blank
Anadolu Ajansı tarafından
22 Mayıs, 2024 15:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Hareketsizlik, ani ölüme yol açan akciğere pıhtı atmasını tetikliyor

Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Köksal, masabaşı ya da ayakta uzun süre hareketsiz kalındığında baldır kasları çalışmadığı için kirli kanın pıhtı oluşma riskini artırdığını bu pıhtının da akciğerlere gitmesi halinde ani ölüm riski taşıdığını söyledi. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, kalp ve damar sağlığını etkileyen en önemli risk faktörünün, vücuttaki veya kalpteki damarların içine "pıhtı" oturması olduğunu söyledi. Köksal, kalp ve damar sağlığının genç yaşlarda da problem ve tehdit oluşturmaya başladığına değinerek, risk faktörlerini, çok fazla bilgisayar başında vakit geçirilmesi, ofislerde ayağın sarkıtılarak oturulması, mesleki olarak ayakta hareketsiz durmak zorunda kalınması ve 12-13 saat süren uzun yolculuklar şeklinde sıraladı. Prof. Dr. Köksal, pıhtı atmasının nedenlerine ilişkin de şunları söyledi: "Sorun şu, kalp temiz kanı pompalıyor. Temiz kan vücuda yayılıyor. Oksijeni bırakıp, kirli kan olarak tekrar akciğerlere gidip temizlenmesi gerekiyor. Bacaklardan akciğere kadar giden yolda yer çekimi bizi aşağıya çektiği için buna baldır kasları yardımcı oluyor. Baldır kasları tıpkı bir pompa gibi kirli kanı akciğerlere pompalıyor ve orada kan temizleniyor. Eğer baldır kaslarımızı çalıştırmazsak, yani saatlerce bilgisayar karşısında vakit geçirirsek, masabaşında oturup ayağımızı sarkıtırsak, ayakta hareketsiz durursak - öğretmenler, garsonlar, cerrahlar, kuaförler gibi - işte o zaman baldır kaslarımız çalışmıyor, kirli kan aşağıda gölleniyor. Tıpkı 'Durağan suda tortu birikir' ifadesinde olduğu gibi o biriken kanın içinde pıhtı oluşma riski çok yüksek. Hiçbir belirti vermiyor. Gençlerde görülebiliyor. Bu pıhtı bacaklarda oturup akciğerlere gittiği zaman yüzde 30 oranında ki kalp krizinden daha yüksek bir oranda maalesef ani ölüm riskine neden oluyor." "Bu risk faktörlerini taşıyorsanız bacaklarda pıhtı oturması için adaysınız" Köksal, ani ölümlerin en sık nedeninin akciğerlere pıhtı oturması olduğunu vurgulayarak, bu konuya kimlerin dikkat etmesi gerektiğine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Bilgisayar başında saatlerce farkında olmadan vakit geçiren genç çocuklar, genç bireyler, plaza çalışanları... Su içmeyi bile unutuyoruz. Kanın akışkanlığı bile azalıyor. Bilgisayar karşısında 10-12 saat geçirince bacaklarda pıhtı oturabiliyor. Üstüne üstlük biraz kiloluysa, doğum kontrol hapı kullanıyorsa... Hamile anneler çok dikkat etmeli. Ailede de pıhtıyla ilgili bir hikaye varsa, sigara içiyorsanız ve az sıvı tüketiyorsanız, hem çalışma ve oturma şekliniz hem de risk faktörleriniz nedeniyle demek ki siz bacaklarda pıhtı oturmaya aday bir kişisiniz." Basit bir egzersizle risk ortadan kalkıyor Prof. Dr. Köksal, bu konu çok önem taşıdığı için yılda bir günün "Dünya Tromboz (Pıhtı) Günü" olarak belirlendiğini anlattı. Pıhtı atmasını önlemek için masabaşında başında geçirilen uzun sürelerde veya ayakta hareketsiz çalışılması gerekiyorsa baldır kaslarının çalıştırılması gerektiğini kaydeden Köksal, "Nasıl mı? Parmak ucu-topuk hareketiyle. Yani, tıpkı