blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
16 Haziran, 2024 20:52 tarihinde yayınlandı

Adalet Bakanı Tunç, Kurban Bayramı namazını Bartın’da eda etti:

blank

BARTIN (AA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bugün 'insan hakları' diye bas bas bağıran, 'çocuk ve kadın' hakları diyen uluslararası kuruluşların, Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda nasıl çifte standart içerisinde olduklarını maalesef hep beraber üzülerek görüyoruz." dedi.

Tunç, Kurban Bayramı namazını Bartın'daki Şadırvan Camisi'nde kıldı. Namazın ardından cemaatle bayramlaşan Tunç, basın mensuplarına çikolata ikram etti.

Cami çıkışında gazetecilere açıklama yapan Tunç, hayırlara vesile olmasını niyaz ederek Türk milletinin ve İslam aleminin bayramını tebrik etti.

Bakan Tunç, bayramda da çalışan başta sağlık personeli, sınır boylarındaki askerler ve güvenlik güçleri ile kamu personeli ve özel sektörde çalışanlara kolaylıklar diledi, şehit ailelerinin ve gazilerin bayramını kutladı.

Bayramların, kardeşliğin, dayanışmanın doruk noktasına çıktığı, paylaşmanın arttığı günler olduğunu belirten Tunç, Kurban Bayramı'nın barışa ve huzura vesile olmasını temenni etti.

Gazze ve Filistin'den dolayı buruk bayram geçirdiklerini dile getiren Tunç, "9 aydan bu yana devam eden katliam söz konusu. 37 binden fazla Filistinli şehit edildi. İsrailli saldırganlar maalesef 16 binden fazla çocuğu katlettiler. 10 binden fazla kadın katledildi. Maalesef bunlar dünyanın gözü önünde gerçekleştirildi. Çocuk, kadın katilleri maalesef durdurulamadı. Mülteci kampları, ibadethaneler, cami ve kilise ayrım yapılmadan bombalandı. Hastaneler bombalandı ve dünyanın gözü önünde soykırım işlenmeye devam ediliyor." diye konuştu.

Tunç, insanlığı temsil eden, bu tür sorunları çözmek için görevli olan uluslararası kuruluşların etkisiz kaldığını 9 aydan bu yana tüm çıplaklığıyla gördüklerine dikkati çekti.

Bakan Tunç, Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği için İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında dava açıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"İsrail yargılanmaya başlandı. İsrail'in aleyhinde Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği için tedbir kararları verildi. Maalesef tedbir kararları uygulanamadı. İsrail'in bu saldırıları durdurması noktasında mahkeme kararı var ortada ama bu mahkeme kararı maalesef icra edilemiyor. Bu anlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin de etkisiz kaldığını görüyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi, başsavcısı soruşturma başlattı. Bu soruşturma çerçevesinde İsrailli yöneticiler hakkında yakalama kararı talep etti. Maalesef bunun da icra kabiliyetinin olmadığını hep beraber üzülerek görüyoruz."

- "Bu bayram Müslümanların hüzün duyduğu son bayram olsun"

Uluslararası sistemin, insanlığın sorunlarına çare olamadığının Filistin ve Gazze'deki katliamlarda da net şekilde görüldüğünü vurgulayan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyük" diyerek, uluslararası sistemin ve kuruluşların, insanlığın sorunlarına çare olması gerektiğini, çare olamıyorsa burada problem olduğunu ve uluslararası sistemin revizyona tabi tutulması gerektiğini başta BM kürsüsü olmak üzere her platformda söylediğini, İtalya'daki G7 Zirvesi'nde de Gazze ve Filistin'de akan kanın durdurulması için liderlerle görüşmeler yaptığını ifade etti.

Tunç, 9 aydan bu yana da Türkiye'nin Gazze'de akan kanın durdurulması için mücadelesini en güçlü şekilde sürdürdüğünü, Filistinlilere insani yardım konusunda desteğini hiçbir zaman esirgemediğini dile getirdi.

Dünyada insan haklarını savunmaya devam edeceklerinin altını çizen Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün 'insan hakları' diye bas bas bağıran, 'çocuk ve kadın hakları' diyen uluslararası kuruluşların, Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda nasıl çifte standart içerisinde olduklarını maalesef hep beraber üzülerek görüyoruz. Türkiye olarak insan haklarını, dünyada hakkı, hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bunu güçlü şekilde devam ettirmenin gayreti içerisinde olacağız. Temennimiz bir an önce oradaki akan kanın durması, çocuk katillerinin bir an önce yargı huzurunda hesap vermesi ve cezalandırılması. Önünde sonunda bu gerçekleşecek. Bu bayram İslam aleminin, Müslümanların sıkıntı çektiği, hüzün duyduğu son bayram olsun. Bütün temennimiz bu. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin yanında, onların destekçisi olmaya devam edeceğiz."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin