Anadolu Ajansı tarafından
01 Eylül, 2024 00:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bakan Uraloğlu, Bolu Dağı Tüneli’ndeki çalışmaları inceledi:

BOLU (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bolu Dağı Tüneli geçişinde süren çalışmaları 19 Eylül'de tamamlamayı hedeflediklerini belirterek, "Bolu Tüneli'nin İstanbul yönünde hizmet veren tüpünün 67 metre uzatılmasını sağlamış olacağız. Böylece bölgede yaşanabilecek olası heyelanlara karşı ulaşım güvenliğini de maksimum düzeye çıkarmış olacağız." dedi.

Uraloğlu, Anadolu Otoyolu'nun Bolu Dağı Tüneli Kontrol Merkezini ziyaret ederek, tünelin İstanbul yönünde yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Daha sonra tünel boyunun uzatıldığı alanda incelemelerde bulunan Uraloğlu, cıvata sıkma makinesiyle tünelin uzatmasında kullanılan parçanın montajını yaptı.

Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, Ankara ile İstanbul'u birbirine bağlayan Anadolu Otoyolu'nun Bolu Dağı Tüneli mevkisinde 2022 yılında meydana gelen heyelanın ardından, tünelin her 2 tüpünün Kaynaşlı yönüne uzatılması ihtiyacı ortaya çıktığını, gerekli incelemelerin ardından çalışmaya başladıklarını söyledi.

İstanbul-Ankara yönündeki ulaşımı sağlayan tüpü, geçen yıl 90 metre uzatarak hizmete açtıklarını anımsatan Uraloğlu, "Çalışmaların ikinci ayağı kapsamında Ankara-İstanbul yönünde hizmet veren tünel portalının uzatılması çalışmalarına da 31 Temmuz'da başladık. 50 gün sürmesini planladığımız çalışmalarımızı, 19 Eylül'de tamamlamayı hedefliyoruz ve çalışmalarımıza planladığımız şekilde devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, tünel portalının betonarme temel imalatlarını tamamladıklarını belirterek, tünelin 67 metrelik çelik yapı imalatında 32 metrelik kesimini ve toplam 256 metre uzunluğundaki fore kazık imalatını bitirdiklerini kaydetti.

Değişimini planladıkları 4 adet viyadük genleşme derzinin, 3'ünün kaynak işlerini de tamamlayarak betonlarını attıklarını, 4'üncü derzde kaynak çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Uraloğlu, derzlerin yapı ve trafik güvenliği için çok kıymetli olduğunu, geçmiş yıllarda şerit daraltarak yapılan onarımları da ortadan kaldıracağını vurguladı.

Uraloğlu, refüjdeki 3 bin 500 metrelik beton oto korkulukların yaklaşık 3 bin metresini ve toplam 19 bin 400 metrekare olan viyadükler arası koruma ağını da yenilediklerini belirterek, "Bu çalışmalarımızla birlikte Bolu Tüneli'nin İstanbul yönünde hizmet veren tüpünün 67 metre uzatılmasını sağlamış olacağız. Böylece bölgede yaşanabilecek olası heyelanlara karşı ulaşım güvenliğini de maksimum düzeye çıkarmış olacağız." dedi.

- "Heyelanın ulaşımı olumsuz etkilemesinin tam anlamıyla önüne geçmiş olacağız"

Uraloğlu, çalışmalar nedeniyle Anadolu Otoyolu'nun Abant ve Kaynaşlı kavşakları arasındaki 23 kilometrelik kesiminde, İstanbul yönündeki trafiği geçici olarak D-100 Devlet Yolu'na aktardıklarına değinerek, bu nedenle D-100 kara yolunun Bolu Dağı kesiminde trafiğin yoğun seyrettiğini bildirdi.

