blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
26 Ekim, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı

Hamsi yılın 9 ayında 20 ülkede alıcı buldu


TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Su ürünlerinde önemli ihracat potansiyeline sahip olup yurt dışı piyasalarda işlenmiş ürün olarak da ilgi gören hamsi, yılın 9 ayında 20 ülkede sofralarda yer aldı.

AA muhabirinin, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye'nin bu yılın ocak-eylül dönemindeki hamsi ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarak 11 milyon 286 bin 986 dolar olarak gerçekleşti.

İhraç edilen ürün miktarı da 2 bin tondan yüzde 5 artışla 2 bin 106 tona çıktı.

Yılın 9 ayında Fransa, Belçika ve ABD başta olmak üzere, 20 ülkeye hamsi satıldı.

Fransa'ya ocak-eylül döneminde 593 ton hamsi satıldı ve karşılığında 4 milyon 28 bin 578 dolar elde edildi. Fransa'yı 3 milyon 353 bin 745 dolarla Belçika, 1 milyon 149 bin 908 dolarla ABD takip etti.

Türkiye'den geçen yılın aynı döneminden farklı olarak, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentine de hamsi satıldı.

- "Hamsinin işlenmiş ürün olarak ihracatı her geçen gün gelişti"

DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, hamsinin, su ürünleri sektöründe önemli ihraç kalemlerinden olduğunu söyledi.

Hamsinin yurt dışı piyasalarda işlenmiş ürün olarak ağırlıklı talep gördüğüne işaret eden Kalyoncu, "Bu nedenle hamsi ihracatından her dönem beklentimiz yüksek." dedi.

Kalyoncu, hamsi sezonunun tam olarak açılmadığını belirterek "Dolayısıyla bu sezonki hamsi rekoltesini henüz değerlendirmedik. Havanın daha da soğumaya başlamasıyla hamsinin bollaşacağını umuyoruz. Bu duruma bağlı olarak da hamsi ihracatı gelişme gösterecektir." diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Haber Merkezi tarafından
13 Haziran, 2025 11:35 tarihinde yayınlandı

Safranbolu’nun Simgesi Safran’ın Soğan Hasadı Başladı

Safranbolu Safranı’nın Ulusal ve Uluslararası Tanınırlığının Artırılması Hedefleniyor

Türkiye’nin en özel ve nadir tarım ürünlerinden biri olan Safranbolu safranı, hem aromatik yapısı hem de tarihsel, kültürel ve ekonomik önemiyle öne çıkıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu’nun simgesi haline gelen bu değerli ürün, son yıllarda hak ettiği değeri yeniden kazanmaya başladı.

İlçede sürdürülebilir safran üretimini teşvik etmek amacıyla çeşitli projeler hayata geçirildi. Bu projelerin önemli bir parçasını, Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası’nın ortaklığında, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından desteklenen “Lavanta Kokulu Safran Bahçesi” ve “Markalaşma Yolunda Safran” projeleri oluşturuyor. Bu girişimler, safran üretiminin profesyonelleşmesi, markalaşması ve kırsal kalkınmanın sağlanması hedefleriyle yola çıktı.

Haziran ayı itibarıyla Safranova İşletmesi’nde safran soğanı (yumru) hasadı başladı. Safran bitkisinin çoğaltılmasında temel unsur olan bu soğanlar, ürün kalitesi ve verimlilik açısından büyük önem taşıyor. Hasat, sadece tarımsal bir faaliyet değil; bilgi, sabır ve kültürel birikimle yapılan bir zanaat olarak da nitelendiriliyor.

Safranbolu’nun coğrafi işaretli ürünü olan Safranbolu safranı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir kültürel hafızanın taşıyıcısıdır. Üretimin sürdürülebilirliği ve yerinde korunması büyük önem taşıyor. Bu kapsamda Safranova, kırsal kalkınmanın ve kültürel mirasın yaşatılmasının güzel bir örneği olarak öne çıkıyor.

Hasat sırasında Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erol Altuntepe ve Safranbolu İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Akgül, üretim alanını ziyaret ederek çalışmaların seyrini yerinde inceledi. Ziyarette, bölgedeki üreticilere verilen teknik ve kurumsal desteklerin önemi vurgulandı ve “Safranı geleceğe taşımak için hep birlikte çalışacağız” mesajı verildi.

Yetkililer, safranın Safranbolu’nun ruhunu taşıyan bir değer olduğunu belirterek, bu değerin yaşatılması için kamu, sivil toplum ve üretici iş birliğinin şart olduğunu dile getirdi. Ayrıca, bu tür projelerin gençlerin tarıma yönelmesini teşvik ettiği ve yerel ürünlerin markalaşarak katma değer oluşturduğu ifade edildi.

Başlangıcı yapılan bu hasat, sadece bu yılın değil, gelecek yılların da üretim altyapısını güçlendiriyor. Sağlıklı ve güçlü safran soğanları, yeni üreticilere ulaştırılarak daha geniş alanlara ekilecek. Böylece Safranbolu safranı, hem yerel hem de ulusal ölçekte yeniden tanınırlığını artıracak.

Safranbolu’da yükselen bu girişim, sadece bir tarım faaliyeti değil; doğal mirasın korunması, kırsal kalkınma, gıda egemenliği ve kültürel sürekliliğin birlikte inşa edilmesinin önemli bir örneği olarak dikkat çekiyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin