Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
25 Haziran, 2023 13:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Hakkari, doğal güzellikleriyle birçok ilden doğaseveri ağırlıyor

Sarp kayalıkları, doğal parkurları ve yıllarca saklı kalan güzellikleriyle öne çıkan Hakkari, birçok ilden kafileler halinde gelen doğaseverlere ev sahipliği yapıyor.

Huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla dağ ve doğa turizminde hareketliliğin arttığı Hakkari, doğayla iç içe zaman geçirmek, bölgedeki güzellikleri yeniden keşfetmek isteyenlerin yeni rotası haline geldi. Düzenledikleri tur kapsamında Hakkari'ye gelen birçok ilden 20 doğasever, Cilo Buzulları, Sat Gölleri, Berçelan Yaylası ve Kato Dağı'nın eteğindeki Kaval Şelalesi'ni gezdi, bölgenin eşsiz manzarasını cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle kayıt altına aldı. Yeşilliklerle kaplı kayaların arasından süzülen Kaval Şelalesi'nin çevresinde doğa yürüyüşü yapan ziyaretçiler, suyun döküldüğü alanda yüzerek keyifli anlar yaşadı. blank İzmir'den gelen ziyaretçilerden Halil Tasar, AA muhabirine, 5 günden bu yana Hakkari'nin birçok noktasındaki güzellikleri görme fırsatı bulduklarını söyledi. Kentin her köşenin güzel olduğunu belirten Tasar, "Burada doğa yürüyüşü yaptık. Cilo Buzulları'na, Berçelan Yaylası'na gittik. Bugün de Kaval Şelalesi'ne geldik. Burada bakir bir doğa var. İnsanları ve yöresel yemekleri de harika. Çok keyif aldığımız bir gezi oluyor. Herkesin mutlaka Hakkari ve bölge coğrafyasını gezip, görmesi lazım." dedi. blank Kocaeli'den gelen Yeter Bektaş ise doğayı çok seven biri olduğunu ve Hakkari'nin coğrafyasına hayran kaldığını dile getirdi. Hakkari ile ilgili internetten araştırma yaptığını anlatan Bektaş, "Burada olmayı çok istedim. Tur kapsamında gelme imkanı buldum. Bir süredir kenti geziyoruz ve çok zevk aldım. Tekrar gelmek isterim." diye konuştu. blank Antalya'dan gelen doktor Okan Cinemre de bölgeyi uzun zamandır sosyal medyadan takip ettiğini ancak daha önce gelme fırsatı bulamadığını aktardı. Olağanüstü bir doğayla karşılaştıklarını ve bölgeye hayran kaldıklarını ifade eden Cinemre, şöyle konuştu: "Birçok bitki ve hayvan çeşitliliğini gözleme şansı elde ettik. İnsanlarla sohbet ettik. Yöresel yemeklerden yedik. Burada hepimizin ortak değerleri var. Şarkılarla, türkülerle çok iyi ağırlandık. Cilo Buzulları'nda, Berçelan'daki Seyithan Gölü'nde ve son olarak Kaval Şelalesi'nde yüzdük. Buzul Gölleri'nde yüzmenin ardından Kaval Şelalesi'ndeki su sıcaklığı bize kaplıca gibi geldi. Çok keyif aldık."(AA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
10 Mayıs, 2025 22:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Kalbimizi Sıcak Tutan O Güçlü Kadınlara Bir Teşekkür

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü geliyor… Ve biz yine “Anne” deyince içimiz titriyor. Kimi zaman bir tebessüm, kimi zaman burnumuzun direğini sızlatan bir özlem. Çünkü “anne” kelimesi sadece bir sesleniş değil; hayatın kendisi gibi bir şey. İçinde sevgi var, emek var, fedakârlık var… Daha da fazlası: karşılıksızlık var.

Anne Olmak Sadece Doğurmak mı?

Hayır. Aslında çok daha fazlası. Anne olmak sadece doğurmakla ilgili değil. Bir çocuğu sarıp sarmalayan, ona sahip çıkan, büyüten herkesin kalbinde bir "anne" var. Bazen bu bir teyze olur, bazen bir abla, bazen de kalbi kocaman bir öğretmen. Kimi zaman bir baba bile bu rolü üstlenebilir.

Yani Anneler Günü’nü kutlarken sadece biyolojik anneleri değil, hayatımıza anne sevgisini taşımış herkesi anmak gerek.

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bazı anneler çocuklarını kucaklarına almadan büyütür, bazıları çocuklarının düşmesine izin verip kalkmayı öğretir. Kimisi üç işte birden çalışır, kimisi tek bir bakışla her şeyi anlatır. Ama ortak özellikleri hep aynı: Kendilerinden çok çocuklarını düşünürler.

Bir düşünün… Kaç kez gece uykusundan feragat etti, kendini yorgun hissetti ama belli etmedi? Kaç kez “iyiyim” dedi ama içi kan ağladı? Ve biz kaç kere fark ettik?

Ya Annem Yanımda Değilse?

Evet, bu gün herkes için bayram havasında geçmiyor olabilir. Annesini kaybetmiş olanlar, evlat acısı çekenler ya da anne olmayı bekleyen kadınlar için bugünün başka bir anlamı var. Sessizce, içten içe yaşanan bir duygu bu.

Ama bir gerçek var ki; anne gitse de izi kalır. Kokusu, sesi, öğrettikleri hep bizimle yaşar. Onu hatırlatan bir yemek, bir çiçek ya da bir şarkı… Bir bakmışsınız yanınızda gibi hissettirir.

En Güzel Hediye: Varlığını Hissettirmek

Anneler Günü deyince akla ilk gelen şey belki de hediye oluyor. Ama aslında anneler için en güzel hediye; onları düşündüğümüzü göstermek. Bir telefon, içten bir “iyi ki varsın” demek, sarılmak… Emin olun, paha biçilemez.

Anneler zaten hep bizim için bir şeyler yapıyor. Belki de bugün, sadece onlar için bir şey yapmanın günü. Küçük bir jest bile kalplerine dokunur.

Kısacası… Anneler Günü sadece bir kutlama değil. Bir durup düşünme günü. Şükretme, özleme, teşekkür etme günü. Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.