yürüyormuş gibi baldır kaslarınızı çalıştıracaksınız ve baldır kaslarının kasıldığından emin olacaksınız. İşte o pompanın çalışması hayat kurtarıyor. Bacağınıza pıhtı oturmuyor. Kanın akışkanlığı devam ediyor. Bunu bir huy, alışkanlık haline getirin. Bu basit egzersiz, sebebi bilinmeyen ölümlerin en sık nedeni olan akciğerde pıhtı oturmasını engelliyor. Bu da ani ölüm riskini azaltıyor." ifadelerini kullandı. Köksal, uzun bir yola gidiliyorsa ve otomatik vitesli araba kullanılıyorsa, debriyaj yoksa, her iki bacağın baldır kasları çalışmadığı için yine risk faktörü oluştuğunu dile getirdi. Hareket etmenin önemli olduğunu vurgulayan Köksal, şu önerilerde bulundu: "Hastalarıma diyorum ki 'Vücut makinasını çalıştırın, hareket edin, yürüyün, gezin, dolaşın.' Bayanlar için de 'pilates yapın' diyorum. Bütün kaslar çalıştığı zaman, özellikle baldır kasları, kilo almıyorsunuz, vücut hareket etmeye devam ediyor ve daha da önemlisi bacakta biriken kanlar akciğere pompalanabiliyor. Metroda yürüyen merdiveni, eve giderken 2-3 kat için asansörü kullanmayın. Özellikle hamile kadınların mutlaka hareketli olması gerekiyor. Topuklu ayakkabı giymeyi, bacak bacak üstüne atmayı azaltmak lazım. Özellikle plaza çalışanları için söylüyorum. Dar taytlar giymemek lazım, onlar da kanın aşağıda birikmesine neden oluyor. Bunların hepsi çok önemli tedbirler." "Gençlerdeki 'ani ölümlerin' birçoğunun akciğerlere pıhtı oturmasından olduğuna inanıyorum" Prof. Dr. Cengiz Köksal, kalp sağlığı için günde 3-4 kilometre tempolu yürüyüş yapılmasının faydalı olacağını söyledi. Çalışanların aralıklarla iş yerlerinde ayağa kalkarak yürümelerini, uzun süre uçuşu olanların da aralıklı şekilde uçak koridorunda yürüyüş yapmalarını tavsiye eden Köksal, böyle bir imkanı olmayanların ise otururken, tıpkı yürüyormuş ya da debriyaj ile gaza basıyormuş gibi "parmak ucu-topuk" egzersizini yapmasını önerdi. Kanın akışkanlığını sağlayan şeylerden birinin hareket, ikincisinin de bol su içmek olduğuna işaret eden Köksal, ebeveynlerin de bilgisayar başında uzun saatler oturarak vakit geçiren çocuklarını bu konuda uyarması gerektiğini kaydetti. Köksal, genç bireylerde "ani ölüm" diye tanımladıkları ölümlerin birçoğunun hareketsizlik sonrası akciğerlere pıhtı oturmasından kaynaklandığına inandığını belirterek, "Otopsi şansı her vefat eden kişide olmadığı için, akciğerlerde pıhtı oturması özellikle gençlerde çok önemli. Hareket etmek, bacaklarda ve akciğerlerde pıhtı oturmaması, kilo almamanız için o kadar değerli ki. Bu bir kısır döngü. Hareket etmediğiniz zaman kilo alıyorsunuz, bacaklarda kan gölleniyor, hareket etmiyorsunuz, pıhtı oluşuyor, kilo alıyorsunuz. Bu kısır döngüyü kırmanın yolu sadece ve sadece yürüyüş. Araba kullanırken, evden işe, işten eve giderken lütfen kendinize yürüyüş için zaman ayırın." diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
17 Mayıs, 2025 17:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Göktepe-3 kuyusu Türkiye’deki evlerin 3.5 yıl boyunca doğalgaz ihtiyacını karşılayacak

Güç ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muştusunu verdiği Göktepe-3 Doğalgaz kuyusunun, Türkiye’deki hanelerin 3.5 yıl boyunca gereksinimini karşılayacak rezerve sahip olduğunu söyledi.
