Anadolu Ajansı tarafından
16 Ağustos, 2024 00:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Fındık üreticileri yerden hasat yöntemiyle maliyet ve zamandan tasarruf ediyor

GİRESUN (AA) - Giresun'da üreticiler, son yıllarda işçilik maliyetlerinin daha az ve hasat süresinin daha kısa olması dolayısıyla yerden hasat yöntemine yöneldi.

Türkiye'nin önemli tarım ürünleri arasında olan fındık, Giresun'da uzun yıllar dalından hasat edildi. Devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri, bu yöntemden vazgeçilerek fındığın daldan döküldükten sonra yerden toplanması için çiftçilere eğitimler verdi.

Yerden hasadın işçilik maliyetlerinin daha az ve hasat süresinin daha kısa olduğunu deneyimleyen üreticiler, zamanla bu yöntemi tercih etmeye başladı. Son yıllarda yerden hasat yöntemi üreticiler arasında yaygınlık göstererek fındığı dalından toplamanın önüne geçti.

Daldan hasat yönteminde kişi günde ortalama 70-75, yerden hasatta ise 110-120 kilogram arasında zuruflu (yeşil dış kabuğu) fındık toplayabiliyor. Bu yöntemde hasat bir defada değil, aynı arazideki fındık dallarının aralıklarla silkelenip toplanmasıyla devam ediyor.

Bu süreç ürünün olgunlaşma zamanına göre değişiklik gösterebiliyor.

Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Erim Yaman, AA muhabirine, yaklaşık 10 yıl önce yerden hasat yönteminin yaygınlaşmaya başladığını söyledi.

İş gücü ve yevmiye maliyetinin bu yönteme etki ettiğini belirten Yaman, "Bölgemizde fındık üreticisinin yüzde 70'i ürünü yerden hasat yöntemi ile topluyor. Bir kişi daldan hasat yöntemiyle taş çatlasın 2 çuval ama yerden hasat yönteminde 4 çuval toplayabiliyor. İşçi maliyeti anlamında bizim bölgemizde bu yöntem daha uygun." dedi.

Yaman, daldan toplama yönteminde fındık dallarının da zarar görebildiğini ifade ederek, yerden hasatta ise bu riskin olmadığını aktardı.

Halen bir kısım üreticinin daldan hasat yöntemine devam ettiğini kaydeden Yaman, şöyle konuştu:

"Yani bahçenin yol kenarlarına dökülen kısımlarını topluyorlar, bir de yanma riski olma yerleri daldan topluyorlar. Daldan hasat edenlerin birçoğu da gurbetçi, izinleri az oluyor, 'Bir an önce toplayalım, işimizi bitirip gidelim.' düşüncesindeler. Fakat yerden toplamak iş ve maliyet anlamında daha hızlı bir çözüm."

- "Dal çürükse kırılabilir, düşebilirsin"

Bulancak ilçesinin Küçüklü köyünde fındık üreten Mustafa Ayın da 1960'lı yıllarda ailesinin dalları eğip bağlayarak fındığı hasat ettiğini anlattı.

Bunun yıllar boyu sürdüğünü dile getiren Ayın, yerden hasat yöntemini 1990'lı yıllarda köye gelen bir ziraat mühendisinden öğrendiğini söyledi

Ayın, kendisinin 2000'li yıllardan itibaren ürününü tamamen yerden hasat ettiğini belirterek, "Maliyetin yanı sıra daldan hasadın tehlikeleri de var. Dal çürükse kırılabilir, düşebilirsin. Bir dönüm yeri bir kişi daldan 4 günde ama yerden 2 kişi bir günde toplar. Aynı yeri iki kez silkeleyip topluyorsun, son kez bir daha silkeleyip topluyorsun." ifadelerini kullandı.

Eşi ile yaklaşık 4 dönüm fındık bahçesini 6 günde hasat ettiklerini kaydeden Ayın, bunun, daldan hasat ile daha uzun süreceğine işaret etti.

Ayın'ın eşi Muradiye Ayın ise daldan hasat ile dalın zarar gördüğünü belirterek, şunları söyledi:

"Dalı eğerken de kırabiliyor, düşüyorsun, sakatlanabiliyorsun. Bu şekilde çok sakatlanan arkadaş oldu, dala çıkıp düşenler, kolu kırılanlar. Bayır yerlerde düşme ihtimaliniz de var. Ben bir keresinde daldan tuttum, dalın kırılmasıyla yamaçta yuvarlandım. En iyisi dalı salla, dibini topla, toplarken de türkü söyle, hızlı şekilde topla git. Zaten üreticilerin çoğu da yerden topluyor artık."

- "Üreticiler birbirinden görerek yerden toplamaya yöneldi"

Görele ilçesinde 60 yıldır fındık üreten Zeynep Yılmaz ise silkeleme yaparak fındığı yerden toplamanın daha hızlı olduğunun altını çizerek, "Çabuk topluyoruz, yorulmuyoruz. Bunda daha çok fındığın dallarını silkeleyen yoruluyor, toplayan o kadar yorulmuyor. Çayımızı, kahvemizi içerek topluyoruz. Eskiden hep daldan toplanıyordu, üreticiler birbirinden görerek yerden toplamaya yöneldi." diye konuştu.

Yılmaz'ın oğlu Tuncay Yılmaz ise yerden toplama yöntemine yönelmelerinde dalların büyümesinin de etkisinin olduğuna işaret etti.

Yerden hasat yöntemine geçeli 5 yıl olduğunu aktaran Yılmaz, "Fındık daha verimli ve güzel oluyor. Bahçeye 3-4 günde 3 kez toplamak için giriyoruz." dedi.


blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 14:29 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ermesinin ardından denize açılan tekneler ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken bu bolluk daha sonra hamsi ve istavrit avı ile devam etti.

Balıkçılar son yılların en bereketli sezonunu yaşadıklarını belirtirken, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçılarının getireceği istavrit, mezgit, barbun gibi çeşitlere bakacaklarını söylediler.

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Bu sezon tezgahlarda her çeşit balığın yer aldığını belirten balıkçılardan Adem Kaygusuz, "Bu sezon palamut, hamsi, istavrit, mezgit açısından bereketli geçti. Şükürler olsun bu sezon denizde her çeşit balık vardı herkes para kazandı. Dün gece itibariyle yasak başladı tezgahlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit, çupra, alabalık, somon çeşitleri bulunuyor. Bundan sonra genelde kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği olta balıklarını satacağız. Sezon bitince ağırlıklı olarak somon, kültür, levrek, çupra, alabalık gelir. Bu sezon kalkan balığı da bol geldi fiyatları 500-700 TL’ye kadar geriledi. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 250 TL, somon 150-175 TL, levrek, çupra 350 TL, alabalık 150-200 TL arasında. Ramazan’da istavritin kilosu 100-125 TL iken sezon bitimine yakın teknelerin çoğu paydos ettiği için fiyatı 200 TL’ye kadar çıktı" dedi.

Balıkçılardan Turgay Memiş, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yer alacağını kaydederek, "Bu sezon mükemmel geçti artık yasak başladı. Bundan sonra tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları olur. Kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit gibi çeşitler tezgâhlarda yer alır. Bundan sonra ağırlıklı olarak levrek, somon, alabalık satılır. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 300 TL, bundan sonra fiyatlar daha da yükselir diye tahmin ediyordum. Kültür balıklarının fiyatı da 200-350 TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.