Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
08 Aralık, 2024 13:35 tarihinde yayınlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarihin doğru tarafındayız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şam rejimi, Türkiye'nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? 'Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.' Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şam rejimi, Türkiye’nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? ‘Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.’ Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır.” dedi.

Erdoğan, Şahinbey Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.

Türkiye’nin yegane amacının tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, ilk günden beri hep bunu savunduklarını, hep bunun için çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları her şeyi de sadece ve sadece bunun için yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizine çözüm bulmak için de elimizi uzatırken de gayemiz daima buydu ama Şam rejimi, Türkiye’nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? ‘Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.’ Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır.

Huzurun hakim olduğu, barışın hakim olduğu, Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana, sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye’yi göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye’de barışın sağlanması için gösterdiği çabaları tüm dünyanın çok iyi bildiğini ve takdir ettiğini belirterek, katıldıkları her uluslararası toplantıda Türkiye’nin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ettiklerini söyledi.

Muhalefetin bu gerçeği bir türlü görmediğini ve görmek istemediğini kaydeden Erdoğan, “Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP’nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de yine aynı sebepler vardı. Sosyal medya paylaşımları, bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor.” diye konuştu.

“Ne zaman Türkiye partisi olacaksınız?”

“Eski yönetimin marazlı yaklaşımını, CHP’nin yeni yönetiminin de aynen devam ettirmesi, CHP adına utanç vericidir.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sayın Özel’in grup toplantısında hükümetimizin Suriye politikasıyla ilgili sarf ettiği sözlerin ileri tutar hiçbir yanı yoktur. Anlaşılan Sayın Özel, iyice kızışan parti içi iktidar kavgasından başını kaldırıp dünyada ne olup bittiğini takip dahi edemiyor. Tıpkı devrik genel başkan gibi birilerinin eline tutuşturduğu kağıtları okuyarak saçma sapan iddiaları gündeme taşıyor. Kendisine tavsiyem şudur: Siz, Şam rejiminin değil Türkiye’nin ana muhalefet partisisiniz. Dolayısıyla gelişmelere Ankara merkezli bakmanız beklenir.

Haleplilerin, Türkiye’ye ve ay yıldızlı al bayrağımıza muhabbet duyması, soruyorum CHP’yi niçin rahatsız ediyor? Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönme ihtimalinden CHP yönetimi neden rahatsız oluyor? Türkiye’nin bölücü terör belasını sınırlarından uzaklaştırma iradesinin Allah aşkına size dokunan tarafı nedir? Eski yönetim döneminde CHP’yi enfekte eden etnik köken ve meşrep virüsünden ne zaman kurtulacaksınız? Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız? Sayın Özgür Özel, CHP’yi normalleştirecekse Türkiye meselesinde eski yönetimin bıraktığı kötü mirasla da hesaplaşması özellikle gerekir.”

“Bizim görevimiz aziz milletimize aşkla hizmettir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’de başlattıkları 8. Olağan Kongre sürecini tam anlamıyla kardeşlik şöleni havasıyla devam ettirdiklerini belirterek, ilçe kongrelerinin neredeyse tamamlandığını, geçen haftadan itibaren il kongrelerinin startını verdiklerini söyledi.

Kongre takviminin tüm siyasi partilere örnek olacak şekilde ilerlediğini dile getiren Erdoğan, “Eski yol arkadaşlarımızla bir araya geliyor, ahdimizi yeniliyoruz. Yeni isimlerle, yeni yüzlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Emektarlarımızın tecrübesini baş tacı ederken gençlerimizin heyecanını çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin yıllarca AK Parti içinde “kardeş kavgası” çıkmasını beklediğini anlatarak, “Birileri, bizim birbirimize düşmemiz için ellerini ovuşturup sinsice hesap yaptı. Onları her defasında hüsrana uğrattık. AK Parti kadroları arasında ayrılık görmeyi murat edenler, 22 yıl boşuna beklediler. İnşallah on yıllar boyunca da boşuna bekleyecekler. Aramıza nifak sokmak istediler, fitne çıkarmak istediler, başaramadılar. Allah’ın izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaklar.” değerlendirmesinde bulundu.

Her kongrelerini bir bayrak yarışı ve nöbet değişimi olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Nöbeti devreden arkadaşlarımız oldu, nöbeti devralan arkadaşlarımız oldu, nöbet yerinde devam eden arkadaşlarımız oldu. Bu süreçlerin tamamını partimize, hareketimize, dava ahlakımıza yakışır şekilde icra ettik. Dikkatinizi çekerim, ‘nöbet’ sözünü bilerek kullanıyorum çünkü bu makamlar, bu koltuklar 24 saat müteyakkız olmayı gerektiren, kendisi için değil davası ve milleti için ihdas edilen yerlerdir.

Bizim görevimiz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir. Bizim görevimiz, Türkiye’yi her alanda daha da yüceltmek, Türkiye hedefleriyle buluşturmaktır. Bizim görevimiz, milletimizin namusumuza emanet ettiği iradesine gölge düşürmemektir, ülkemizi ilelebet payidar ve muzaffer kılmaktır. Bizim görevimiz, insanımızın derdiyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sorunlarına çözüm üretmektir.”