Bakan Bayraktar, Bartın’da AK Parti Vilayet İstişare Şurası toplantısına katıldı. Bayraktar burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muştusunu verdiği Göktepe-3 doğalgaz kuyusunun rezervi hakkında bilgi verdi. Bulunan gazın Türkiye’deki hanelerin 3.5 yıl boyunca gaz muhtaçlığını karşılayacağını belirten Bayraktar, ’’Türkiye’nin gereksinimleri çok Türkiye’nin Güç talebi artmaya devam ediyor. Onun için bizim daha çok keşif yapmamız lazım. Bizim daha çok gaz bulmamız lazım, gaz üretmemiz lazım. Hamdolsun 75 milyar metreküplük, yani piyasa kıymeti 30 milyar dolar olan Türkiye’deki bütün hanelere 3 buçuk yıl boyunca doğalgaz sağlayabilecek büyük bir rezervi keşfettik. Son 23 yılda AK Parti iktidarlarında cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok değerli işler yaptık. Türkiye iktisadı 230 milyar dolardan 1,3 trilyon dolarlık büyük bir iktisat haline geldi. Çok değerli bir keşif. Bu ülkemize başka bir zenginlik olarak katılmış oldu. Amacımız en kısa müddette oradaki bu rezervi kullanabilmek’’ diye konuştu.
’’Türkiye’yi üst lige taşıyacak’’
Bakan Bayraktar, Türkiye Yüzyılı gayesinin ülkeyi üst lige taşıyacağını da belirterek, ’’Türkiye artık önüne yeni bir amaç koydu. Cumhurbaşkanımızın 2023 yılında Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ortaya koyduğu artık daha büyük bir gaye var. Türkiye’yi çok daha üst lige taşıyacak, büyük ve güçlü bir ülke haline getirecek yeni bir amaç, Türkiye Yüzyılı maksadı, Türkiye Yüzyılı vizyonu. Bu Türkiye Yüzyılı vizyonunda bizim amacımız Türkiye’yi güçte tam bağımsız hale getirmek. Türkiye her yıl güce çok büyük bir fatura ödüyor. Doğalgaz ithalatına, petrol ithalatına, kömür ithalatına hasebiyle bizim bu güç ithalatı kalemimiz ekonomimize de büyük bir yük getiriyor. Hazinemize büyük bir yük olarak yansıyor. İnsanımıza, milletimize büyük bir fatura olarak geliyor. Elbette ki biz vatandaşlarımızın üzerindeki bu yükü almak ismine hazine olarak çok büyük bir dayanak sağlıyoruz. 2016 yılından sonra ise biz petrol ve doğal gaz arama çalışmalarımızda yeni bir safhaya geçtik’’ dedi.
’’Dışa bağımlılığını düşürecek’’
Bayraktar, Sakarya ce Göktepe-3 doğalgaz kuyularının Türkiye’nin doğalgazdaki dışa bağımlılığını düşüreceğini de vurgulayarak, ’’Türkiye bugün 81 vilayetinde doğal gaza erişmiş durumda. Ama bu doğal gazı daima ithal ediyorduk. Karadeniz’deki Sakarya’daki ve Göktepe-3 kuyusundaki 75 metreküplük yeniş keşif artık bizim bu alandaki dışa bağımlılığımızı düşürecek. Ülkemize farklı bir zenginlik, başka bir varlık olarak katılmış oldu. Amacımız en kısa müddette oradaki bu rezervi vatandaşımızın hizmetine sunmak. Türkiye’yi ekonomik olarak çok güçlü bir hale getireceğiz. Bugün Türkiye’deki hanelerin 3 milyonunda kendi doğal gazımızı kullanır hale geldik’’ diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.