blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
12 Kasım, 2024 12:37 tarihinde yayınlandı

Bayındır Sağlık Grubundan zatürre hastalığına ilişkin değerlendirme


İSTANBUL (AA) - Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, bazı zatürre türlerinin (atipik pnömoni) belirtilerinin daha hafif seyretmesine rağmen tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıdığını belirtti.

Bayındır Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, solunum yoluyla bulaşan ve özellikle virüs kaynaklı olduğunda bulaşıcılığı yüksek olan zatürre, hapşırma, öksürme, nefes, ağız-burun sekresyonu (salgısı) ile bulaşabiliyor. Kalabalık ortamlar, kapalı mekanlar ve hastane gibi yerlerde bulunmak bulaşma riskini artırıyor.

KOAH, akciğer kanseri, diyabet, kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar zatürre riskini artıran hastalıklar arasında gösteriliyor. Bağışıklık sistemini zayıflatan AIDS veya lenfoma gibi hastalıklar, kemoterapi veya steroid kullanımı, sigara ve alkol tüketimi de riskin arttığı diğer faktörler arasında. Bu grupta yer alan kişilerin sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri gerekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Muharrem Tokmak, bazı zatürre türlerinin (atipik pnömoni) belirtilerinin daha hafif seyretmesine rağmen tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıdığını kaydetti.

Tokmak, zatürre belirtileri arasında yüksek ateş, üşüme, titreme, balgamlı öksürük, yan ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, baş ağrısı ve kas-eklem ağrısı gibi belirtiler görüldüğünü aktararak, "Zatürre belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösterebilir ve özellikle yaşlı bireylerde yüksek ateş görülmeyebilir." ifadelerini kullandı.

Zatürreden korunmanın en etkili yollarından birinin risk faktörlerini azaltmak olduğunu vurgulayan Tokmak, "Sigara ve alkol kullanımını bırakmak önemli olduğu kadar, kronik hastalıkları olan kişilerin düzenli tedavi almaları ve kontrollerini ihmal etmemeleri de oldukça önemlidir." açıklamasında bulundu.

Zatürre aşısının korunmada büyük bir önem taşıdığını belirten Tokmak, özellikle 65 yaş üstü kişiler ile kronik hastalığı olan 50 yaş üstü bireylerin zatürre aşısı yaptırmalarını tavsiye ederek, yaşa bakılmaksızın kanser tedavisi görenler, kemoterapi veya steroid tedavisi alanlar, dalağı olmayanlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların da zatürre aşısı yaptırmalarının önemine dikkati çekti.

Zatürre tanısının ardından tedavi sürecinde hastanın durumunun yakından izlenmesi ve akciğer grafisi ile düzenli kontrol edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Tokmak, zatürrenin bazen tüberküloz (verem hastalığı), akciğer kanseri ve bazı romatolojik hastalıklarla karıştırılabileceğini, bu nedenle doğru teşhis ve tedavinin önemli olduğunu vurguladı.

Tokmak, "Zatürre ciddi bir hastalık olup, belirtileri göz ardı edilmemeli ve özellikle risk gruplarındaki kişiler belirtiler hissettiklerinde bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
04 Haziran, 2025 09:22 tarihinde yayınlandı

Kokarcanın başına ödül konuldu: Canlısı 1 TL

Ordu’da kahverengi kokarca zararlısına karşı enteresan ve tesirli bir çaba yolu geliştirildi. Altınordu ilçesi Eyüplü Mahallesi’nde yaşayan Avukat Mehmet Yıldırım, canlı olarak getirilen her bir kahverengi kokarcayı sembolik olarak 1 TL karşılığında satın alıyor. Toplanan böcekler ise biyolojik gayret kapsamında kullanılmak üzere Giresun’daki Fındık Araştırma Enstitüsü’ne gönderiliyor.

Zararlıyla uğraş samuray arısıyla olacak
Çiftçilikle de uğraşan Mehmet Yıldırım, bu yıl mahallelerinde görülmeye başlanan kahverengi kokarcanın mahsullere önemli ziyan verdiğini belirterek, vatandaşları teşvik etmek hedefiyle canlı kokarcaları fiyat karşılığında almaya başladı. Toplanan ziyanlı böcekler, samuray arılarının çoğaltılması emeliyle Fındık Araştırma Enstitüsü’ne teslim ediliyor. Samuray arıları, kahverengi kokarcanın doğal düşmanı olarak biliniyor ve biyolojik gayrette aktif formda kullanılıyor.

"Bu böcek dünyanın sonunu getirebilir"
Kampanyanın kıymetine dikkat çeken Avukat Yıldırım, "Bu zararlı böcek, sırf Türkiye’de değil dünyada da süratle yayılıyor. Tarıma verdiği ziyan büyük. Şu anda mahallemizde ağır formda görülüyor. Devletimizin uğraşına takviye vermek ismine bu türlü bir teşebbüste bulunduk. Bu yalnızca kişisel değil, toplumsal bir gayret olmalı" sözlerini kullandı.

260 kokarca toplandı, maksat yaygınlaştırmak
Yıldırım, uygulamanın yeni başladığını ve bugüne kadar 260 kokarcanın toplandığını belirterek, talebin arttığını, farklı bölgelerde de emsal çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Enstitünün kokarcaları samuray arısı üretiminde kullandığını, karşılığında da arı temin ederek zararlının doğal yolla denetimini sağlamayı hedeflediklerini söz etti.

"Para için değil, fındık için topluyoruz"
Mahalle sakinlerinden Semiha Coşkun ve Türkan Türkmen ise çalışmayı gönülden desteklediklerini söyledi. Türkmen, "Kokarca fındığımıza ve öbür eserlere önemli ziyan veriyor. Biz bu çabayı para için değil, eserlerimizi ve tabiatımızı korumak için yapıyoruz" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin