Her Telden (3.Şubat.2017)
TCDD KARABÜK-ZONGULDAK ARASI TREN SEFERLERİNİN SAATLERİNİ DEĞİŞTİRİNCE,SEFER SAYISI AZ OLUNCA,YOLCU GÜVENEMİYOR..
TCDD,KARABÜK-ZONGULDAK arasına koyduğu TREN SEFERLERİNİN yeterli olmadığı belirtiliyor ve TREN SEFER SAATLERİNİN sık değişmesi YOLCUNUN GÜVEN duygularını zedeliyor..
O NEDENLE YOLCU SAYISI BİR TÜRLÜ ARTMIYOR..
TCDD Genel Müdürlüğü KARABÜK-ZONGULDAK arasında yapılan TREN SEFERLERİNİN sayısını arttırsa,SEFER SAATLERİNİ değiştirmese YOLCU SAYISI YETERLİ SEVİYELERE GELECEKTİR,diyen,bunu iddialı biçimde öne süren TCDD personeli mevcut.
“YÖREYİ BİLMEYEN,ANKARA’DA Kİ BAZI YETKİLİLER BU DÜZENLEMELERİ YAPIYOR..” gibi görüşler dile getiren TCDD Personeli,sefer saatlerinin değişmesi ve sefer sayılarının azlığı “YOLCU ARTIŞINA BÜYÜK DARBE VURUYOR..” diyorlar.
Örneğini ŞEHİRLERARASI OTOBÜS FİRMALARINDAN vererek “BİR OTOBÜS FİRMASI,YENİ BİR HAT AÇTIĞINDA,SAATLERİNE VE SAYIYA AZ YOLCU OLMASINA RAĞMEN,ZARAR ETMEYİ GÖZE ALIR TAHAMMÜL ETMEYE ÇALIŞIR..” diyorlar..
TCDD KARABÜK-ZONGULDAK seferlerinin “ARA İSTASYONLARLA VERİMLİ HALE GELECEĞİNİ DE..” ileri süren,konuyu iyi bilen TCDD Personeli saatler ile oynanması,sefer sayılarının az olması ile bu avantajlarında kalkmasını durumuna işaret ediyorlar..
“BU KONU ANKARA’DAN DEĞİL,KARABÜK’TEN DÜZENLENMELİ..”
Deneyimli TCDD personelinin/personellerinin görüşleri böyle.
“ANKARA’DA Kİ YETKİLİLER NASIL DÜŞÜNÜR ACABA..?”
O DÖNEMİN KARABÜK VALİSİ SAYIN SAİD VAKKAS GÖZLÜGÖL DÖNEMİNDE GERÇEK HIZINA KAVUŞAN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ..
Karabük ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ olayı tam anlamı ile bir maceradır,KURULUŞ TALEP DİLEKÇESİNDEN başlayan o macera,daha sonra geçirdiği evrelerle TARİHİ YAZILMASI gereken bir yatırımdır.
O Dönemin TİCARET ve SANAYİ ODASI Yönetim Kurulu Üyeleri gelişmeleri çok ama çok iyi bilirler,yaşanan ve KİRLİ SİYASET olarak tanımlanması gereken süreçler yaşanmıştır..
YER TESPİTİNDEN tutunda,bir MÜDÜR ATANMASINA kadar çok ciddi KISIR,KARABÜK’E HAYRI OLMAYAN,KARABÜK’E DARBE VURAN süreçlerden geçmiştir Karabük ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ.
Sonuçta O DÖNEMİN Valisi Sayın SAİD VAKKAS GÖZLÜGÖL’ÜN duyarlılığı ile hız kazanmış,Sayın CANER ÖZCAN’IN Müdürlük görevine atanması ile bugünlere uzanan sürece girilmiştir..
YAŞANANLARI KARABÜK’TE ÇOK AZ İNSAN BİLİR..
Dün yine yazdık Sayın HAMDİ GÜNEŞ,Sayın ZİYA ÜNSAL,Sayın RASİM ERTAŞ,Sayın AHMET BİBER gibi insanlar O GELİŞMELERİ ÇOK/ÇOK iyi bilirler.
