Anadolu Ajansı tarafından
22 Kasım, 2024 20:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Elektronik sigara akciğer kanseri riskini artırıyor


İSTANBUL (AA) - Bayındır Söğütözü Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cem Gündoğdu, elektronik sigaraların da astım, KOAH ve akciğer kanserine yol açabilecek kimyasallar içerdiğini bildirdi.

Bayındır Sağlık Grubundan yapılan açıklamada, dünya genelinde en sık görülen kanser türlerinden biri olan akciğer kanserinin, çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği kaydedildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Cem Gündoğdu, sigara kullanımının akciğer kanserinin en temel nedenlerinden biri olduğunu belirtti.

Sigara dumanında 4 binin üzerinde kimyasal ve 70'ten fazla kanserojen madde bulunduğu bilgisini veren Gündoğdu, "Pasif içicilik ise akciğer kanseri riskini yüzde 20-30 artırıyor. Ayrıca puro ve pipo gibi tütün ürünleri de ciddi risk oluşturuyor." ifadesini kullandı.

Elektronik sigaraların, normal sigaralardan daha az zararlı olduğu yönündeki yanlış algıya dikkat çeken Gündoğdu, şunları kaydetti:

"Elektronik sigaraların, normal sigaradan daha az zararlı olduğu düşünülse de içeriğinde ağır metaller, kurşun ve kanserojen maddeler bulunuyor. Astım, KOAH ve akciğer kanserine yol açabilecek kimyasal maddeler içeriyor. İçinde bulunan yağlı maddelerin akciğere geçmesi zatürreye yol açabiliyor. Yanı sıra akciğerde yağ birikmesi sonucunda, akciğer iltihabı da gelişebiliyor. İçlerindeki sıvının göze, cilde temas etmesi ya da içilmesi, akut nikotin zehirlenmesine yol açıyor. Ayrıca kalp ve damar sistemine de hasar veriyor."

- "Erken dönemde fak edilmiyor"

Akciğer kanserinin erken dönemde genellikle fark edilmediğini belirten Gündoğdu, "Yoğun ve sürekli öksürük, göğüs, omuz ve sırt ağrısı, balgam miktarında ve renginde değişiklik, kanlı balgam ve kan tükürme, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, boyun ve yüzde şişlik, göz kapağında düşme, hışıltılı solunum ve tekrarlayan bronşit veya zatürre atakları akciğer belirtileri arasında bulunuyor. Sigara kullanılıyor ve şikayetlerden bir veya birkaçı varsa, mutlaka göğüs hastalıkları hekimine başvurulmalı." değerlendirmesini yaptı.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 16:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin!

Tarım ilaçları tarıma zarar veren etkenleri ortadan kaldırırken, üretilen mahsuller doğru tüketilmediğinde vücuda bazı zararlar verebiliyor. Medicana Konya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tarım ürünlerine zarar veren etkenleri bertaraf etmek üzere üretilmiş olan pestisitlerin mutfakta kullanılan gıdalardan en iyi şekilde temizlenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Maruziyet süresi önemli

Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır."

"Meyveleri kabuğuyla yiyecekseniz karbonatlı suda bekletin"

Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.