKAÇ KEZ yazdığımız FİZİK TEDAVİ İHTİYACI duyan hastalar için MÜJDELİ HABER geldi ve Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği kaynaklı “YENİ HEKİMLER GELİYOR..” açıklamaları yapıldı..
YENİ HEKİMLER GELİYORMUŞ..
Buna sevinmemek,yeni Hekimlerin gelmesini temin edenleri AYAKTA ALKIŞLAMAMAK mümkün değil,büyük bir hizmete imza atmışlardır ve kendilerini kutlarız.
ŞU AN 6-8 AY SONRAYA RANDEVU VERİLİYOR..
YENİ HEKİMLERİN gelmesi ile bu süre kısalacak demektir.
Örneğin,BU RANDEVU SÜRELERİ NE ZAMAN KISALIR..?
Yeni hekimlerin gelmesi ile verimli hizmet verebilecekleri cihazlar yeterli mi,rahat ve geniş hizmet verebilecekleri mekanlar hazır mı,bunlar elbet önemli sorular
DİLERİZ BU İŞLER TAMAMLANMIŞTIR ve SIKINTI OLMAZ.
Verilen bilgilere itibar etmek gerekir..
FİZİK TEDAVİ ihtiyacı duyan hastaların sıkıntısı gideriliyor..
Yeni HEKİMLER kısa süre içinde,bu sıkıntıyı giderecekler demektir.
Emeği geçenleri yürekten kutluyoruz.

HAZRETİ MEVLANA “KİMİNLE GEZDİĞİNİZE,KİMİNLE ARKADAŞLIK ETTİĞİNİZE DİKKAT EDİN.” DİYOR VE BÜYÜK DERS
HAZRETİ MEVLANA’NIN o kadar özlü,o kadar güzel,o kadar ders niteliğinde sözleri var ki,şahsen biz hep hayranlıkla ve o sözlere uygun davranmaya özen göstererek,rehber edinmeye çalışırız.
“KİMİNLE GEZDİĞİNİZE,KİMİNLE ARKADAŞLIK ETTİĞİNİZE DİKKAT EDİN..” diyor Hazreti Mevlana ve ilave ediyor “ BÜLBÜL GÜLE,KARGA ÇÖPLÜGE GÖTÜRÜR..” diyor..
ÇEVRENİZE BİR BAKIN İSTERSENİZ..
Kim/kiminle,KİMLER/KİMLERLE arkadaşlık ediyor..
Kim/kimi GÜL BAHÇESİNE GÖTÜRÜR..
Kim/Kimi ÇÖPLÜĞE GÖTÜRÜR..
Bunu tespit etmek o kadar zor değildir her halde..
Hele/hele “EDEPLİ EDEBİNDEN SUSAR/EDEPSİZ BEN SUSTURDUM SANIR..” şeklinde bir sözü vardır ki Hazreti Mevlana’nın,bugüne uyarlayın,çöplüğü itme istidadında olanların neden uyarılmadığının temel anlayışını çözersiniz..!
Allah herkesin yolunu/bahtını iyi yapsın..

10 kişi görüş bildirdi

  1. karabüklüm

    Sayın Başkan Vergili isterse emekli ve dar gelirliye sosyal konut yapar. Hem toki den daha sağlam hem kısa sürede bu iş yapar.Talebe hazır 7000 emekli bir o kadar da dar gelirli var. Başkan bu işi iyi düşünmesi lazım.İsterse yapar yaparsa güzel olur

  2. oflu78

    Ahmet abi geçen sene kardemir hissesine guvendik 50,000 tl zararım var .Kardemir şirket bazında borsada bu üç ailenin hegomanyası sürdüğü boyunca ben şuna inanıyorum hisseler istediği kişiler istediği zaman gider kar mar zarar hikaye

  3. Cumali Poyraz

    Ahmet Abi, fizik tedavi için yeni hekimlerin gelmesi çözüm değil. Zaten hekimlere muayene sorun değil, sorun fizik tedavi olabilmekte. Onun için fizik tedavi bölümünün ayrı yerde olması ve fiziki şartlarının geniş olması lazım. Doktorlara muayene olunabiliyor. Sorun fizik tedavi olabilmede.

  4. rafet

    Rafet efendinin aklı bu zamana kadar nerelerdeymiş. Aklına yeni mi gelmiş emekliyi düşünmek.Hep siyasi şov hep. Valla Celal Baskana helal olsun. Baksanıza rafeti bile gaza getirdi.Sayesinde emekliler belediyeden de hizmet görecek.

