Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz Teğmen Ebru Eroğlu’nun ordudan ihraç edilmesi konusunda şu ifadeleri kullandı; ulusal değerlerimize ve tarihimize olan bağlılığı derinden yaralayan bir gelişmedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her bir mensubu, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ey Türk gençliği!” diye başlayan hitabesini bilir ve onun çizdiği yolda yemin eder. Atatürk’ün ilke ve inkılapları, Türk milletinin bağımsızlığının ve modernleşme yolunda attığı adımların temelidir. Bu sebeple, onun adını anmanın ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demenin ceza sebebi sayılması, milli duygularımıza büyük bir tezat teşkil etmektedir.
Teğmen Ebru Eroğlu gibi vatanını seven, yüreği bayrak ve millet sevdasıyla dolu bir subayın sırf bu sözlerinden ötürü ordudan ihraç edilmesi, milli vicdanda derin bir sarsıntıya neden olmuştur. Unutmamalıyız ki, Atatürk’ün ilke ve devrimleri, Türk Milleti’nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin temel taşlarıdır. O, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” derken, aslında Türk Ordusu’nun ve milletinin bağımsızlık ruhunun sonsuza dek süreceğini işaret etmiştir.
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demek, bu mirasa ve bağımsızlık ruhuna sahip çıkmak demektir. Teğmen Eroğlu’nun bu vurgusu, sadece bir askeri duruş değil; milletin bağımsızlık yolundaki kararlılığının simgesidir. Bu ifadeyi kullanmanın ve bu ruhu taşımış olmanın ihraç sebebi olması, milli ruhun özüne aykırıdır. Çünkü Atatürk’ün vizyonu ve bağımsızlık mücadelesi, bugün hala milletimizin birliğini ve direncini temsil eder.
Teğmen Ebru Eroğlu’na yapılan bu haksızlık, yalnızca bir kişinin değil; milletimizin ortak hafızasına ve tarihine yapılmış bir saygısızlıktır. Bu durumu kınıyor ve milli değerlerimize, tarihimize ve Atatürk’ün mirasına sahip çıkmamız gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Atatürk’ün ilke ve inkılapları, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de teminatıdır. Her bir vatanseverin kalbinde, Atatürk’ün askerleri olma bilinci ve gururu vardır ve bu gerçeği değiştirmek kimsenin haddi değildir.