İnsanlar olarak hayatımız boyunca sayısız şeylere ve durumlara hazırlık yapıyoruz. Önce anne karnında başlıyor hazırlık yapılmaya. Anne babamız bizim için hazırlıklar yapıyor biz karanlık bir ortamda bir bebek olarak tekâmül ettiğimizde. Cinsiyetimiz merak ediliyor önce. Erkek yahut kız olarak doğacağımız bizim için değişik hazırlıklar yapılmasının önünü açıyor. Bir heyecan diyelim biz buna. Bizi dört gözle ve özlemle bekleyenlerin heyecanı. Elbiseler, oyuncaklar, minicik bir bebeğin yaşayabileceği bir ortam hazırlanıyor bizlere. Biz doğduktan sonra başka hazırlıklara kapı aralanıyor. Genelde sağlıklı bir birey olabilmemiz için bunlar. En güzel nimetlerden ve rızıklardan biri de bebeğin ağzına kadar verilen anne sütü: savunmasız ve sevimli bir insan yavrusu için en güzel hazırlanmış bir vitamin ve sağlık kaynağıdır ana sütü. Sonra yaş bir olur, iki olur. Artık dünyada kendi ayakları üstünde durmaya hazırlanırız. Bizden ufak ufak yürümemiz beklenir. Yaralanmamamız için bizi kontrollü şekilde takiptedir ebeveynimiz. Ters bir hareketten korumaya hazırdırlar bizi. Üç ve dört yaşımızla beraber artık evin dışında eğitim almamız ve sosyalleşmemiz beklenir bizden. Bu yüzden anaokulu, kreş yahut ana sınıflarına gidilmesi hazırlığı yapılır. Çantalar alınır, servisler ayarlanır. İlkokula hazırlıktır aslında bu. İlkokul zamanı gelir. O bambaşka bir hazırlık sürecidir ve heyecandır. Aslında heyecan bizi bir hazırlık yapma sürecine yönlendirir diyebiliriz. İlkokul zamanlarında o sevimli insanlar okuma ve yazmaya hazırlanırlar. Ne kadar da tatlı bir süreçtir okumaya başlangıç süreci. Okuma-yazma öğrenilir. Süreç yavaş yavaş iyi bir ortaokula gitme hedefine yönelik işler. Bunun için de sınavlara yönelik bir hazırlık süreci başlar. Bu hepimizin zorlanacağı bir süreç anlamına gelir. Bu, çoğunlukla tartışmaların başladığı bir dönemi ifade eder. Ortaokul sonrası liselere hazırlık sürecinde ilk ciddi sınavla karşılaşılır. TEOG ya da yeni ismiyle LGS gibi. Lise dörtte, dört gözle beklenir TYT ve AYT Sınavları ve hayatımızın en önemli dönüm noktasıdır bu sınavlar. Üniversitelerde sırf bu isimle müsemma bir yılı geçirebileceğiniz bir seneniz vardır. Adı: Hazırlık; İngilizce ya da diğer dilleri öğrenebileceğiniz. İş hayatına hazırlıktır hayatın üniversitede geçen ciddi bir bölümü ve memur olmak isteyenler için bir KPSS hazırlık süreci takip eder bu sınav sürecini. Şu ana kadar okuduğunuz gibi aslında sınavlara hazırlık temalıdır okul hayatı. Sizi sosyal bir çevreye ve daha da önemlisi bir iş ve meslek hayatına hazırlamayabilir. Çalışanların aldığı eğitimle yaptığı iş arasındaki korelasyona bakılabilir bu hazırlık sürecinin doğru işleyip işlemediği. Sevgili dostlar; başlıkta da söz konusu ettiğimiz gibi hayatımız aslında bir şeylere hazır tutulmakla ve hazırlanmakla geçiyor. Şimdi konuya farklı bir boyut kazandırmak istiyorum. “Her şeye hazırlıklı olmak” cümlesini başka nerede kullanıyoruz? Tabii ki: Hastanede kendimiz ya da yakınlarımız ciddi bir hastalıkla ya da boğuşurken doktorlarımızın kullandığı bir cümle değil midir bu? “Her şeye hazırlıklı olmak” ile kastedilen aslında “ölümün” ta kendisi değil midir? Peki, ölüm her şey midir? Bunun cevabı sizin hayata bakış açınızda saklıdır aslında. Ölüm; bir şeyin sonu olabilir ama bir başlangıç olarak da kabul edilebilir bazen. Bakış açınıza bağlıdır bu. O zaman “Her Şeye Hazırlıklı Olmak” belki bir şeye adamakıllı hazırlanmaktan başka bir şey değildir. Not: 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen iki depremde vefat eden bütün canlara Rabb’imden rahmet, yakınlarına da sabr-ı cemil ve başsağlığı diliyorum. Satılmış Ümit ÇETİNKAYA Eğitimci-Yazar Kastamonu/Ağlı Instagram: umidinizz