  5. Gönderen

    2016 yılında neler olabilir sorusuna sadece “Ucuz hammadde bağlantısı” cevabını vermişsiniz.
    Oysa 2016 yılı içersinde Kardemir, 700.000 ton/yıl 3. haddehaneyi işletmeye alacak. 3. haddehanenin işletmeye alınması ile Kardemir’in kar marjı birden artacak. Hem pazarı çeşitlenecek. Sadece inşaat sektörüne bel bağlanmayacak….
    700.000 ton/yıl Kardemir’in şu andaki yıllık üretiminin %30’u eder (Geçen ay genel müdür 2 milyon tona ulaştıklarını söylediği için ben de üretimi 2.100.000 ton/yıl olarak düşündüm).
    Bu haddehaneden üretilecek ürünler, inşaat çeliğine göre %30 daha yüksek fiyata satılsa, Kardemir’in toplam satış gelirlerini %10 artıracak demektir. Kar marjı da takribi %10 artacaktır. Bu haddehane randımanlı bir şekilde çalıştırılabilirse, bu yatırım Kardemir için devrim olacaktır. Piyasa şartlarına göre de kapasiteninin 1.400.000 ton/yıl seviyesine çıkartılması da planlanmış….

  6. Hükümet ve Belediye işbirliği ile konut ve Karabük merkezin görünümü

    Hükümet ve Karabük Belediyesi mutlaka işbirliği yapmalı yada belediye profesyönel firmalarca bir anca girişmeli… Karabük’ün hem atıl çarpık yerleşimli mahalleleri değişir hemde emekli ve dar gelirli vatandaşlar ev sahibi olur. Bu geç kalınmış bir durum kent meydanından bakıldığında karabükköyü fevziçakmak, kemiklidere, öğlebeli mahhallelerin görünümü ortada dır.Ayrıca kartaltepe, yenimahhalle, yeşilmahahale kurtuluş gibi mahhalleride değerlendirirsek bırakın 7000 konutu 15 binde konutta yapılır orada oturanları mağdur etmemek için çok katlı 1+1 ,2+1,3+1, 4+1 gibi mevcut durama göre maliyetle ayrı evler yapılır, arsa oluşturulur belediye kar eder, şehirin görünümü değişir ekonomik ve sosyal açıdan kazınımlar olur. Tabii siyasi ve ticari çoğulcul olmayan talepler girip değerlendirilirse bir cacık olmaz yine karabük ve halkı kaybeder zamanda cabası.

  7. hak yerini bulsun...

    Günaydın,

    Tüm okurlara güzel bir yıl diliyorum. Gönlünüzdeki her dilek hayırlısıyla gerçekleşir inşaallah. Kardemir, ülkenin köklü ve gelecek vaad eden önemli yatırımlarından bir tanesi. Bu koca dağın arkasında kaynayan kazanın altına hangi masumların odun yapıldığını ve şuanda kaç insanın bu yüzden acı çektiğini kestirmek zor. inşallah 2016 mazlumlara huzur getiren bir yıl olur.Saygılarımla,

  8. Gönderen

    Maliye Bakanlığı naylon fatura olayının üzerine gitti. Darısı diğer bakanlıkların başına!
    Gümrük Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı da, dahilde işleme rejiminin süistimal edildiğine dair yapılan iddiaların peşine düşerse, çelik piyasası biraz toparlanır ve memleket ekonomisine büyük katkılar yapan Kardemir gibi firmalar biraz nefes alır…

    Bu arada, önceki bakanın basına verdiği beyanata göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da yapabileceği işler var;
    2014 yılı kasım ayında Çevre ve Şehircilik bakanı İdris Güllüce piyasadaki kalitesi çeliklerin toplatılacağını söylemişti. Aşağı yukarı bütün haber siteleri manşet yapmıştı. “İl müdürlüklerinin kontrollere başlaması için hemen talimat veriyorum” demişti. Deyiş o deyiş. Pek toplatılma olayı yaşanmadı herhalde. Talimat vermekle kalınırsa pek yol alınamaz. Gerçi 2015 yılı seçim yılıydı ve siyasi çalkantılar ile geçti…

    Şimdi siyasi belirsizlikler ortadan kalktığına göre, belki önceki bakanın verdiği talimat güncellenir. Bakan yardımcısı da Karabüklü bir isim olunca, bakanlık demir çelik ile sorunlara pek kayıtsız kalmaz inşaallah….

  9. Gönderen

    Klavye hatası olmuş. Anlam bozulduğundan dolayı düzeltme;
    2014 yılı kasım ayında Çevre ve Şehircilik bakanı İdris Güllüce piyasadaki kalitesiz çeliklerin toplatılacağını söylemişti.

