blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
27 Ağustos, 2024 15:21 tarihinde yayınlandı

Aoyama Takero’dan Safranbolu’ya Sanat Dolu Bir Yolculuk

Japonya Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Elçi-Müsteşar Aoyama Takero, resim sanatındaki yeteneği ve tutkusuyla dikkat çekiyor.

Sanatın sadece eğlenceli bir aktivite değil, aynı zamanda "manevi bir eğitim" olduğunu vurgulayan Aoyama, bu alandaki deneyimlerini Anadolu'nun tarihi ve doğal güzellikleriyle birleştirerek taçlandırıyor. blank Aoyama, diplomasi mesleğinin getirdiği stresle başa çıkma yöntemlerinden birinin manzaraları resmetmek olduğunu belirtiyor. Kendisi, resmi, kimliği ağır basan ve hata yapmaktan kaçınan bir tavırla icra eden bir diplomat olarak, sanatında da "durumu olduğu gibi aktarma" hassasiyetini benimsiyor. Bu nedenle, ne empresyonizm akımını ne de gerçeküstü sınırları zorlayan tabloları tercih eden Aoyama, doğanın kendisinin güzelliklerine odaklanıyor. Anadolu Ajansı'ndaki röportajında, Elçi-Müsteşar, Japon sanatının gerçekçi resmin öncüsü Maruyama Oukyo’nun izlerini takip ettiğini belirtti. "Safranbolu, Işık ve Gölge Yokuşu" adlı eseriyle Karabük'ün UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu ilçesinin tarihi ve doğal dokusunu sanatına yansıttı. Safranbolu'nun tarihi evleri, dar sokakları ve muhteşem doğası, Aoyama'nın fırçasında hayat buluyor. Aoyama, daha çok yağlı boya ile yaptığı gerçekçi manzara resimlerine olan ilgisini şöyle açıklıyor: "Gerçekçi resimlerin üç ana türü vardır: portreler, natürmort ve manzara resimleri. Ancak ben her zaman manzara resimleri yapmayı tercih ettim. Manzara, doğası gereği var olduğu gibidir; ressam, sadece onu keşfetmek ve ifade etmek için orada bulunur." Muhteşem manzaralarla karşılaşmak için sıkça yürüyüşe çıktığını belirten Aoyama, şehirlerden, dağlardan ve kırsal alanlardan ilham alarak resimlerinde doğanın farklı yüzlerini betimliyor. Onun eserleri, sadece birer görüntüden öte, izleyiciye Safranbolu’nun büyüleyici atmosferini ve eşsiz doğal güzelliklerini sunuyor. Tablosunda güneş ışığındaki bir yokuşuyla Safranbolu'nun tarihi dokusu ve köşesinde bir dizi çarşafın rüzgardaki hafif kıvrımları ile kaneviçeli kenar oyalarını işlediği eserinde oryantalist çizgiler sunuyor. Aoyama’nın resim sergileri, sanatseverlerin yanı sıra, Japon kültürüyle ilgilenenlerin de ilgisini çekiyor. Bu bağlamda, sanatçının çalışmaları, iki kültür arasında bir köprü kurarak, sanatın evrensel dilini yüceltmeye devam ediyor. Safranbolu’nun zengin tarihi ve doğal mirası, Aoyama’nın gözünden fırçaya, oradan da izleyiciye ulaşmanın heyecan verici yolculuğunda önemli bir rol üstleniyor.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin