blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
04 Ağustos, 2024 04:30 tarihinde yayınlandı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Karabük’te konuştu:

KARABÜK (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin İran'da suikasta uğramasının bölgede istikrarsızlık isteyenlerin arzuladığı eylem olduğunu belirterek, "Mazlumdan taraf olduk, mağdurdan taraf olduk. Hamas'a da İsmail Heniyye'ye de amasız destek verdik." dedi.

Partisinin Yenişehir Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi'nde düzenlediği Karabük Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Dağ, ana kademenin kararlılığı, gençlerin dinamikliği, hanımların çalışkanlığı sayesinde ve dayanışmanın verdiği güçle hep gurur duyacak işler yaptıklarını söyledi.

Dağ, son seçimlerde Karabük'te alınan sonuçlar için herkesi tebrik ederek, zor seçim ve zor süreçte alınan bu neticenin çok kıymetli, yadsınamaz başarı olduğunu anlattı.

Ülkenin büyümesi için milletin huzurunu çekemeyenlere karşı yıllarca hem içeride hem dışarıda mücadele ettiklerini, 10 gün sonra AK Parti'nin 23. yıl dönümünü kutlayacaklarını belirten Dağ, "Bu sene hem illerde program icra edeceğiz hem de genel merkezde yeni yaptığımız konferans salonunda. Cumhurbaşkanımız, bugüne kadar görev yapmış bütün bakanlarımız, milletvekillerimiz, MYK üyelerimiz, kurucularımızın katılacağı organizasyonla gerçekleştireceğiz. Temamız, 'Umudun, Geleceği ve İcraatın Adı AK Parti' şeklinde olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Son seçimlerde birileri alınan neticeden kendilerine büyük paye çıkarıyor olsa da biz biliyoruz ki, bizim milletle gönül bağımız aynen devam etmektedir." diyen Dağ, bu ülkede iş, icraat, hizmet, eser dendiğinde akla gelen partinin AK Parti olduğunu, milletin 4 yıl daha bu ülkeyi AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na emanet ettiğini vurguladı.

- "Herkes biliyor ki, bu coğrafya hassas bir coğrafya"

Bir süredir çevre coğrafyada zor dönemler yaşadıklarına değinen Dağ, "Zor süreçten geçiyoruz. Baktığımızda 'istikrar adası' diye ifade edebileceğimiz Anadolu coğrafyası, Türkiye coğrafyası, huzur bozulmasının dışında kalan coğrafya. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve AK Parti'nin kesintisiz tek başına iktidar olmasının bunda çok büyük etkisi var. Sadece son 1 yılda yaşadığımız değil, Arap Baharı denilen süreçten hatta İkinci Körfez Savaşı'ndan itibaren coğrafyaya baktığımızda istikrarsızlık, savaş ortamı, terörize edilen ortam olduğunu görüyoruz. Suriye'de yıllarca yaşandı." değerlendirmesinde bulundu.

Dağ, Irak'ta birkaç yıldır istikrar süreci yaşandığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"İran sürekli istikrarsızlık içinde. Son birkaç yıldır, özellikle pandemi sonrasında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın devreye girmesi, öncesinde Gürcistan'da yaşanan hadiseler, şimdi de Gazze'de yaşadıklarımız. Herkes biliyor ki, bu coğrafya hassas, önemli coğrafya. Bu coğrafya herkes için, her ülke için kıymetli coğrafya. Dünyadaki bütün güçler kendi güçlerini gösterme gereğini bu coğrafya üzerinden yapıyor.

Tarihsel birikimimiz, bizim bu coğrafyaya ne kadar kıymet verdiğimizi, bu coğrafyada yapacağımız hamlelerde tarihsel kimliğimize uygun şekilde oradan aldığımız referansla hareket ettiğimizi gösteren en önemli hususlardır. Tarihsel kimliğimizde bu coğrafyanın birçok bölgesine hakim iken ortaya çıkarılan savaşlarla hakimiyetimizin nasıl giderildiğini, hangi oyunlarla yapıldığını gayet iyi biliriz."

Gazze'de yaşananlara ve buna bağlı son 1 haftadaki gelişmelere bakıldığında birilerinin işi nereye doğru götürmek istediğini gayet iyi bildiklerini ifade eden Dağ, şunları kaydetti:

"Hepimizi derinden üzen İran'da İsmail Heniyye'nin suikast sonucu şehit edilmesi olayı gerçekten tarihte not edilecek, sadece not edilmeyle kalmayıp tarihi anlamda konuşulacak bir süreç. Onun da ötesinde bölgedeki istikrarı tesis etmek isteyenlere karşı, çok net ifadesiyle, istikrarsızlık isteyenlerin tam arzuladığı nokta. Aynı zamanda da herkesin duruşunu gösteren bir husustur. Siz özgürlükten tarafta mısınız, mağdurdan tarafta mısınız, mazlumdan tarafta mısınız? diye, tarihin bu sürecinde duruşunuzu net şekilde gösteren husustur. Hem Gazze olayı başladığından bu yana hem de son olayda parti olarak da şu anda ülkeyi yöneten iktidar olarak da duruşumuz çok açık ve nettir. Mazlumdan taraf olduk, mağdurdan taraf olduk. Hamas'a da İsmail Heniyye'ye de amasız şekilde destek verdik."