  10. zehir 78

    Lütfen duyarlı olalım, her karabüklü özellikle gece 01:00 den sonra resmen zehir soluyoruz, gogle’ye hava kalitesi izleme yazın, çıkan linkten, linklere bakın, bize ve geleceğimize yazık ediyorlar.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük’te “Hız ve Alkol” Tehlike Saçıyor

Yayın: 28.04.2024 20:51
Paylaş:
A+ A-

Özel bir sürücü kursunda yöneticilik yapan Trafik Öğretmeni Mehmet Çetin, Karabük trafiğinin çözüme ulaşması için eğitim, denetim ve alt yapı konularının acilen masaya yatırılması gerektiğini işaret etti.

Son yıllarda artan kazaların hep belirli yollarda olması, o yolların alt yapısının yeniden düzenlenmesi ile ilgili ipucu verdiğini de açıkladı. Eğitim konusunda hiç tahammülümüzün olmadığına da değinen Öğretmen Çetin konuşmasında şunlara değindi: “Trafiğin çözümü üç noktada düğümlenir. Bunları eğitim, denetim ve alt yapı olarak sıralayabiliriz. İnsanı insan yapan değer eğitimdir. Eğitimin temeli de insana değer ve saygıdır. Trafik kurallarını, normal ahlak ve görgü kurallarından farklı düşünmeyeceğiz. Trafik, belli kurallar çerçevesinde bir paylaşım olayıdır. Burada zamanı, otoparkı, kavşağı ve yolu paylaşırız. Günlük hayatta çok basit gibi gelen maç kuyruğunda 10 kişinin önüne geçen birisini, araç kullanırken aynı davranışı yolda sergilemesi gayet doğaldır. Bu şekilde bir davranış sergilemek burada da ahlaki bir davranış, kul hakkı yeme gibi bekleyen 10 kişinin zamanını çalma gibidir. Bunun gibi birçok şeyi söyleyebiliriz. Sadece bununla da bitmiyor. Trafikte çift taraflı düşünmeliyiz. Trafikte kurallara dört dörtlük uymanız da yeterli değil, iki yönlü yolda Karabük Yenice yolunda örneğin, birisinin yapacağı hatalı bir sollama başka birinin hayatına mal olabiliyor. Ya da kurallara uyuyorsunuz, alkol almıyorsunuz. Ama alkollü birisi gelip size çarpıp, sizi bulabiliyor. Trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor. Uymayan bir kişi herkesi ilgilendiren bir hata ile karşımıza çıkabiliyor. Bunun için direksiyona geçmeden düşünmeliyiz. Benim yapacağım en küçük bir hata birinin veya birilerinin hayatına mal olabilir. Her yaya sürücü değildir. Sürücü, hem yaya hem de sürücü olarak duygudaşlık (empati) kurarak trafiğe çıkmanın bilincinde olmalıdır. Burada kaza yapınca hemen acaba suçlu mu oluruz diye değil, insan hayatını düşünerek hareket etmeliyiz. Karşımızdaki kişi veya kişilere yardımcı olmayı erken müdahale ile karşınızdakini yaşatabileceğimizi unutmayalım. Hiçbir suçunuz olmasa bile böyle bir olay ile vicdan azabı çekeriz.”

Eğitim Saati Az

“Günümüz insanı biraz sorunlu, kafaları hep meşgul olabiliyor. İyi bir sürücü yaya geçidini bile izlemek zorundadır. Mesele suçlu olma ya da olmama meselesi değildir. Burada söz konusu olan bir canlı hayatıdır. Sürücüler şunu unutmamalı, 90 km ile giden her araç 1 saniyede 25 metre yol alıyor. Eğimsiz bir yolda, dört dörtlük bakımlı bir araba, azami hızla etkili fren, argo tabiriyle kazık frenle yani ani frenle 72 metre de durabiliriz. Bunu sorduğunda ben 3 metrede 2 metrede dururum diyenler olacaktır. Bunu sürtünme katsayısı ve asfaltın karlı, yağışlı, kuru, nemli ve buzlu yüzeyinde ağırlık transfer, ivme ve sürtünme ile hesaplıyoruz. Biz araç kullanmayı yürütme olarak algılıyoruz. Bir aracı yürütmekle kullanmak çok farklı şeylerdir. 11 günlük teorik eğitimle, 15-20 saatlik direksiyon eğitimi ile şoför olunmaz. Olunur diyen de yalan söyler. Gerçekçi olmalıyız. Ama bu kadar eğitime bile bazıları çok fazla diyerek tahammül edemeyenler oluyor. Çünkü başkalarının hayatına sebep olabileceği hiç aklından bile geçmiyor.”