Bir de Sayın RAFET VERGİLİ FİKİR BABASI olduğu için iyi bilir..
YILLAR/YILI PEK FAZLA YATIRIMCI ÇEKEMEYEN KARABÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ AK PARTİ DÖNEMİ İLE KIPIRDANMAYA BAŞLADI
Yıllar/yılı büyük serüvenlerden geçerek,kendisinden sonra KURULUŞ ÇALIŞMALARINA başlayan ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDEN çok geride KURULUŞUNU TAMAMLAMAYI beceren Karabük ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ,AK Parti döneminde Yatırımcı almaya başladı..
AK PARTİ DÖNEMİNDE YATIRIMCI ALMAYA BAŞLADI denilse yeridir..
Bu nokta da “BURADAN PARSEL ALAN BELİRLİ BİR SÜRE İÇİNDE YATIRIM YAPMAK ZORUNDADIR..” şeklinde bir kararın alınmasından sonra DOLULUK ORANI yükselmeye başladı..
KISIR SİYASET BÜYÜK DARBE VURDU KARABÜK OSB’YE..
İlk dönemlerinde öylesine çirkin SİYASİ OYUNLAR döndürüldü ki,KARABÜK TARİHİNİ YAZACAK OLANLAR,OSB NOKTASINA AYRI BİR BÖLÜM AYIRIP,ORADAN KISIR SİYASETİ GELECEK KUŞAKLARA İBRET DERSİ OLARAK GÖSTEREBİLİRLER..!!
Bir bölüm insan Siyasi nedenlerle AYAK SÜRÜRKEN,O Dönemin İDEALİST TSO Yönetimi bu işleri kovalamak/kotarmak adına BARTIN YOLU üzerinde AHMET USTA geçidinde,geçirdikleri bir TRAFİK KAZASI ile az daha canlarından oluyorlardı..
KARABÜK’TE BUNLARI KAÇ İNSAN BİLİYORDUR ACABA..?
OSB Müteşebbis Kurulu içinde,bildiğimiz kadarı ile,Karabük Belediye Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ var,bu işin FİKİR BABASI olarak yaşanan süreç hakkında bilgi veriyor mu acaba..?
Emeği geçenlere bir TEŞEKKÜR PLAKETİ BİLE VERİLMEDİ değil mi..?
DÜN GAZETEMİZ İNTERNET SAYFASINA “KARABÜK’LÜ RUMUZU İLE YORUM GÖNDEREN..” OKURUMUZ VE ÜNİVERSİTE’NİN GELECEĞİ
Dün Gazetemiz HERTELDEN Köşesine “KARABÜK’LÜ RUMUZU İLE..” yorum gönderen bir Okurumuz öylesine TEHLİKE DOLU BİR OLAYI gündeme getirmişti,KARABÜK’ÜN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA diye değerlendirmek mümkün..
Örneğin CHP-MHP ve DİĞER PARTİLER BU İŞE NE DERLER..
Örneğin KARABÜK-SAFRANBOLU TSO’LARI BU İŞE NE DERLER..
Örneğin KARABÜK’TE KURULU İŞÇİ-MEMUR SENDİKALARI..
Örneğin KARABÜK-SAFRANBOLU EMEKLİLER DERNEKLERİ..
Örneğin KARABÜK-SAFRANBOLU OTOMOBİLCİLER ODALARI..
Örneğin KARABÜK-SAFRANBOLU ESNAF ODALARI..
Aklınıza gelen/gelmeyen KAMUOYU YAPABİLECEK kişi/kurum/kuruluşlar bu işe ne derler acaba,KARABÜK’LÜ RUMUZU ile yazan Okurumuz KARABÜK ÜNİVERSİTESİ’NİN KÜÇÜLME SÜRECİNE SOKULDUĞUNA işaret ediyor..
RAKAMLARLA ÖRNEKLER VERİYOR..
Eğer durum böyleyse KARABÜK GELECEK AÇISINDAN BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA ve O Okurumuzun ileri sürdüğü gibi KARABÜK ÜNİVERSİTESİ gerçekten küçülecek ve birkaç yıl içinde 35 bin civarında ÖĞRENCİSİ Mİ olacak..?
