blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
12 Mart, 2024 12:12 tarihinde yayınlandı

“Çocuklarla İnsan Hakları Eğitimi için Kapsayıcı Öğrenme Materyalleri Projesi” tanıtıldı

İSTANBUL (AA) - İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA),"Çocuklarla İnsan Hakları Eğitimi için Kapsayıcı Öğrenme Materyalleri Projesi"ni santralistanbul kampüsünde ve çevrim içi buluşmada gerçekleştirdiği lansmanlar ile tanıttı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, etkinliğe Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde, Bilgi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Bilgi Çocuk Çalışmaları Birimi Koordinatörü Gözde Durmuş, proje paydaşları, akademisyenler, çocuklar ve aileleri katıldı.

Çocuk hakları alanında farkındalık yaratmak ve çocukların haklarını öğrenmesini sağlamak amacıyla hayata geçirilen "Çocuklarla İnsan Hakları Eğitimi için Kapsayıcı Öğrenme Materyalleri Projesi" kapsamında Çocuk Hakları Sözleşmesi animasyon filmi, Engelli Hakları Sözleşmesi animasyon filmi, Söz Küçüğün kutu oyununun dijital versiyonu ve eğitimcilerin materyallerle birlikte kullanılabilecekleri rehberler hazırlandı.

Bilgi ÇOÇA tarafından 2009 yılında hazırlanan Çocuk Hakları Sözleşmesi animasyon filmi, çocuk hakları ve insan hakları alanlarında ortaya çıkan yeni tartışmalar ve çocukların değişen ihtiyaçları doğrultusunda güncellendi. Filmin Türkçe olan içeriği İngilizce, Arapça, Kürtçe olmak üzere üç farklı dilde de hazırlanarak daha kapsayıcı hale getirildi.

Proje kapsamında özel gereksinimli bireylerin hakları konusunda çocuklarda farkındalık yaratmak, erişebilirlik ve bağımsız yaşam koşullarına dikkati çekmek amacıyla da animasyon filmi hazırlandı. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ne dair hazırlanan bu film ve çocuk hakları ile ilgili güncellenen filmler sesli betimleme ve işaret dili çevirisi ile kullanıma sunuldu.

Dijital ortama taşınarak erişebilirliği artırılan Söz Küçüğün kutu oyunu ise çocukların günlük yaşamlarında yaşadıkları veya şahit oldukları haksızlıklarla ilgili kurgusal olaylar üzerinden hak ve özgürlükleri çocuklara eğlenceli bir şekilde öğretmeyi amaçlıyor.

- "Proje kapsamında üretilen materyaller kapsayıcılık hedefiyle hazırlandı"

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, şunları kaydetti:

"Çocuklarla insan hakları eğitimi dediğimizde çok zor bir konudan bahsettiğimizi biliyoruz. Çocuklar ve muhtemelen yetişkinler de yaşadığımız dünyada var olan birçok sorun içinde 'Bu haklar nerede? Bu haklara neden erişemiyoruz?' diyordur. Çocuğun üstün yararı kavramı sıklıkla vurgulanıyor ancak 'üstün yarar' nasıl sağlanacak? Çocukları ve çocukların haklarını öğrenmesini önemsemek çok kıymetli. Yılmadan, inatla bu haklara her çocuğun erişilebilmesine yönelik çabayı sürdürmek gerekiyor. Haklara erişimde en temel sorunlardan biri kapsayıcılık. Bu proje kapsamında üretilen materyaller de kapsayıcılık hedefiyle hazırlandı."

Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde de çocukların haklarının bilincinde olmaları, geleceğin toplumunun mimarları olmaları açısından önemli olduğunu belirterek, "Bugün onların haklarına yatırım yaparak daha şefkatli, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünyanın temellerini atabiliriz." açıklamasında bulundu.

Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi Koordinatörü Gözde Durmuş ise 2007'den itibaren çocukların kendi haklarını öğrenmesi ve çocukların etrafındaki yetişkinlerin de çocuk haklarını öğrenmesi için çalışmalar yaptıklarını aktardı.

Çocukların hak sahibi bireyler olarak görülmelerinin mümkün olabileceğini düşündüklerini vurgulayan Durmuş, "Bu alanda çalışmaya başlarken çocuklara yönelik insan hakları eğitim materyallerine dair büyük bir ihtiyaç olduğunu görmemizden kaynaklı kuruluşumuzdan bu yana bu konuda üretimler gerçekleştiriyoruz. Bu projemizde öğrenme materyallerini daha kapsayıcı kılmak için kullanılan dil, özel gereksinimli bireylere uygunluk, yaş grubu gibi birçok konuyu değerlendirdik." değerlendirmesinde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Halil Kızılyer tarafından
25 Mayıs, 2025 15:20 tarihinde yayınlandı

KARABÜK BİRLİK MEDYA’DAN KINAMA

Karabük’ün Cumhurbaşkanlığı’nca akredite olan ve Basın İlan Kurumundan ilan hakkı olan tek kurumuyuz. Bünyemizde  69 yaşında ve 69 yıldır günlük yayınlanmakta olan Karabük Postası Gazetesi, Karabük Postası Haber sitesi ve Bölgenin Sesi Haber Sitesini barındıran 14  Basın sigortalı personeliyle Karabük’te  adeta bir basın okulu olan Karabük Birlik Medya olarak basın meslek etik ve ilkelerine uygun bir şekilde yayın hayatımızı Karabüklülerin desteğiyle sürdürmeye devam ediyoruz.

