Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Anlayan Anladı….!

Haber Merkezi tarafından
21 Haziran, 2016 08:39 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15
A+ A-

Anlayan Anladı….!

Bir kentte ortak aklı oluşturmak neden önemlidir? Hemen söyleyeyim… Şikayetleri en aza indirmek,sorunların çözümünü kolaylaştırmak,keyif alacak bir kent yaşamı oluşturabilmek için… Birlikten kuvvet doğar sözü bu bakımdan çok önemlidir. Siyasi çıkarlar için bir kentin gelişmesini heba etmek ya da ilgisizlikle güç kaybına uğratmak hoş bir durum değildir. Birçok kez belirttiğim gibi… “Kentler ihaneti asla kaldıramaz.” O nedenle bu mekanları küstürmemek,yaşanır kılmak gerekiyor. Bunun için herkese görev düşüyor. Gayret etmek ve çalışmak…. Bunun için… İlk yapılacak işi mi soruyorsunuz. Elimizde öncelikle kentin zayıf ve güçlü olan yönlerini belirleyen araştırma yapılması gerekir. Kent olarak,,,, Avantajlarımız nelerdir. Özelliklerimiz… Öncelikle yapmak istediklerimiz. Güç kapasitemiz. Uyum durumumuz. Ve hepsinden önemlisi vizyonumuz… Kalkınmış bir beldede yaşayanlar ,öncelikle valiler,kaymakamlardan başlamak üzere belediye başkanı,TSO başkanı,üniversite,bilim adamlarıyla,sivil toplum örgütleriyle ne yapmak istediklerini saptıyorlar. Uyumlu çalışma sergiliyorlar. Ve hepsinden önemlisi ortak aklı harekete geçiriyorlar. Böyle bir ortamda… İlk girişimi başlatanlar onlar oluyorlar. Bir beklenti içinde olmadan hareket ediyorlar. Herhangi bir engelle karşılaşılırsa o zaman merkez karşısında yapılması gerekenleri yapıyorlar…. Gerekirse kulis yapıp baskıyı artırıyorlar. Yetkililerin elini taşın altına koymadan Ankara gelsin de benim işimi yapsın diye beklenti içine girmişseniz o zaman tarih önünde gerilemeniz kaçınılmazdır. İl iken ilçe durumuna düşme bahtsızlığıyla karşılaşmak kaderiz olur. Bugün 81 vilayetimiz var. Bunlardan 35-40 tanesi ortak aklı kullanamadıkları için ilçe pozisyonunda il görüntüsü sergiliyorlar. Öyleyse… Bir kentin ilgili ve yetkilileri… Bu düşünce çerçevesinde önce var olan durumu iyi tahlil etmeli. Ben neredeyim,nereye gidiyorum sorusunu kendine sormalı. Böyle bir öz eleştiri yapılmazsa kentler yarınlarını yitirir. Kayıp yılları yaşayan kent olurlar. Izdırap çekmeye başlar. Karabük kayıp yılların faturasını ödeye ödeye bir tuhaf oldu. En sonunda şaşkınlık yaşamaya başladı. Bu şaşkınlık o kadar ileri dereceye ulaştı ki… Sonunda olan oldu… Karadeniz’le Araç çayını birbirine bağladık. Sadece bu kadarla yetinilse iyi… Bir de sandal sefası yapmaya başladık. Ne diyelim…! Bu da nereden çıktı demeyin. Ne demek istediğimizi… Anlayan anladı…!

Bizi sosyal medyadan takip edin