Karabük’ün Pusulası

Karabük’ün Pusulası

Yayın: 26.05.2016 08:33
Paylaş:
A+ A-

Geçmiş…
Geleceğe tecrübelerini aktarır.
Kente yönelik düşünce üretmeye kalktığınızda ortaya koyduklarınızın büyük bir bölümü geçmişe,geçmişteki başarıları övmeye yönelik oluyorsa orada bir sorun var demektir.
Karabük geçmişe bakıldığında mazisi pek parlak bir kenttir.
Bunun böyle olması da pek doğal tabi…
Türkiye’nin ilk ağır sanayi fabrikasının kurulduğu bir kentin mazisi zengin olmasın da kimin olsun.
Öyle değil mi?…
Mazinin zenginliği karşısında,günümüzde kendini başka bir alanda yenilemek ve canlandırmak durumunda olan bir kentle karşıya kaldığınızda ,onunla hangi konuda,neleri konuşmayı cesaret edebilirsiniz?

İşte bütün sorun bu…
Kendi dinamiklerini farklılaştıran bu kentte,kafa kurcalayan birçok nokta var.
Bu noktalardan birisi ve en önemlisi kentin sahibi kimdir?sorusunun yanıtı…
Kimler aldıkları kararlarla Karabük’ün mukadderatına yön veriyor ya da vermeye cesaret edemiyor?
Kentte gündeme gelen ve yerel medyaya yansıyan düşüncelere bakarsanız,birçok işin Karabük adına başarıldığını görürsünüz.
Bazen kent adına yapılan tartışmaların ayyuka çıktığına tanık olursunuz.
Öyle bir noktaya gelinmiştir ki artık asıl mesele özünü ve önemini kaybetmiştir.
Kenti kısır bir çekişmenin yönlendirdiğine tanık olursunuz.
Olup bitenlere akıl erdiremezsiniz.
Anlam veremezsiniz.
Bu ortamda çekişmeyi yok edecek kent dinamiklerini arar durursunuz….
Bu sorunu çözecek güç ve dinamizm gerçekte kentin kendi oluşumunda gerçekten yoktur…
Her gün dövünüp dururuz.
Etrafımızdaki kentler büyük bir hızla kalkınma yarışına girmiş gelişiyor,diye…
Nasıl bir iş ise Kastamonu,Bartın,Çankırı,Bolu ve Zonguldak iş bitiricilik noktasında hep bizim önümüzü keser.
Bize ise bunları seyretmek,izlemek düşür.
Hani ne derler.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış…
Bizimkisi de öyle bir şey işte…
Memleket kendi dinginliğinde gelişiyor ancak Karabük mazisine ters düşercesine bu gelişmelerin hep gerisinde kalıyor.
Karabük’ün garipliği bir türlü yitirdiği dinamiklerini harekete geçirememesinde yatıyor.
Geçmişin deneyimlerinin yaşayanlara bir tecrübe oluşturmaması,kentsel birikimin göçlerle dışarıya akması…
Karabük bu anlamda kendini anlama noktasında ikinci kuşakta bir değer kaybı yaşamaktadır.
Eskiyle olan bağlantısını koparmış gibidir.
Genlerinde işçi ve demir kültürü barındıran bu kentin birdenbire başkalaşım ve değişim süreci içine girmesi kenti allak bullak etmiş,kafasını karıştırmıştır.
Bu yeniden yapılanma döneminde bir belirsizliğe yol açmıştır.
Kentin yeniden kendisini tanımlaması ve anlamaya başlaması gecikmiştir.
Top sahada oynanır.
Biz ise oynatmamak için sürekli onu taca atıyoruz.
Bu durum kente zaman kaybettirmektedir.
Oradan buradan şikayetçi olacağımıza ya da onu /bunu suçlayacağımıza kentin her konuda ihtiyacını karşılayacak oluşumlara ortam hazırlamalıyız.
Kentin pusulasını şaşırmasına izin vermeyelim.
Yoksa tarih bunun hesabını mutlaka bizden sorar…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğu Karadeniz’den 4 ayda 525,5 milyon dolarlık ihracat yapıldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 07.05.2024 00:36
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane'den 2024'ün ocak-nisan döneminde yapılan ihracat 525 milyon 500 bin dolara ulaştı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, yaptığı yazılı açıklamada, yılın 4 ayında Trabzon'dan 408 milyon 859 bin, Rize'den 68 milyon 837 bin, Artvin'den 30 milyon 57 bin ve Gümüşhane'den de 17 milyon 747 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirtti.

En fazla ihracat yapan sektörlerin başında 258 milyon 101 bin 314 dolarla fındığın geldiğine işaret eden Kalyoncu, ikinci sırada 66 milyon 915 bin 766 dolarla su ürünleri ve mamullerinin, üçüncü sırada 64 milyon 336 bin 34 dolarla yaş meyve sebzenin, dördüncü sırada 53 milyon 259 bin 924 dolarla maden ve metallerin, beşinci sırada 12 milyon 838 bin 498 dolarla taşıt araçları ve yan sanayinin olduğunu aktardı.

Kalyoncu, yılın 4 ayında Doğu Karadeniz'den 120 ülkeye ihracat yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“En fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke İtalya, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Almanya ve Çin olmuştur. Çin'e ihracatımızda yüzde 46, Gürcistan'a ihracatımızda yüzde 19, Almanya'ya ihracatımızda yüzde 1 oranında artış yaşanmış olup, bölge ihracatımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artış gerçekleşmiştir.”

Vietnam, Japonya, Güney Kore, İzlanda, Finlandiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Danimarka, Ürdün, Çekya, Tunus ve Estonya'ya yapılan ihracatta önemli oranda artış yaşandığını belirten Kalyoncu, geçen yılın aynı döneminden farklı İzlanda, Venezuela, Sri Lanka, Moğolistan, Bahreyn, Palau, Filipinler, Mayotte, Umman gibi ülkelere de dış satım yapıldığını bildirdi.​​​​​​​