Karabük Birlik Medya  ortaklarından olan ayrıca Karabük Haber Sitesi sahibi olan Gazeteci İsmail Akça’ya , CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı sıfatını taşıyan Ali Yavuz’un, verdiği ‘sözde cevap’ niteliğindeki yazılı açıklama muhalefet temsilcisinden beklenen nezaket, akıl ve sorumluluk sınırlarını aşmış gazetecilik mesleğine  ve basın özgürlüğüne karşı  saldırı niteliği taşımaktadır.

Bir muhalefet partisi temsilcisinin değil de  adeta kin ve husumetle dolu bir  polemikçinin hezeyanları şeklinde değerlendirilen bu sözde cevabı ve üslubu kınıyor ve basın özgürlüğünü  bu tür seviyesiz saldırılara yem etmeyeceğimizi açık bir dil ile bildiriyoruz.

Bir gazeteciyi   “iktidarın gönüllü savunucusu” gibi  aşağı seviyede bir ithamla yaftalamaya çalışmak, “ezber yapmakla” suçlamak ve adeta kişisel bir linç girişimine dönüşen cevabın, ne siyasi nezaketin ne de demokratik tartışma kültürünün kabul edebileceği bir üslup olmaktan çok öte olmasının yanısıra kalemini namusuyla tutan her gazeteciye atılmış bir iftira niteliğindedir.

Gazetecilikne CHP Merkez ilçesinin yöneticisi sıfatını taşıyan zatın ne de herhangibir  siyasi aktörün propaganda aracı değildir. Halkın gerçeğe ulaşma hakkının kalesidir.

Bu tarz haksız ve hadsiz suçlamalar basın özgürlüğünü ayaklar altına alma çabasının  basit bir örneğidir.

Bir gazeteciyi  karalamaya çalışıp hedef göstermeye dönük bu zırvalar aslında  ilçe yöneticisi sıfatı taşıyan zatın  muhalefet anlayışının çürümüşlüğünün gözler önüne serilmesidir.

Gazetecilik, iktidarı da muhalefeti de eşit mesafede eleştirme özgürlüğüne dayanır. Bir gazetecinin yaptığı haber veya yorum, hangi partiye yakın görünürse görünsün, onu *“taraf” ilan etmek, basın özgürlüğüne karşı ağır bir saldırıdır.

Gazetecilik,  İktidarın da Muhalefetinde  Sözcülüğü Değildir!

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı sıfatını taşıyan zatın yazılı açıklamasında  “Gönüllü savunucu” imasıyla gazetecinin tarafsızlığının hedef alınması,   “Şehitler Parkı” örneğinde olduğu gibi, konuyu siyasi kinaye ve ağır suçlamalara çekmesi,  CHP’nin “demokratik muhalefet” iddiasını gölgeleyen bir yaklaşımdır. 

Üslup, siyasetin aynasıdır: hakaret değil, argüman gerekli olduğu hatırlanmalı , gazetecilerin ne iktidarın ne muhalefetin sözcüsü olmadığı , halkın haber alma hakkına saygı duyan meslek ilke ve etik kurallarına bağımlı oldukları unutulmamalıdır.

CHP’li yöneticinin kişiselleştirme ve öfke diliyle yaptığı gözlenen yazılı cevap ve  bu tür saldırılar, sadece İsmail Akça’ya değil, tüm basın emekçilerine yönelik bir tehdit olarak görülmelidir.

 Bir siyasi parti yöneticisi, gazetecileri “tarafgirlikle” suçlayarak, eleştirilere kapıyı kapatamaz.  Gazeteciler, iktidarın da muhalefetin de hesap soran gözüdür.  Siyasi partiler, medyayı “ya bizdensin ya karşı” diye bölemez. Hakaretvari suçlayıcı açıklamalar zaten argümansızlığın itirafıdır.

CHP İL BAŞKANLIĞI CHP MİLLETVEKİLİ VE CHP GENEL MERKEZİ NE DİYECEK?

CHP İl Başkanı, CHP Karabük Milletvekili ve CHP Genel Merkezi, yerel yöneticilerinin medyaya yönelik saldırgan dilini  görmezden gelmemelidir. Demokratik bir partiden beklenen:  Eleştirilere yanıt verirken saygılı dil, Gazetecileri hedef göstermeyen olgunluk ve tartışmayı kişiselleştirmeyen siyasi kültürdür. 

Gerçek demokraside, siyasetçiler gazetecilerle değil, halkın sorularıyla hesaplaşır.CHP’nin yetkili organlarının konuya yaklaşımlarını da merak ediyoruz.

KINIYORUZ!

Bunun sadece İsmail Akça’ya değil, özgürce yazan, halkın gerçeğe ulaşması için kalemini  korkusuzca tutan her gazeteciye yapılmış bir saldırı olarak nitelendirilmesi gerektiğini  meslektaşlarımızın da bilgilerine sunuyoruz.

Basın özgürlüğü sadece iktidarın değil  muhalefetinde sınandığı bir  alandır. CHP Karabük Merkez  İlçe Başkanı sıfatını taşıyan bir zatın,bir gazeteciye yönelik  ithamlarla dolu, ve gazetecilik onuruna gölge düşüren  bu çirkin üslubunun demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak kalacağına inanıyoruz. Basın özgürlüğümüzü ne iktidarın ne de muhalefetin gölgesine bırakmayacağımızı, halkın gerçekleri öğrenme hakkına duyduğumuz kararlılığı her daim taşıyacağımızı samimiyetle yineliyoruz.

KARABÜK BİRLİK MEDYA AİLESİ

Bizi sosyal medyadan takip edin