Belçika Başbakanı De Croo, ülkesinin Türkiye ile dayanışmasını anlattı
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, ülkesinin Türkiye'deki depremlerden sonra Hatay'da bir sahra hastanesi kurduğunu ve ve uzun vadede desteğe devam edeceklerini kaydetti.
De Croo, başkent Brüksel'de Kadir gecesinde bir grup Müslüman gencin düzenlediği iftara katıldı.
Gençlerle sohbet eden De Croo, Somali asıllı bir gencin okuduğu ezanı dinledi ve iftarını açan gençlere hurma yiyerek eşlik etti.
Başbakan De Croo, aslen Türkiye, Fas, Sudan, Irak, Somali gibi birçok ülkeden gelen gençlerle gece boyunca yaptığı uzun sohbetten sonra AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Belçika'daki Müslüman toplumuna mesajını ileten De Croo, "Belçika çok çeşitlilik içeren bir ülke. Müslüman toplumu önemli bir toplum ve pek çok diğerleri gibi Belçika'nın bir parçası." dedi.
İftarın Müslüman toplumu için önemli bir kutlama anı olduğunu belirten De Croo, "Ayrıca konuşma, birbirimizi dinleme, bu akşam olduğu gibi gençleri dinleme zamanı. Arzularını, sorularını dinleme zamanı. Benim için de önemli olan bu. Evet bu dini bir gece ama aynı zamanda insani bir an." ifadelerini kullandı.
Sohbetlerden sonra Belçika'da yetişmiş Müslüman gençlerden edindiği izlenimi anlatan De Croo, şöyle devam etti:
"Müthiş derece azimliler. Bazı şeyleri hayata geçirmek istiyorlar. Kenti geliştirmek istiyorlar. Ülkede bir fark yaratmak istiyorlar. Çok çeşitlilik içeren bir grup. Dil bakımından, düşünceleri bakımından, fikirleri bakımından çok çeşitli. Belçika'nın gücü de bu. Biz çok dilli bir ülkeyiz. Ülkemizde çok farklı kültürler, dinler var. Biz insanların iyi anlaştığı bir ülkeyiz. Bazen farklı fikirlerimiz olabilir. Bunlar için mücadele ederiz ama bunu sadece kelimeleri kullanarak yapıyoruz."
De Croo, son yıllarda özellikle sığınmacıları hedef alan, artan ayrımcılık içeren söylemlerin hatırlatılması ve "Belçika'da ayrımcılık yapanlara bir mesajınız var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Çeşitlilik içeren bir ülkede her şey her zaman kolay olmuyor. Bunlar sizin bakış açınıza bağlı. Bence bizim çeşitliliğimiz sahip olduğumuz müthiş güçtür. Bunlar kolay değil. Her gün üzerinde çalışmayı gerektiriyor. Anlayışlı, açık olmayı, zaman zaman çözüm bulmayı gerektiriyor. Bizim gücümüz çeşitliliğimiz. Bu da doğru olan insani şey. İftar gibi bir an aynı zamanda dayanışma anı. Biz Belçika'da çok büyük dayanışma gösterdik. Buraya gelen insanlarla dayanışma gösterdik. Örneğin Türkiye'de meydana gelen depremlerden sonra dayanışma sergiledik. İşte bu dayanışma, bu gece burada kutladığımız ve her gün üzerinde durmamız gereken bir an."
Alexander De Croo, Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden sonra Belçika'da yaşayan Türk toplumuna ve Türkiye'ye de dayanışma mesajı vererek, "Belçika'da her zaman dayanışma vardır ve çok sayıda insan her gün yardım faaliyeti için aktif şekilde çalışır." dedi.
Hükümet olarak Hatay'da bir hastane inşa ettiklerini anımsatan De Croo, sözlerini, "Bu hastane hala orada ve günde 70-80 kişi tedavi ediliyor. Bu hastane bizim uzun vadede orada olacağımızı ve destek vereceğimizi gösteriyor. Türkiye'deki deprem anı korkunç olmalı ancak insanlar bundan güçlenerek çıkacak. Yeniden inşa edeceğiz ve daha güçlü bir toplum inşa edeceğiz. Terslikler oluyor, biliyoruz ancak dayanışmamız var. Belçika ile Türkiye arasındaki bu dayanışma da çok güzel." diye tamamladı. (AA)
Karadeniz’de ilk: Ciddi kalp kapak kaçağı olan hasta ’mandallama’ yöntemiyle sağlığına kavuştu
Samsun’da kalp kapakçıklarındaki kaçaklar nedeniyle bedeni şişen ve nefessiz kalan 69 yaşındaki Asiye Erol, Büyük Anadolu Samsun Hastanesi’ne başvurdu. Uygulanan özel formül sayesinde tekrar nefes aldı. Karadeniz Bölgesi’nde birinci sefer gerçekleştirilen süreçle hasta sıhhatine kavuştu.
Samsun’da yaşayan 69 yaşındaki Asiye Erol, kalp yetmezliği nedeniyle önemli sıhhat sıkıntılarıyla karşı karşıya kaldı. Kalp kulakçıkları ve karıncıklarında büyüme görülen Erol’un, kulakçıklar ile karıncıklar ortasında kan akışını sağlayan kapakçıklarında da çok genişlemeye bağlı olarak ileri derecede kaçaklar oluştu. Sol kulakçık ile sol karıncık ortasındaki kapaktaki ağır kaçak nedeniyle Erol’un akciğerlerinde sık sık su toplandı. Bu durum şiddetli nefes darlığına yol açarken, sağ kalp kapakçığındaki ileri derece kaçak da karnında ve bağırsaklarında ödem ile şişkinliğe neden oldu.
Açık kalp ameliyatı riski yüksek bulundu
Verilen ilaç tedavilerine karşın istenilen cevap alınamayınca Erol, Büyük Anadolu Hastanesi Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanlarından Doç. Dr. Sefa Gül tarafından yine değerlendirildi. Gül, hastanın ileri derecede kalp yetmezliği bulunması nedeniyle açık kalp ameliyatının yüksek risk taşıdığını belirtti.
Kasık damarından girilerek mandallama süreci yapıldı
Doç. Dr. Sefa Gül, anjiyografik sistemle kasık damarından girilerek her iki kapağa mandallama süreci uygulanabileceğini hastaya ve yakınlarına anlattı. Onayın alınmasının akabinde süreç, Karadeniz Bölgesi’nde birinci olay olarak muvaffakiyetle gerçekleştirildi.
"Kapaktaki kaçak önemli şekilde azaldı"
Büyük Anadolu Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanlarından Doç. Dr. Gül, operasyon hakkında, "Asiye hanım, ileri derecede kalp yetmezliği olan, kalp kulakçıkları ve karıncıklarında büyüme bulunan bir hastaydı. Kapaklarda önemli derecede kaçak vardı. Sol kalp kapağındaki ağır kaçak, akciğerlerinde su toplanmasına ve önemli nefes darlığına; sağ kapaktaki kaçak ise karın ve bağırsaklarda şişkinlik ile ödem oluşmasına neden oluyordu. Açık kalp ameliyatı riskli bulunduğu için kasıktan girilerek iki kapağa mandallama süreci uyguladık. Bir saat içinde tamamladığımız süreçle kapaktaki kaçak dördüncü dereceden birinci dereceye geriledi. Hastamız artık rahatlıkla hareket edebiliyor, 5. kattan 1. kata yürüyerek inebiliyor" dedi.
"Kuş üzere oldum"
Ameliyat sonrası yaşadığı değişimi anlatan Asiye Erol ise şunları söyledi:
"İki ay boyunca çok derecede şişkinlik yaşadım, patlayacak üzereydim. Diğer hastanelerden sonuç alamadım. Tavsiye üzerine hocama geldim. Buraya geldiğimde adım atamıyordum. Artık son nefeslerimi veriyorum diyordum. 2 gün daha meskende kalsam patlayacaktım. Artık kuş üzere oldum."