Ankara’da okulda başını sıraya çarpan Mira’nın sağlık durumu iyiye gidiyor
Ankara'da okulda teneffüs saatinde başını sıraya çarpması sonucu hastaneye kaldırılan 3'üncü sınıf öğrencisi Mira Şahin'in bilincinin açık olduğu ve sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi.
Keçiören Halit Fahri Ozansoy İlkokulu öğrencisi Mira Şahin, 22 Şubat Perşembe günü sınıf içinde başını sıraya çarptı.
Çarpmanın etkisiyle fenalaşan Mira, ilk müdahalenin ardından Etlik Şehir Hastanesine kaldırıldı.
Beyin kanaması geçirdiği tespit edilen Mira Şahin, ameliyata alındı. Başarılı geçen ameliyat sonrası yoğun bakıma kaldırılan Mira'nın sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi.
Olayla ilgili Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı soruşturma ise sürüyor.
İlk isteği pide oldu
Mira'nın sağlık durumu hakkında bilgi veren Baba Çağrı Şahin, kızının bilincinin açık olduğunu söyledi.
Polis ekiplerinin Mira'nın ifadesini aldığını belirten Şahin, olayda ihmal olduğunu ileri sürdü.
Şahin, "Öğretmene söylendiği zaman öğretmen, 'otur Mira, iyileşirsin, geçer' demiş. Yani Mira'yla öğretmeni değil de sınıf arkadaşları ilgilenmiş. İki üç saatlik kanama mevcutmuş buraya geldiğinde. Hemen ameliyathaneye alınıp gerekli müdahale yapıldı. Büyük bir ameliyat geçirdiği için yoğun bakımda gözetim altında tutuluyor." diye konuştu.
Kızının ameliyattan sonra ilk istediği şeyin pide olduğunu söyleyen Şahin, "Onu da 1-2 lokma da olsa yiyebildi. Şimdi yürütmeye çalışıyorlar. O aşamayı da tamamladıktan sonra Allah nasip ederse servise çıkaracağız." dedi.
Öğretmenle dün bir görüşme yaptıklarını dile getiren baba Şahin, öğretmenin olayın bu noktaya geleceğini tahmin etmediğini söylediğini aktardı.
"Şikayetçi olduk"
Hastane önünde açıklamalarda bulunan Ankara Barosu Çocuk Hakları Başkanı avukat Hilal Çelik, Mira'nın sağlık kontrollerinin devam ettiğini ve bilincinin açık olduğunu söyledi.
Dün sağlıklı bir şekilde Mira'nın ifadesinin alındığını aktaran Çelik, Mira'nın okulda arkadaşlarıyla oynarken ayağının takıldığını ve düşerek sıraya çarptığını beyan ettiğini aktardı.
Çelik, şöyle konuştu:
"Ancak yine Mira'nın ifadelerinde gördüğümüz üzere başının çarptığı öğretmenine bildirilmesine rağmen öğretmenin zamanında müdahale etmediği, aileye haberdar etmediği ve birkaç ders geçtikten sonra yani Mira bilincini yitirdikten sonra okul idaresinin aileye haber verdiği yönünde. Haliyle ortada açık bir ihmal var. Bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali söz konusu. Bu noktada da biz bu durumdan dolayı ihmali olan okul idarecilerinin ve öğretmenlerin yargılanması için şikayetçi olduk. Süreci de takip edeceğiz. Şu anda öğretmenle ilgili disiplin soruşturması devam ediyor."
Mira'nın başını çarptıktan sonra yoğun bir baş ağrısı yaşadığı için doğrudan öğretmenle diyalog kurmadığını belirten Çelik, arkadaşlarının bu durumu sınıfta öğretmene ilettiklerini kaydetti.
Çelik, öğretmenin basit bir kontrol yaptığını vurgulayarak, "Mira'nın anlatımına göre iyileşeceğini, geçeceğini söylemiş ve derse devam etmiş. Bu şekilde en az iki ders geçmiş ve Mira bu süre içinde hiçbir şekilde derse aktif olarak katılmamış. Bütün ders saatlerini sıranın üzerinde yatarak geçirmiş." dedi.
"İlk müdahale bile kendi arkadaşları tarafından yapılmış"
Öğretmenin ifadesini henüz göremediklerini söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretmenin çocuğun başına buz koyduğu, müdahale ettiği yönünde medyada özellikle bilgi kirliliği var. Ama böyle bir müdahale de hiç olmamış. Mira'nın arkadaşları ilk müdahaleyi yapmışlar. Çocuklar buz aramış. Buz bulamayınca kantinden bir şişe soğuk su almışlar ve Mira'nın başının ağrısını geçirmeye çalışmışlar. İlk müdahale bile kendi arkadaşları tarafından yapılmış."
Çelik, okul müdürü ve müdür yardımcısının çocuğun durumunu gördükten sonra aileye haber verildiğini, teyzesinin okula gelerek 112 Acil Servisi aradığını anlattı.
Avukat Çelik, Mira'nın hastaneye geldiğinde bir ya da birden fazla kırık olduğu ve beyin kanamasının birkaç saat öncesinden başladığının da kendilerine söylendiğini ifade etti. (AA)
Tıp Fakültesi Mezunları Hekimliğe İlk Adımını Attı
Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi 147 mezun verdi. Altı yıllık eğitimin ardından diplomalarını alan tıp öğrencileri hekimliğe merhaba dedi.
Karabük Üniversitesi 2024–2025 Akademik Yılı mezuniyet törenleri kapsamında, Tıp Fakültesinin mezuniyet programı Prof. Dr. Sadettin Ökten Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Törende mezuniyet coşkusunu yaşayan öğrenciler, uzun ve zorlu bir eğitim sürecinin ardından hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı.
Törene; Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Ak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Kara, Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, fakülte dekanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ile aileleri katıldı.
“SAĞLIK ALANINDA DÜNYA BİRİNCİLİKLERİ KAZANIYORUZ”
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık törende yaptığı konuşmada, Karabük Üniversitesinin bilimsel başarılar bakımından Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri hâline geldiğini belirtti.
Sağlık bilimleri alanında kazanılan başarıların üniversitenin eğitim kalitesini ortaya koyduğunu vurgulayan Rektör Kırışık, şu ifadeleri kullandı:
“Üniversite olarak hem sağlık bilimlerinde hem de fen ve sosyal bilimlerde ciddi başarılar elde ediyoruz. Türkiye birincilikleri yakalıyor, dünya birinciliklerini şehrimize ve ülkemize kazandırıyoruz. Sağlık bilimleri alanında elde edilen bu başarılar, tıp fakültemizde sunduğumuz eğitimin dünya çapında bir kaliteye sahip olduğunu açıkça göstermektedir.”
“SAĞLIKFEST, ÜNİVERSİTEMİZİN SAĞLIK ALANINDAKİ YETKİNLİĞİNİ DÜNYAYA İLAN ETTİ”
Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, konuşmasının devamında 6–7 Kasım 2024 tarihlerinde Karabük Üniversitesinde gerçekleştirilen Sağlık Bilimleri Festivali “Sağlıkfest”e de değinerek şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’de ve hatta dünyada ilk kez yapılan Sağlık Bilimleri Festivali, üniversitemizin sağlık alanındaki yetkinliğini ve bilimsel altyapısını tüm dünyaya ilan etti. Bu tür yenilikçi ve vizyoner etkinliklerle Karabük Üniversitesi, sadece ulusal ölçekte değil, uluslararası alanda da adından söz ettirmektedir.”
Rektör Kırışık, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmasında ise şunları kaydetti:
“Karabük Üniversitesi mezunu olmanın gururunu, onurunu, saygınlığını ve itibarını her ortamda taşıyın. Göğsünüzü gere gere ‘Ben Karabük Üniversitesi mezunuyum’ deyin ve bunu her yerde savunun. İnşallah siz değerli mezunlarımızla, ailelerinizle ve tüm milletimizle birlikte, Türkiye’de bilimin yüzyılını kuracak bir vizyonu tüm dünyaya hâkim kılacağız.”
“TIP EĞİTİMİ, BİLGİ KADAR SABIR VE ŞEFKATLE ÖRÜLMÜŞ BİR YOLCULUKTUR”
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Ak ise öğrencilerin tıp eğitim sürecini büyük bir azimle tamamladıklarını belirterek konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle tıp yolculuğunuzun en zirvesine ulaştığınız için her birinizi tebrik ediyorum. Sayısız gece nöbetleri, karmaşık tıbbi terimler, ilk klinik dokunuşlar... Bu yolculuk sadece bilgi edinmekle değil sabır, dayanıklılık, şefkat ve insanlığa hizmet aşkını öğrenmekle ilgiliydi. Tıp, insanlığın en eski ve en kutsal mesleklerinden biridir. Hipokrat’ın yeminindeki o saklı olan bilgelik artık sizin de yol haritanızdır. Yolunuz açık, bilginiz derin, yüreğiniz insan sevgisiyle dolu olsun. Hepinizi tekrar tebrik ediyor, meslek hayatınızda başarılar diliyorum.”
“HEKİMLİK BİR YAŞAM BİÇİMİDİR”
Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan da konuşmasında, mezun olan öğrencilerin artık meslek hayatına adım attıklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“Sizler altı yıl önce bir meslek değil, bir yaşam biçimi seçtiniz. Hekimlik, yaşam boyu öğrenmeyi gerektirir. Beyaz önlüğün getirdiği sorumluluğu taşımalı, hasta ve hekim arasına vicdan dışında hiçbir şeyin girmesine izin vermemelisiniz.”
“HEKİMLİK, BİRÇOK ZORLUĞU GÖĞÜSLEYEREK YAPILAN BİR MESLEKTİR”
Fakülteyi birincilikle bitiren Fatma Zehra Kılınç ise mezuniyetin sadece bir son değil aynı zamanda yeni başlangıçların habercisi olduğunu ifade etti. Kılınç, şu sözlerle duygularını paylaştı:
“Tıp Fakültesi sadece bilgiyle değil, sabırla, uykusuz gecelerle, gözyaşlarıyla ve fedakârlıkla örülmüş bir yolculuktur. Hekimliğin yalnızca sınavlardan ibaret olmadığını, hastalığın değil hastanın var olduğunu öğrendik.”
Konuşmaların ardından dereceyle mezun olanlara başarı belgeleri takdim edildi. Fakülte birincisi Fatma Zehra Kılınç, ikincisi Gökçe Keskin ve üçüncüsü İrem Nas oldu.