BU GERÇEKTEN KARABÜK AÇISINDAN VAHİM BİR İDDİA..
OLASI BİR REFERANDUM İÇİN “EVETÇİLER VE HAYIRCILAR..” HAZIRLIKLARINA BAŞLAMIŞLAR VE BİR “HAYIRCILAR CEPHESİ.” OLUŞUYOR
Olası bir “EVET-HAYIR REFERANDUMU..” için taraflar hazırlıklarına başlamış görünüyorlar ve olayın tam bu noktasında HAYIRCILARIN bir cephe oluşturmak yolunda ki çabaları dikkat çekiyor..
BÖYLE BİR CEPHE OLUŞACAK/OLUŞTURULACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR..
Bu işin ÖNDERLERİ-FİKRİ ÖNCÜLERİ enteresan bir görüş dile getirerek “BÖYLECE HAYIR OYLARI,BİR PARTİ OYU GİBİ DEĞİL,BİRÇOK PARTİNİN BİRARAYA GELEREK VERDİĞİ,PARTİ DEĞİL VATANDAŞ/SEÇMEN İRADESİNE DÖNÜŞÜR..” diyorlar..
Temel amaç BİRLİKTE HAREKET EDEREK olayı bir Siyaset konusu olmaktan çıkartıp VATANDAŞ HAREKETİNE dönüştürmek olduğunu ileri sürüyorlar..
EVETÇİLER ise ÇALIŞMALARINA ÇOK ÖNCEDEN BAŞLAMIŞLARDI zaten..
“KARABÜK’LÜ RUMUZU İLE YORUM GÖNDEREN OKURUMUZ” VE KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ SAYISININ AZALTILMASI
Dün KARABÜK’LÜ Rumuzu ile Gazetemiz İnternet Sitesi’nde ki HER TELDEN Köşesine yorum gönderen bir Okurumuz,KARABÜK İÇİN ÇOK AMA ÇOK CİDDİ BİR TEHLİKEDEN SÖZ EDİYOR.
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ SAYISI AZALTILIYOR DİYOR..
Aynı Okurumuz BİR KAÇ YIL İÇİNDE ÖĞRENCİ SAYISI 35 BİNLERE GERİLEYECEK görüşünü dile getiriyor ve “KARABÜK 60 BİN ÖĞRENCİ BEKLERKEN,SAYININ 35 LERE DÜŞÜRÜLMESİNİN YARATACAĞI TAHRİBATA..” dikkat çekiyor.
Aslında Karabük Üniversitesi Rektörlüğü görevine geldiğinde Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT bu yönlü düşüncelerine ziyaretçileri ile veya dost sohbetlerinde yaptığı konuşmalarla paylaşıyordu..
Demek bu iş için start verildi,küçültülme süreci başladı..
YORUM GÖNDEREN OKURUMUZ BUNLARI YAZMIŞ..
Şimdi düşünün Karabük Üniversitesi Öğrenci sayısı 35 binlere gerilerse,KARABÜK’TE NELER OLUR,bunu lütfen bir düşünün ve Karabük ekonomisi nasıl etkilenir..?
O Okurumuz MİLLETVEKİLLERİNE DE SESLENMİŞ Yorumunda..
Özellikle.ir önce ki Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın BURHANETTİN UYSAL’A seslenerek “BU KONU İLE YAKINDAN İLGİLENMESİ..” gerektiğine vurgu yapmış..
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ KÜÇÜLÜYOR-KÜÇÜLTÜLÜYOR MU..?
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF.DR.SAYIN REFİK POLAT “SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ KURULMALI..” DEMİŞTİ DEĞİL Mİ
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,uzunca bir süre önce “SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ KURULMALI..” gibi bir fikir atmıştı ortaya.
Daha sonra da “SİYASETÇİLERİN SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ’Nİ KURDURMASI LAZIM.BU FİKRİ SİYASETÇİLERİN HAYATA GEÇİRMESİ GEREK..” şeklinde de görüşler dile getirmişti.