“Millete hizmet yolunda yorgunluk, dargınlık, küskünlük yoktur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çare bulamadıkları meselenin vatandaşın değil kendilerinin meselesi olduğunu dile getirerek, “Saramadığımız bir yara vatandaşın yarası değil bizim yaramızdır. Bize ekşiyen bir yüz, kırılan bir gönül varsa vebal altındayız demektir. Unutmayınız, millete hizmet yolunda yorgunluk yoktur. Millete hizmette dargınlık, küskünlük, kırgınlık yoktur. Yerine göre fedakarlık yapacağız, yerine göre cefaya talip olacağız, yerine göre bedel ödeyeceğiz, yerine göre canımızı ortaya koyacağız.” ifadelerini kullandı.

Şartlar ne olursa olsun yılmayacaklarını, yorulmayacaklarını, azimden ve gayretten taviz vermeden birlikte yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Şairin dediği gibi ‘Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.’ Birlikte aşacağımız daha çok çetin yolumuz var. Teşkilatımdan özellikle rica ediyorum: Asla umutsuzluğa kapılmayın, karamsar olmayın. Daha önümüzde beraber yürüyeceğimiz çok uzun mesafeler var. Daha nice yıllar boyunca AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye aşkla, şevkle, samimiyetle hizmet etmeyi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Haber Merkezi tarafından
08 Temmuz, 2025 16:41 tarihinde yayınlandı

“ENERJİ ŞİRKETLERİ KAZANIYOR,ORMANLAR YANIYOR!”

Bağımsız Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, orman yangınlarının dörtte birinin elektrik dağıtım hatlarından kaynaklandığını belirterek Enerji Bakanlığı’na sert eleştiriler yöneltti. Şirketlerin ihmali ve denetimsizliğini gündeme taşıyan Avşar, “Milyonları götüren bu şirketleri kim denetliyor?” diye sordu.


Yangınların Kaynağı Elektrik Hatları mı?

Bağımsız Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Türkiye’nin dört bir yanında art arda yaşanan orman yangınlarının önemli bir kısmının elektrik nakil hatlarından kaynaklandığını TBMM gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, orman yangınlarının %25’inin elektrik kaynaklı olduğuna dikkat çekti.

“2010 yılında sadece %4,9 olan bu oran, bugün %25 seviyelerine çıktı. Bu büyük bir ihmaldir” diyen Avşar, İzmir, Çanakkale, Muğla, Marmaris, Manavgat, Datça, Diyarbakır-Mardin hattı ile Ödemiş, Çeşme, Foça ve Seferihisar’da çıkan son yangınların elektrik hatlarından kaynaklandığını hatırlattı. İzmir Valisi Süleyman Elban’ın da son yangınların elektrik kaynaklı olduğunu açıklamasını örnek gösterdi.


“Özelleştirme Sonrası Denetim Zayıfladı”

Elektrik dağıtımının özelleştirilmesinden sonra yangın oranlarında ciddi bir artış yaşandığını belirten Avşar, şirketlerin asli görevlerini yerine getirmediğini iddia etti. “Yatırım yapılıyor mu, hatlar düzenli kontrol ediliyor mu, bakım yapılıyor mu?” sorularını gündeme getiren Avşar, Elektrik Mühendisleri Odası’nın da bu konuda uyarılarda bulunduğunu anımsattı.

“Elektrik direklerinin dipleri temizleniyor mu? Gevşek ekler, kırık izolatörler onarılıyor mu? Topraklama ve koruma sistemleri denetleniyor mu? Yoksa bu şirketler kârlarını artırırken doğamız kül oluyor, insanlarımız hayatını kaybediyor” dedi.


Enerji Bakanlığı’na 10 Maddelik Soru Listesi

Milletvekili Avşar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a yönelttiği önergede şu sorulara yanıt istedi:

  1. Göreve başladığınız 3 Haziran 2023’ten bu yana kaç orman yangını elektrik nakil hatlarından kaynaklandı?
  2. Yangınların bölgesel dağılımı nedir ve hangi şirketlerin sorumluluğundaki alanlarda gerçekleşmiştir?
  3. Bu şirketler yeni yatırım, denetim ve yenileme faaliyetlerini ne sıklıkla yerine getiriyor?
  4. Bakanlığınız bu faaliyetleri nasıl denetliyor?
  5. Şirketlerin yeterli teknik personel, araç ve ekipmanı var mı?
  6. Orman yangınlarının önlenmesi için yapay zeka, drone veya kamera sistemleriyle 24 saat izleme yapılıyor mu?
  7. Elektriksel ark ve yangın risk analizleri yapılıyor mu, tedbirler alındı mı?
  8. Elektrik dağıtım özelleştirmesinin amacı verimlilikti. Ancak ortaya çıkan can ve mal kayıpları bu amaca uygun mu?
  9. İzmir’deki yangınlar sonrası dağıtım şirketi hakkında soruşturma başlatıldı mı?
  10. Elektrik kaynaklı yangınları önlemeye yönelik yeni düzenlemeler planlanıyor mu?

“Türkiye Yanıyor, Şirketler Hâlâ Denetimsiz!”

Orman varlığının Türkiye yüzölçümünün %30’unu kapladığını hatırlatan Cem Avşar, sıcak ve kurak geçen yaz aylarında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle yangınların felakete dönüştüğünü vurguladı.

“Son bir haftada çıkan 624 yangında çok sayıda can ve mal kaybı yaşandı. Buna rağmen elektrik dağıtım şirketlerinin yeterli tedbir almadığı, denetimlerin yetersiz kaldığı ortada. Doğamız yanıyor, vatandaşlarımız hayatını kaybediyor. Bakanlığı göreve çağırıyorum” diyerek çağrısını yineledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin