Okan Küçük Yorumluyor 18 Nisan 2022

Okan Küçük Yorumluyor 18 Nisan 2022

Yayın: 18.04.2022 06:10
Paylaş:
A+ A-

Karabük’ü Bu Kadar Ucuz- Basit  Sanmayın

Kestirmeden gireceğim konuya. Bakıyorsun vatandaş Ankara’da Türk Siyasetçi, Üst Düzey Yönetici, İş İnsanıymış, şuymuş, buymuş…

Siyaset derken nereye ne zaman adayı adayı olsa, aday bile seçilmemiş. Siyaset yaptığı parti  adaylık görevine bile layık görmemiş… Aday adaylığı siyasetçisi yani…

Peki nerede üst düzey yönetici,  şu firmanın deniliyor. Denilen firmanın hiçbir yerinde adı yok, çıkmıyor.

İş insanıymış çok güzel. Peki nedir yani, fabrikası mı var, inşaatçı mı, kendi üstüne kayıtlı bir işyeri var mı, kendi bünyesinden kayıtlı 1 tane sigortalı işçisi mi  var, o da  yok.

Hakkında geçmişten gelen çeşitli dedikodulara hiç girmeyelim şimdilik. Yarın yazarım biraz daha.

Safranbolu Turizminde Radikal Kararlar Açıklanacak !

Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu, Karabük’ün turizmde lokomotfi olan bir ilçemiz.

Safranbolu Turizmiyle ilgili radikal kararların net bir şekilde alınıp uygulanması gerektiğini söyleyen Safranbolu Belediye Başkan Elif Köse, Safranbolu’da yapılan turizmin niteliğini arttırmak, buraya gelecek olan turistin buraya daha fazla katkı sağlamasını öngörecek projeleri olduğunu ve çok önemli 2 tane projesini de Çarşamba günü açıklayacağını ifade etti.

Tabi Karabük’teki bazı projelerin hayata geçirilmesi noktasında zaman zaman eleştirel yorum haberler yazıyorum. Aynı eleştiri Safranbolu içinde geçerli. Proje açıklamak iyi güzel de kaç tanesi gerçekleştirilebiliyor ya da gerçekleştirilebilecek asıl önemlisi o.

Genel olarak söylüyorum Karabük ve ilçeleri proje vaat merkezi gibi oldu. Proje / vaat çok , yapılan sınırlı…

İptal Dilekçesi Verildi Mi ?

Safranbolu’da, Çevre Şehircilik ve İklim  Değişikliği Bakanlığı’nca yapılan Koruma amaçlı imar planlarında değişiklik konusunda gerginlik yaşanmıştı 20 gün kadar önce.

Başkan Köse’nin sivil toplum örgütlerini toplayarak imar planına topluca karşı çıkmaları gerektiğini söylediği, o değişiklikle Ak Parti’ye yakın bir işadamına amiyane tabirle kıyak yapıldığını ifade ettiği, gerekirse Safranbolu’yu afişlerle donatıp bu imar planına karşı çıkılması gerektiğini sivil toplum örgütü başkanlarına söylediği  yönündeki iddialar konuşuluyordu..

O süreçte, Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Sayın Mehmet Ali Şahin,  Ak Parti Karabük Genişletilmiş İl Divan toplantısında konuyla ilgili açıklama yaparak, ilgili imar planı değişikliğinin Elif Köse imzasıyla başlatıldığını tüm Safranbolulular bilecek, onun talebi olduğunu bilecek, demişti.

Sayın Şahin açıklamalarını devamında; “Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ‘Eğer Safranbolulular bu işten vazgeçerse, hemen bize bir yazı yazsınlar iptal edelim.’ dedi. Ben buradan Elif Köse’ye diyorum ki eğer siz bu işte vazgeçerseniz ‘Evet ben böyle bir talepte bulundum ama şimdi vazgeçiyorum.’ deyin, Bakanlık iptal edecek.” şeklinde konuşmuştu.

Ertesi gün jet bir basın açıklamasıyla cevap veren Başkan Köse’de planla ilgili kendilerine hiçbir bilgi verilmediğini tekrarlayarak, madem bu kadar kolay bir dilekçe ile iptal ediliyor Sayın Şahin’e teşekkür ederim, planın iptali için dilekçe hazırlayıp göndereceğiz basın olarak size de bir nüshasını vereceğiz, demişti.

Bu konu da son durum nedir acaba? İmar planı iptali için dilekçe yazıldı mı? Bakanlığa iletildi mi ?  O proje iptal edildi mi yani ?

