blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
09 Ağustos, 2024 16:52 tarihinde yayınlandı

EY “Bulut Teknolojisi Araştırması” sonuçlarını yayımlandı

İSTNABUL (AA) - EY (Ernst & Young), bulut teknolojisinin iş dünyasındaki dönüşüm için kritik öneme sahip olduğunu ortaya koyan Bulut Teknolojisi Araştırması sonuçlarını paylaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, araştırma, bulut teknolojisinin sunduğu fırsatlar, yapay zeka entegrasyonu ve yeniliğin teşvik edilmesi gibi konuları ele alıyor.

Araştırmada, kuruluşların yüzde 65'i bulut teknolojisine stratejik yatırımlar yapıyor olmasına rağmen bu yatırımların sadece yüzde 32'si hedeflenen dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor.

Aynı zamanda katılımcıların yüzde 84'ü yapay zekanın benimsenmesinin buluta geçiş olmadan mümkün olamayacağını belirtirken, yüzde 81'i bulut tabanlı uygulamalar sayesinde yeni karbon azaltma stratejileri geliştirebildiklerini, yüzde 41'i ise emisyonların daha etkin bir şekilde izlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, kuruluşların yüzde 35'i, bulut tabanlı uygulama geliştirmenin temel avantajı olarak inovasyonu tanımlıyor.

Birçok işletme, buluta geçişi henüz bütünsel bir şekilde dönüşüm veya iş modellerini geleceğe hazırlamak için bir fırsat olarak kullanmadığı ortaya çıkarken, kuruluşların bulut teknolojilerinin esnekliğinden ve yeniliklerinden tam anlamıyla yararlanabilmesi, geleneksel ve çevik olmayan operasyonel modeller nedeniyle sınırlı kalıyor.

Gerçek bir dönüşümün, yalnızca bulut tabanlı çözümlere geçilerek mümkün olabileceği ve bu geçişin ancak uygun araçlar, değişen bakış açısı ve gerekli beceri yetkinliklerinin entegrasyonuyla gerçekleşebileceğinin altı çizilirken, bu adımlar, kuruluşların bulut teknolojisinin sunduğu potansiyeli bütünüyle değerlendirerek daha rekabetçi ve yenilikçi olmalarını sağlıyor.

Şirketlerin yüzde 74'ü bulutta kısmen çalışmaya devam ederken, yalnızca yüzde 26'sı tamamen bulut ortamında çalıştığını ifade edilen raporda, bununla birlikte, buluta geçişin genellikle geçişte yaşanılan sorunlar nedeniyle engellendiği ve şirketlerin yüzde 36'sı prensipte bulutun iş modeli değişikliğini yönlendirmek için yararlı olacağını kabul etiğini, ancak pratikte geçişleri düzgün bir şekilde uygulamakta zorlandığı bilgisine yer verildi.

- Gelecekte çoklu bulut ortamlarında açık veriler kullanılabilecek

Açık veri standartları ve araçlarının benimsenmesiyle, gelecekte çoklu bulut ortamlarında daha fazla verinin yer alacağı öngörülüyor. Bu durum, işletmelerin verilerini, yapay zeka analitiği ve karar alma süreçlerinde gerçek zamanlı stratejik bir yaklaşım olarak kullanmalarına olanak tanıyor.

Ayrıca, bulut tabanlı hizmet içerikleri oluşturmak için oldukça derin teknik uzmanlık gerektiren alanlarda şirketlerin iş ortaklığı arayışlarının ve dolayısıyla ekosistemlerin daha fazla önem kazanması bekleniyor.

EY'nin açıklamasında, bulut teknolojisini kurumsal dönüşüm için kullanmak isteyen kuruluşlara şu önerilerde bulunuldu:

"Öncelikle, kuruluşların bulut odaklı iş modeli dönüşümünü organizasyon genelinde kavramaları ve bulut dönüşümünü sadece bilgi teknolojileri yönetimi tarafından yönlendirilen bir girişim olmaktan çıkarmaları gerekiyor. Kuruluşlar, özellikle kendilerine birçok açıdan avantaj sağlayacak üretken yapay zeka (GenAI) entegrasyonuna katkı sağlayan tüm veri yapılarını göz önünde bulundurmalı ve iyi tasarlanmış bir bulut platformu oluşturulmalıdır. Ek olarak, insan merkezli bir yaklaşımla, kuruluşların bulut teknolojilerinden tam anlamıyla yararlanabilmeleri için çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmesi ve yeni beceriler kazanması gerekiyor."

Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Berna Yıldız, Bulut teknolojilerinin, iş dünyasında dönüşüm için kritik bir unsur haline geldiğini belirtti.

Yaptıkları araştırmada, kuruluşların sadece teknik zorluklarla değil, aynı zamanda stratejik ve organizasyonel engellerle de mücadele ettiğini gördüklerini aktaran Yıldız, şu ifadeleri kullandı:

"Doğru stratejiyle bulut, kuruluşların işlerini yeni alanlara yönlendirmelerine, operasyonlarını yeniden şekillendirmelerine, yeni ve çevik iş modellerini benimsemelerine olanak tanıyarak, üretken yapay zeka (GenAI) çağında rekabet avantajı sağlıyor. Ancak, birçok şirket henüz bulutun sunduğu bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendirebilmiş değil. Bu noktada, işletmelerin bulutu sadece bir bilgi teknolojileri (IT) projesi olarak değil, iş dönüşümünün merkezi bir unsuru olarak görmeleri gerektiğini vurgulamak oldukça önemli. Özellikle yapay zeka ve makine öğrenimi gibi ileri teknolojilerin entegrasyonu bulut teknolojileriyle birlikte, işletmelerin karar alma süreçlerinde ve müşteri deneyimlerinde büyük dönüşümler sağlayabilir."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı

Yunus Emre’nin Karabük’teki İzleri Bulundu

Yunus Emre'nin Doğum Yeri ve Hayatıyla İlgili Yeni Bulgular Gün yüzüne Çıkıyor

Karabük, Yunus Emre'nin manevi mirasını ve yaşam öyküsünü ilgilendiren yeni arşiv belgeleriyle gündeme geldi.

Karabük'te Yunus Emre'ye Dair Yeni Arşiv Bulguları Heyecan Yaratıyor

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş’ın kaleme aldığı "Yunus Emre’nin Yaşadığı Coğrafyaya Dair Yeni Belge ve Bilgiler" başlıklı makalesinde, Karabük’ün Zobran köyü mevkisinde bulunan vakıf gelirleri ve dergah kayıtlarına ulaşılmasıyla önemli bir gelişme yaşandı.

Safranbolu'da köylerin yaşatılması için araştırmalar yapan Ahmet Karakaş, köylerin tarihi sürecini araştırırken, XIX. Türk Tarih Kongresi'nde yayınlanan makalede Yunus Emre'nin isminin Karabük ili ile anılmasıyla büyük gurur duyduğunu şu sözlerle açıkladı. Karakaş, "Makaleye göre Gerede kazasına bağlı Sopran Divanı karyesinde Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh zaviyesidir. Bu zaviye bugünkü idari yapıya göre Sopran, bugünkü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı (Kaleköy)’dedir. Bu kayıtların başlarındaki ifadelerde zaviyenin adı şöyle verilmektedir: “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh elinde 10 mudluk yeri vakf-ı âmmdır.”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…” ifadeleri bu köyün önemini bir kez daha artırdığını gözler önüne serdi.

Karakaş: "Yunus Emre felsefesine göre hiçbir zaman kalp kırmamak, büyüklük taslamamak, gönül almak ve geçimli olmak esastır. Yunus Emre'ye göre din; insanlığı mutluluğa, barışa ve huzura kavuşturan bir yaşam tarzını benimsemektir. Yunus Emre'nin din anlayışında sevgi ve aşk vardır. Taş'ın makalesindeki arşiv kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı Zopran ve Kaleköy'ün Yunus Emre’nin hayatıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Belgelere göre, bölgedeki vakıf gelirleri ve dini kuruluşların kayıtlarında Yunus Emre’nin ismine ve onun tasavvufi faaliyetleriyle ilişkili izlere rastlanıyor. Zobran köyü ve çevresinde bulunan bu vakıf ve dergahların, Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde önemli dini ve kültürel merkezler olduğu düşünülüyor." dedi.

Karabük'ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması akademik araştırmaların artmasına sebep olacaktır diyen Karakaş: "Karabük’ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması, bölgedeki dini ve manevi hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını gösteriyor. Ayrıca, arşiv kayıtlarının, Yunus Emre’nin Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşadığı ve özellikle Bolu civarında etkin olduğu iddialarını güçlendirdiğine işaret ediyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Bu yeni araştırmalar ışığı altında, Yunus Emre’nin doğum yeri ve yaşamı konusunda bilinenlere yenileri eklenirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki tasavvufi ve kültürel etkinliklerdeki rolünü daha iyi anlamamıza katkıda bulunuyor. Karakaş, bölgedeki arşivlerin Karabük Üniversitesi tarafından araştırılmaya devam edilmesiyle Yunus Emre’nin hayat hikayesine dair daha net bilgiler elde edilebileceğine vurgu yaptı.

Yunus Emre’nin, Karabük ve çevresinde manevi mirasının önemli bir parçası olduğu, yeni bulunan belgelerle gün yüzüne çıkmış oldu. Bu gelişmeler, şairin hayatı ve tasavvufi hayatı hakkında yeni ufuklar açarken, bölgedeki kültürel hafızanın güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

Haberin videosu için Tıklayınız

Bizi sosyal medyadan takip edin