Anadolu Ajansı tarafından
20 Ağustos, 2024 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bolu’da orman yangını nedeniyle tahliye edilen vatandaşlar yaşadıklarını anlattı

BOLU (AA) - AHMET ÇELİK/RAHMAN TOPÇU - Bolu'nun Göynük ilçesinde orman yangını nedeniyle tedbir amaçlı tahliye edilen köy ve mahalle sakinleri, yangın dolayısıyla yaşadıkları korkuyu anlattı.

Bekirfakılar köyü mevkisindeki ormanlık alanda 15 Ağustos'ta öğle saatlerinde çıkan yangın nedeniyle Bekirfakılar köyü Ayvatlar Mahallesi, Çaylak köyü Seferler Mahallesi, Umurlar köyü ve Yeniköy'de yaşayan vatandaşlar, tedbir amaçlı evlerinden tahliye edildi.

Alevlerin havadan ve karadan müdahalelerle 72 saat sonra 18 Ağustos'ta kontrol altına alınmasıyla köylerine dönen vatandaşlar, bu süreçte neler yaşadıklarını aktardı.

Ayvatlar Mahallesi sakinlerinden 48 yaşındaki Ayşe Kapanöz, AA muhabirine, saat 04.00'te uyandığında yangının yaşadıkları bölgeye yaklaştığı haberini aldığını belirterek, "Çok korktuk, bağırdık, ağlaştık. Sesim falan kısıldı, rahatsızlandım. Resmen cehennemi yaşadık, mucize eseri de kurtulduk." dedi.

Alevlerin çok yakına kadar geldiğini, bu nedenle köyü boşalttıklarını aktaran Kapanöz, "Mecburen ana yola kadar çıktık. Oradan köye baktığımızda resmen cehennemdi, yanardağ gibiydi. Çok kötüydü. Yakın köyde yaşayan bir akrabamızın evinde kaldık 2 gece, şimdi tekrar geri geldik, yerleştik." ifadelerini kullandı.

Karagöz, yangınla mücadele eden ekiplere çok teşekkür ettiğini dile getirerek şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna arazözler geldi. Antalya, Hatay, Rize, Kayseri, Sivas... Her yerden geldiler, Allah razı olsun. Allah devletimizin ayağına taş değdirmesin."

- "Ağladık ama elimizden gelen bir şey yoktu"

Dedeler köyünde yaşayan 80 yaşındaki Emine Erseymen ise yangının nasıl başladığını anlamadıklarını ifade ederek, "Allah razı olsun, görevliler Türkiye'nin her yerindeki yangınlara müdahale etti. Evlerimizin pencerelerinden izledik sabaha kadar yangını ve çalışmaları. Çok şükür bize bir şey olmadı. Allah düşmanıma vermesin bu acıları." diye konuştu.

Yangın sürecinde sürekli dua ettiğini aktaran Erseymen, "Yerdeki karıncalara kadar dua ettim. Kuşlar sürü halinde uçup yangından kaçıyordu. Ağladık ama elimizden gelen bir şey yoktu. Yüce Rabb'im milletimize, devletimize zeval vermesin, bütün İslam alemini korusun." şeklinde konuştu.

Ayvatlar Mahallesinden 80 yaşındaki Necati Fidan, yangının akşam üzeri dağdan aşağı doğru inmeye başlamasıyla köyün tahliye edildiğini aktardı.

Mudurnu'nun bir mahallesine gittiklerini dile getiren Fidan, yangının kontrol altına alınmasıyla evlerine döndüklerini söyledi.

- "Dudaklarımda korkudan ve stresten yara çıktı"

Aynı mahallede yaşayan 43 yaşındaki Binnur Altınok da çok korktuklarını vurgulayarak, "Dudaklarımda korkudan ve stresten yara çıktı." ifadesini kullandı.

Bulundukları bölgede telefonlarının çekmediğini ve alevlerin evlerine çok yakın bir noktaya kadar geldiğini kaydeden Altınok, "Kümesimizin üst tarafı yandı. Kümesimiz yanmadı ama orman yandı. Allah razı olsun ekipler çabuk müdahale ettiler. Can kaybı yok ama çok korktuk." diye konuştu.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.