- Gazze konusunda muhalefete eleştiri

Muhalefetin Gazze konusundaki açıklamalarına eleştiriler getiren Dağ, "Ülkemizdeki muhalefete baktığımızda ne yazık ki, amasız bile değil, bugün orada 10 binlerce çocuğun ölüm fermanını imzalayan, bunun talimatını veren ve 57 defa Amerikan Kongresi'nde ayakta alkışlayanları cesaretlendiren, Türkiye'de muhalefette de olsa siyasetçilerin olması tam bir yüz karasıdır. Gelecek hedefleri için, 'aman abilerimiz bize bir şey söylemesin' diye onlara şirin gözükmek için ya da onların piyonluğunu yapmak için zalimleri cesaretlendirecek açıklamaların tamamı, açıkçası bu ülkenin, bu toprakların hassasiyetine bigane olunduğunun en büyük göstergesidir." şeklinde konuştu.

Dağ, genel başkanından belediye başkanına bu konudaki duruşlarının net olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ama karşı tarafın duruşuna baktığınızda onlar yine ne yazık ki, zalimden yana olmayı tercih etmiş noktadadırlar. Çok kritik süreçler. Bakıyorsunuz bir tarafta LGBT lobisine destek verenler, öbür tarafta çok net şekilde, 'biz bu ülkenin değerini aile üzerine kurguladık ve aile üzerine kurgulamaya devam edeceğiz' diyen yapı. Onun için daha işimiz çok, daha mücadelemiz çok uzun."

Basına kapalı süren toplantıya, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt, Yenice Belediye Başkanı Sertaş Karakaş, Eskipazar Belediye Başkanı Serkan Cıva, Ovacık Belediye Başkanı Ahmet Şahin, Yortan Belediye Başkanı Yılmaz Tiryaki, İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen ve partililer katıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı

Yunus Emre’nin Karabük’teki İzleri Bulundu

Yunus Emre'nin Doğum Yeri ve Hayatıyla İlgili Yeni Bulgular Gün yüzüne Çıkıyor

Karabük, Yunus Emre'nin manevi mirasını ve yaşam öyküsünü ilgilendiren yeni arşiv belgeleriyle gündeme geldi.

Karabük'te Yunus Emre'ye Dair Yeni Arşiv Bulguları Heyecan Yaratıyor

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş’ın kaleme aldığı "Yunus Emre’nin Yaşadığı Coğrafyaya Dair Yeni Belge ve Bilgiler" başlıklı makalesinde, Karabük’ün Zobran köyü mevkisinde bulunan vakıf gelirleri ve dergah kayıtlarına ulaşılmasıyla önemli bir gelişme yaşandı.

Safranbolu'da köylerin yaşatılması için araştırmalar yapan Ahmet Karakaş, köylerin tarihi sürecini araştırırken, XIX. Türk Tarih Kongresi'nde yayınlanan makalede Yunus Emre'nin isminin Karabük ili ile anılmasıyla büyük gurur duyduğunu şu sözlerle açıkladı. Karakaş, "Makaleye göre Gerede kazasına bağlı Sopran Divanı karyesinde Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh zaviyesidir. Bu zaviye bugünkü idari yapıya göre Sopran, bugünkü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı (Kaleköy)’dedir. Bu kayıtların başlarındaki ifadelerde zaviyenin adı şöyle verilmektedir: “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh elinde 10 mudluk yeri vakf-ı âmmdır.”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…” ifadeleri bu köyün önemini bir kez daha artırdığını gözler önüne serdi.

Karakaş: "Yunus Emre felsefesine göre hiçbir zaman kalp kırmamak, büyüklük taslamamak, gönül almak ve geçimli olmak esastır. Yunus Emre'ye göre din; insanlığı mutluluğa, barışa ve huzura kavuşturan bir yaşam tarzını benimsemektir. Yunus Emre'nin din anlayışında sevgi ve aşk vardır. Taş'ın makalesindeki arşiv kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı Zopran ve Kaleköy'ün Yunus Emre’nin hayatıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Belgelere göre, bölgedeki vakıf gelirleri ve dini kuruluşların kayıtlarında Yunus Emre’nin ismine ve onun tasavvufi faaliyetleriyle ilişkili izlere rastlanıyor. Zobran köyü ve çevresinde bulunan bu vakıf ve dergahların, Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde önemli dini ve kültürel merkezler olduğu düşünülüyor." dedi.

Karabük'ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması akademik araştırmaların artmasına sebep olacaktır diyen Karakaş: "Karabük’ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması, bölgedeki dini ve manevi hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını gösteriyor. Ayrıca, arşiv kayıtlarının, Yunus Emre’nin Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşadığı ve özellikle Bolu civarında etkin olduğu iddialarını güçlendirdiğine işaret ediyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Bu yeni araştırmalar ışığı altında, Yunus Emre’nin doğum yeri ve yaşamı konusunda bilinenlere yenileri eklenirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki tasavvufi ve kültürel etkinliklerdeki rolünü daha iyi anlamamıza katkıda bulunuyor. Karakaş, bölgedeki arşivlerin Karabük Üniversitesi tarafından araştırılmaya devam edilmesiyle Yunus Emre’nin hayat hikayesine dair daha net bilgiler elde edilebileceğine vurgu yaptı.

Yunus Emre’nin, Karabük ve çevresinde manevi mirasının önemli bir parçası olduğu, yeni bulunan belgelerle gün yüzüne çıkmış oldu. Bu gelişmeler, şairin hayatı ve tasavvufi hayatı hakkında yeni ufuklar açarken, bölgedeki kültürel hafızanın güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

Haberin videosu için Tıklayınız

Bizi sosyal medyadan takip edin