Abant Kavşağı, Elmalık, Bolu Dağı, Polisevi, Bakacak, Karanlıkdere, Kaynaşlı kesimlerinde araç yoğunluğu oluştuğunu anlatan Uraloğlu, şunları söyledi:

"Bunu göğüslemek zorundayız, kısa süreli bir sıkıntı. Maalesef son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak mevsim normallerinin çok üstünde yağışlarla karşılaşıyor, sel ve toprak kayması gibi olumsuz etkilere maruz kalabiliyoruz. Artık, iklim değişikliği ve bunun yol açtığı sorunlar insanlığın ortak meselesi konumunda. Hatırlarsanız geçen yıl temmuz ayı içinde yoğun yağışların olumsuz etkilerini, Karadeniz Bölgesi'nin neredeyse tamamında yaşadık. O günlerde de dile getirdiğimiz üzere, 'daha radikal kararlar alarak yaşanabilecek olumsuzlukları da en aza indirmek için önlemlerimizi arttıracağız' demiştik."

Uraloğlu, Bolu Dağı Tüneli'ndeki çalışmaların ardından daha önce yaşanılan olumsuz durumların hiçbirinin yaşanmayacağını vurgulayarak, "Ankara yönünde ulaşımı sağlayan tüpün tünel portalının 90 metrelik uzatması, şu anda çalışmaları devam eden İstanbul yönündeki tünel portalının 67 metre uzatılmasıyla, meydana gelebilecek olası bir heyelanın ulaşımı olumsuz etkilemesinin tam anlamıyla önüne geçmiş olacağız." şeklinde konuştu.

Şu anda D-100 kara yolunda yaşanan yoğunluğun geçici olduğunu, çalışmanın 19 Eylül'de bitmesini planladıklarını dile getiren Uraloğlu, bundan sonra Bolu Dağı geçişinin, bu tür nedenlerden dolayı trafik kesintisine uğramayacağını kaydetti.

Uraloğlu, Bolu Dağı geçişinde özellikle pazar günleri meydana gelen yoğunluğun azaltılması amacıyla 18 ve 25 Ağustos'ta ağır taşıtların D-100 Devlet Yolu'nu ve Anadolu Otoyolu'nu kullanımını sınırlandırdıklarını hatırlattı.

Bu uygulamayı yarın da devam ettirmek zorunda olduklarını bildiren Uraloğlu, saat 14.00-23.00 arasında yapacakları denetimlerle, ağır taşıt trafiğinin Ankara-İstanbul istikametinde devlet yolunu ve otoyolu kullanmalarını sınırlandıracaklarını belirtti.

Sınırlandırma işleminin Ankara tarafında şehrin çıkış noktalarından, Karadeniz tarafında ise Karabük Kavşağı'ndan itibaren yapılacağına işaret eden Uraloğlu, bu süreçte ağır taşıt trafiğini Ankara Beypazarı-Nallıhan-Mudurnu-Akyazı güzergahı üzerinden sağlayacaklarını kaydetti.

- "Sürücülerimiz seyahat planı yaparken çalışmaları göz önünde bulundurmalı"

Bu yolu, ağır taşıtlar haricindeki tüm araç sürücüleri için de alternatif bir yol olarak tavsiye eden Uraloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ankara-İstanbul yönünde Anadolu Otoyolu ve Ankara-Bolu Devlet Yolu'nu tercih eden ağır taşıtlar haricinde araç sürücüleri ise Bolu Dağı geçişinde D-100 Devlet Yolu'na alternatif olarak, yine Bolu-Mudurnu-Akyazı aksını tercih edebilmektedirler. Bu noktada sürücülerimizden çalışmalarımız tamamlanana kadar önümüzdeki 19 günlük süreçte seyahat planlarını yaparken, bu hususları göz önünde bulundurmalarını da talep ediyoruz. Alternatif güzergahları değerlendirsinler. Elbette can güvenlikleri için çalışma yapılan kesimlerdeki trafik işaret ve işaretçilerine de muhakkak uymalarını bekliyoruz. Bu düşüncelerle; Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli’ndeki başarılı çalışmalarından dolayı tüm kara yolcu çalışma arkadaşlarıma, müteahhit firmamıza ve müşavir firmamıza, Bolu Valiliği'mize ve emniyet teşkilatımıza ve Bolu'daki tüm yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Çalışmalarımız boyunca bize gerekli hoşgörü ve tahammülü gösteren sürücü ve yolcularımıza da teşekkür ediyorum."

Bakan Uraloğlu'na, Vali Erkan Kılıç, AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Bolu İl Genel Meclisi Başkanı Ekrem Çetinkaya eşlik etti.


Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.