Haber Merkezi tarafından
05 Şubat, 2025 09:47 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Fırsatçılık, toplumsal güveni zedeliyor…

Türkiye’de birçok felaketin ardından görülen “fırsatçılığın” yangın tüplerindeki fiyat artışlarıyla bir kez daha gündeme geldiğini dile getiren uzmanlar, fırsatçılık ve buna benzer olumsuz teamüllerin, toplumsal güvensizliği artırdığını vurguluyor. 

Felaketler sonrası fırsatçılık, toplumda güvensizlik algısını derinleştiriyor!

Türkiye’de birçok felaketin ardından görülen “fırsatçılığın” yangın tüplerindeki fiyat artışlarıyla bir kez daha gündeme geldiğini dile getiren uzmanlar, fırsatçılık ve buna benzer olumsuz teamüllerin, toplumsal güvensizliği artırdığını vurguluyor. 

Fırsatçılık durumlarının önlenmesi konusunda Türkiye’de devlet, toplum ve bireye düşen hayati sorumluluklar olduğunu kaydeden Sosyolog Dr. Berat Dağ, “Bu bağlamda devletin adalet, eşitlik ve özgürlük dengesine dayalı hukuk, siyaset, ekonomi ve eğitim odaklı düzenlemelerini arttırması çok önemlidir.” dedi. Dr. Berat Dağ, “Bir daha böyle faciaların yaşanmaması adına her bir kurumun ve herkesin etkili bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Dr. Berat Dağ, Kartalkaya’daki otel yangını ve sonrasında yaşanan yangın tüpü fiyatlarındaki artış gibi olaylarla gündeme gelen fırsatçılığı değerlendirdi.

Batılı kapitalist değerler çarpık ithal ediliyor

Türkiye toplumunun, yaklaşık iki yüz elli yıldır halka hamaset veya husumet üzerinden yaklaşan seçkinci kadroların belirleyici olmaya çalıştığı bir aşırı Batılılaşma sürecinden geçtiğini dile getiren Dr. Berat Dağ, “Bu da Batılı kapitalist ulus-devletleri süreklileştiren çıkarcılık temelli değerlerin Türkiye’ye çarpık bir şekilde ithal edilmeye çalışıldığı anlamına geliyor. O nedenle Türkiye’de devlet, toplum ve bireyi bütünleştiren adalete dayalı kadim değerler güncellenmedikçe ortaya çıkan herhangi bir krizi fırsata çevirmeye çalışan insanlık dışı duygu, düşünce ve eylem örnekleri artıyor.” dedi.

Fırsatçılık toplumsal güvensizliğe neden oluyor

Türkiye özelinde düşünülürse fırsatçılık ve buna benzer olumsuz teamüllerin, toplumsal güvensizliği artırdığını kaydeden Dr. Berat Dağ, “Zaten Türkiye’de giderek toplumsal güven duygusunun zayıfladığı fark edildiğinde ortaya çıkan fırsatçılık örneklerinin bu durumu daha da şiddetlendireceği tahmin edilebilir. Yani herkesin birbirinden şüphelendiği ve kimsenin kimseyi sevmediği bir ortamda fırsatçılık örneklerinin çoğalması, bireylerin kendisini tecrit etmeye yönelmesine neden olabilir. Bu da bireyin en temel gerekliliklerinden biri olan toplumsal yaşamın risk altında olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.

Toplumu merkeze alan adil ve dayanışmacı değerlerle temellenen tarihî birikim unutulmamalı

Her toplumda çıkarcılığa dayalı kültürel değerleri barındıran tarihî örneklerle karşılaşılabildiğini dile getiren Dr. Berat Dağ, “Buradaki asıl sorun, bu örneklerin tarih ve toplum nazarında ne denli etkili olduğu konusuyla ilgilidir. Bu noktada Osmanlı Devleti’nin elde ettiği mevcut kaynakların özel şahısların elinde birikmesini önleyerek topluma dağıtılmasına odaklı kadim bir geleneği olduğu hatırlanabilir. Dolayısıyla bu tip krizlerde Türkiye’nin toplumu merkeze alan adil ve dayanışmacı değerlerle temellenen bir tarihî birikimi olduğunu fark etmek önemlidir.” ifadesinde bulundu.

Topluma ve bireye düşen hayati sorumluluklar var!

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Dr. Berat Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fırsatçılık durumlarının önlenmesi noktasında Türkiye’de devlet, toplum ve bireye düşen hayati sorumluluklar vardır. Bu bağlamda devletin adalet, eşitlik ve özgürlük dengesine dayalı hukuk, siyaset, ekonomi ve eğitim odaklı düzenlemelerini arttırması çok önemlidir. Bununla ilişkili olarak Türkiye’de toplum ve bireyin de sorumluluk ahlakı bağlamında kendi çıkarları ile öteki olanın çıkarlarını bağdaştıracak özgürlükçü örgütlülükler inşa etmeye başlaması son derece anlamlıdır. Türkiye’de yeniden devlet, toplum ve bireyin arasında bir etkileşim kurulabilirse ilk aşamada bu tür yıkıcı sonuçların azalma ihtimali artacaktır.”

Bir daha böyle faciaların yaşanmaması adına harekete geçilmeli

Kartalkaya’daki yangın faciası nedeniyle duyduğu üzüntüyü de ifade eden Dr. Berat Dağ, “Bir daha böyle faciaların yaşanmaması adına her bir kurumun ve herkesin etkili bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. O nedenle beyhude çatışmaları bir kenara bırakıp sürekli olarak en mikro alandan en makro alana kadar adalet ve dayanışma temelli yapı ve etkileşimlerin imkânlarını arttırmak zorundayız.” şeklinde sözlerini tamamladı.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 14:29 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ermesinin ardından denize açılan tekneler ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken bu bolluk daha sonra hamsi ve istavrit avı ile devam etti.

Balıkçılar son yılların en bereketli sezonunu yaşadıklarını belirtirken, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçılarının getireceği istavrit, mezgit, barbun gibi çeşitlere bakacaklarını söylediler.

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Bu sezon tezgahlarda her çeşit balığın yer aldığını belirten balıkçılardan Adem Kaygusuz, "Bu sezon palamut, hamsi, istavrit, mezgit açısından bereketli geçti. Şükürler olsun bu sezon denizde her çeşit balık vardı herkes para kazandı. Dün gece itibariyle yasak başladı tezgahlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit, çupra, alabalık, somon çeşitleri bulunuyor. Bundan sonra genelde kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği olta balıklarını satacağız. Sezon bitince ağırlıklı olarak somon, kültür, levrek, çupra, alabalık gelir. Bu sezon kalkan balığı da bol geldi fiyatları 500-700 TL’ye kadar geriledi. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 250 TL, somon 150-175 TL, levrek, çupra 350 TL, alabalık 150-200 TL arasında. Ramazan’da istavritin kilosu 100-125 TL iken sezon bitimine yakın teknelerin çoğu paydos ettiği için fiyatı 200 TL’ye kadar çıktı" dedi.

Balıkçılardan Turgay Memiş, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yer alacağını kaydederek, "Bu sezon mükemmel geçti artık yasak başladı. Bundan sonra tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları olur. Kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit gibi çeşitler tezgâhlarda yer alır. Bundan sonra ağırlıklı olarak levrek, somon, alabalık satılır. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 300 TL, bundan sonra fiyatlar daha da yükselir diye tahmin ediyordum. Kültür balıklarının fiyatı da 200-350 TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.