Cahil Cesareti

“Bugün başımıza ne geleceğini bilmeden rahatça kurallara uymayabilirsin. Ya da benim başıma böyle bir olay gelmez de diyebilirsin. Ama inanın bunların çoğu cahil cesareti. Yapacağı davranışın sonunun nereye geleceğini bilmiyor. Bugün Karabük’te 80 bin civarında araç var. Sadece 78 plakalı araçları kastediyorum. Alt yapıda pek bir artış yok. Dar bir alanda 56 bin üniversite öğrencisi olan 200 bin nüfuslu bir şehirde daha sabırlı, daha eğitimli, daha empati kurarak belki trafiğe özel araçla değil, toplu taşımayla çözüm bulunabilir.”

Karabük’te Hız ve Alkol Çok Fazla

Kardemir kavşağı ve balıklar kayası mevkiinde trafik kurallarına uymanın önemine ve dönel kavşak içindeki araçların önceliğinin olduğunu kaydeden Çetin, Medikar Hastanesi önündeki kontrolsüz yaya geçişinin tehlike yarattığını dile getirdi. Karabük’te hız konusu çok önemli. Karabük Yeşil Mahalle, çevre yolu, Bulak yol ayrımına kadar 82 km., Safranbolu Terminali’nden Bulak yol ayrımına kadar 70 km. ile sınırlandırılmış. Vatandaşlar buradaki levhaya hiç dikkat etmiyor. Bu kazaların büyük çoğunluğu Safranbolu-Karabük arasında oluyor. Karabük’te akşam saat 19.00-20.00 arası hayat duruyor. Safranbolu’ya giderek, alkol tüketiminin de arttığı saatler başlamış oluyor. Alkol kontrollerinin sıklaştırılması önem taşıyor. Gece yapılan kazaların çoğu alkol kaynaklı olduğu öğreniliyor. Şu an tek gözü görmeyen, renk körü, görmede kusuru olanların bile trafiğe çıkmasına imkan tanınıyor. Önceden şaşı olana ehliyet verilmezdi. Ama şu an bunu görüyoruz. Kişiye özel araç kullanmanız söz konusu olamaz. Trafikte hakkınızı değil, aklınızı kullanacaksınız. Yolların kralı yoktur, kuralı vardır. Trafikte birini sakat bırakmak ya da öldürmenin cinayetten bir farkı yoktur. Toplum olarak eğitimi pek sevmiyoruz. Şu anda 67 saatlik teorik eğitim 34 saate düştü. Yani 11 günde teorik eğitim bitiyor, buna bile tahammül edemeyenler var. Temelinde eğitim eksikliği yatıyor. Trafik kurallarının iflas ettiği yerlerde var. Kamyon şoförünün otomobil sürücüsüne yol vermesi gerekirken, otomobil kamyona yol veriyor. Özellikle motosiklet sürücüleri 50 cm alandan geçmeye çalışıyor. Kural olarak otomobil kullanan neye uyuyorsa sen de uyacaksın. Trafik ışıklarında zamanla yarışan kuryeler, makas tabir edilen hareketlerle geçişleri yapmaması gerekiyor. Bir de düğün konvoylarının alt geçitte, tünelde bu kamuya açık alanları kapatma lüksleri hiç yok. Bu o kadar tehlikeli ki, ambulans, itfaiye geçişin 2 dakika gecikmeyle ölümle sonuçlandığını düşünün. Avrupa’da böyle bir görüntü asla olamaz. Belen Köy yolunda tam tepeye çıkışta, o yolu bakkalın önünden dönüş vererek tek yönlü hale getirmek gerekiyor. TOKİ, Polis Okulu, Organize Sanayi’nin yoğunluğunu böylece rahatlatacaktır. Kavşağın yükünü de azaltmak için Balık Pazarı’nın önünden postane yoluna dönüşü ışıklarla sağlamak gerekir. 200 Evler’den de Çarşı’ya arabayla gelinmesi bana göre lüzumsuzdur. Safranbolu’dan Karabük, Bartın ve Kastamonu yol çıkışlarında yollarımıza daha çok uyarı levhaları konulması, ışıklı levhalar, çok şeritli yollarda zeminin tırtıklı yapılması da uygun görülebilir. Karabük’e hafif raylı sistemli bir ulaşım ağı yapımı gerekiyor. Ancak toplu taşımacılıkla trafik sorununu çözebiliriz. Bugün Eskişehir örneği var, bunu uygulayabiliriz. Bisiklet yolları ve kullanımı da umarım artar.” ifadelerinde bulundu. (Esra Oğuzkağan Özkan)