Bakan Yardımcısı Sağlam Karabük’te incelemelerde bulundu
Karabük’e gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam bir dizi ziyaretlerde bulundu.
İlk olarak Vali Mustafa Yavuz ve protokol üyeleri tarafından karşılanan, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Valilik Gurur Defteri’ni imzaladı.
Makamda Yavuz ile görüşen Bakan Yardımcısı Sağlam, kentte yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında bilgiler aldı.
Ziyaret sırasında, Karabük’teki genel durum, asayiş ve güvenlik hizmetleri, kamu hizmetleri ve lokal idarelerin çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
Sağlam, daha sonra Karabük Polis Meslek Eğitim Merkezi’ni (POMEM) ziyaret ederek incelemelerde bulundu. POMEM Müdürü Abdulkadir Kazan ve öbür yetkililerden, merkezde yürütülen eğitim faaliyetleri ile polis adaylarının gelişim süreçlerine dair kapsamlı bilgi alan Sağlam, adaylara yönelik yaptığı konuşmada uyuşturucu ve terörle uğraşta kararlılık iletisi verdi. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Safranbolu ilçesini de ziyaret eden Sağlam, ilçedeki Köprülü Mehmet Paşa Camii, Yemeniciler Arastası, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa Camii, Cinci Hanı, Demirciler ve Bakırcılar Arastası ile Kahve Müzesi’ni gezdi.
Program sırasında tarihi ve kültürel dokunun korunması için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Sağlam, Safranbolu’nun kültürel ve mimari miras açısından taşıdığı değere dikkat çekti.
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…