Birileri  yağma yapacak, koruma alanları ortadan kalkacak, sit alanları iptal edilecek gibi  ağır iddialar konuşuluyordu. Basın olarak  iptal dilekçesinin bir nüshasını  görmedik henüz. Son durum nedir acaba ?

2 kişi görüş bildirdi

  1. Halk

    Ak parti tabanınına bakın Suratlarından düşen bin parça…
    Onlar da biliyor bindikleri geminin battığını..!

  2. Anonim

    üç beş öğretmen üç beş kamu görevlisi ihraç etmek ile terörle mücadele olmuyorr. Ust duzey mücadele etmek gerekiyor terorle. Adalet herkes için gereklidir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İnşaatta başına düşen demirle bitkisel hayata giren işçinin ailesine 8 milyon lira tazminat

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 12:48
Paylaş:
A+ A-

İZMİR (AA) – MERİÇ ÜRER – İzmir'de 4 yıl önce çalıştığı rezidans inşaatında başına demir düşmesi sonucu bitkisel hayata giren işçinin ailesine yaklaşık 8 milyon lira tazminat ödenmesine karar verildi.

Bornova ilçesindeki rezidans inşaatında taşeron firmanın işçisi olarak çalışan Yunus İltaş (41), 5 Ağustos 2020'de inşaatın 15. katından başına düşen demir parçasıyla ağır yaralandı.

Hastaneye kaldırılan ve bitkisel hayata giren İltaş, hastanede yapılacak herhangi bir tıbbi müdahale kalmaması nedeniyle evine gönderildi.

Olaya ilişkin açılan ceza davası 14. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ederken, İltaş'ın ailesi yaşadıkları mağduriyet nedeniyle işverene ve sigorta şirketine maddi ve manevi tazminat ile bakıcı giderlerinin tahsili için dava açtı.

İzmir 8. İş Mahkemesi'nde görülen davada alınan bilirkişi raporlarında, davalı işverenlerin yüzde 95, İltaş'ın da yüzde 5 kusurlu olduğu tespiti yapıldı.

Dosyayı inceleyen mahkeme, davacının maluliyet oranı ve tarafların kusur durumlarını değerlendirdi. Kararda, sosyal güvenlik kurumu tarafından yapılan ödemelerin tenzilinden sonra davacının iş görmezliğe dayalı kaybının 4 milyon 181 bin, bakıcı giderinin ise 3 milyon 303 bin olduğu tespiti yapılarak bu bedelin aileye ödenmesine hükmedildi.

Mahkeme, işçinin genç sayılacak yaşta geçirdiği kaza ile bitkisel hayata girmesi, çocuklarının kaza tarihinde 7 yaşında olması gibi durumları gerekçe göstererek 500 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

– Eşi de kanser oldu

Yunus İltaş'ın eşi Afet İltaş, AA muhabirine, yaşadıkları süreçte davacı olduğu şirketlerden destek göremediklerini söyledi.

Aile olarak psikolojilerinin kötü durumda olduğunu, bu süreçte kendisinin de meme kanseri olduğunu, kemoterapi tedavisine başlayacağını anlatan İltaş, “Eşim bitkisel hayatta, yatıyor, kendinde değil. Beyin ağır travma almış, sürekli uyuyor. Mama yiyor, arada çevirerek fizik tedavi yaptırmaya çalışıyoruz. Hiç konuşma yok, canı gitti resmen. Çocuklar, 'babamız niye böyle oldu' diye üzülüyorlar. Firmanın hiçbir desteği olmadı bize, aramadılar, sormadılar.” dedi.

– “Firma, mağduriyeti karşılamak yerine paranın erimesini beklemekte”

Ailenin avukatı Çiçek Sırma da inşaatta iş güvenliği alınmadığı, file dahi gerilmediği gerekçe gösterilerek firmaya yüzde 95 kusur verildiğini belirtti.

Müvekkilinin kaskı ve güvenlik önlemleri üzerindeyken olayın yaşandığını, o sırada orada bulunması gerekçe gösterilerek yüzde 5 kusur verildiğini kaydeden Sırma, “Tazminatımız yasal faizi, avukatlık ücreti ve dosya masraflarıyla yaklaşık 11 milyon lirayı buluyor. Bu durum ailenin acısını hiçbir şekilde durdurmadı. Bunu icraya koyduk. Ancak firma mağduriyeti karşılamak yerine teminat mektubu koyarak tabiri caizse paranın enflasyon karşısında erimesini beklemekte. Bu nedenle müvekkillerimiz çok daha mağdur ve üzgünler.” diye konuştu.