NE OLDU SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ..?
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,o fikri elbet Siyasetçileri zor duruma düşürmek,Siyasetçileri çaresizliğe itmek için gündeme getirmedi,
“O FİKİR GERÇEKLEŞSİN..” diye gündeme getirdi..
Ancak,görünen o ki,SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ yolunda ki öneri YÖRE GÜNDEMİNDE ÇOK FAZLA BİR KABUL GÖRMEDİ,HATTA HİÇBİR TOPLUMSAL KARŞILIĞI OLMADI,bu fikrin.
ÖYLECE HAVA DA KALDI..
Hatta kimi çevreler “BU FİKRİN GÜNDEME GETİRİLMESİ OLSA/OLSA SOSYAL MUHALEFET YAPMAK İÇİN OLMUŞTUR..” gibi bir takım değerlendirmeleri dile getirdiler..
BU FİKRİN HİÇ TOPLUMSAL MÜŞTERİSİ OLMADI İYİ Mİ..?
NÜFUSU 2 BİNE DOĞRU GERİLEYEN EFLANİ İLÇESİNDE KARABÜK ÜNİVERSİTESİ “HAYVANCILIK YÜKSEKOKULU.” SÖZLERİNİN HEYECANI
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,geçtiğimiz haftalarda EFLANİ İLÇESİ’Nİ ziyaret ederek “HAYVANCILIK YÜKSEKOKULU MÜJDESİ..”vermişti.
EFLANİ NÜFUSU 2 BİNLERE DOĞRU GERİLİYOR..
3400 CİVARINDA Kİ NÜFUS 2 BİNLERE DOĞRU GİDİYOR..
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT’IN sözünü verdiği HAYVANCILIK YÜKSEKOKULU,4 yıllık ve FAKÜLTE AYARINDA bu söz EFLANİ sakinleri arasında ciddi bir heyecan yaratmıştı.
Rektör Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT’IN bu sözü ayak üzeri ve gönüller bir anlığına HOŞ OLSUN diyerek vermediği ve HAYVANCILIK YÜKSEKOKULU’NUN gerçek olacağı beklentisi çok büyük.
Büyük olmasına büyükte EFLANİ BÖYLE BİR GELİŞMENİN ALT YAPISI İÇİN fazla bir gayretin içinde gibi görünmüyor,oysa ki,FAKÜLTE DÜZEYİNDE bir Okul ve ciddi bir ALT YAPI gerektirir elbet.
Neyse TOKİ 400 KONUT YAPACAKMIŞ EFLANİ’YE.
Öğrenci ,en azından ÖĞRENCİ EV BULMAKTA SIKINTI ÇEKMEZ..
Bir de YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİ YURDU yaptırılabilirse.
Ciddi bir rahatlama olur herhalde..
Bizi sosyal medyadan takip edin
Gönderen
•Sayın Eflaniden teşekkürler görürse, kazanç sağlanacağına ikna olursa en kralını yapar. Yeter ki nasıl nasıl yapılacağını görsün, birileri ön ayak olsun…
Örnek bir gül bahçesi kurulsa ve imbiklerle gülyağı damıtımı yapılsa, vatandaş da bunu görse bir iki derken yaygınlaşır…
Safranbolu’ya gelen turistlere hakiki gülyağı olarak satılabilir.
Lavanta üretimi daha kolay sanırım güle göre. Yağı daha ucuz ama yağ verimi ton başına daha yüksek…
Çiçeği topluyorsun kazanda kaynatıyorsun, buharını bir borudan geçirip yoğuşturuyorsun. Yağ çıkarma sistemini de vatandaş evinin bir köşesine kurabilir…
Yaygınlaşırsa Isparta’daki gibi üretici birliği, modern fabrika falan kurulur…
Kaymakamlık da önayak olabilir. Gönüllü bir varandaşa destek olur, Isparta’da kaymakamlıklar ile temass geçilir nasıl yapıldığı öğrenilir, gezi yapılr vs. Gülün Eflani ve Ovacık’ta yetişip yetişmediği etğd edilir…
Safran üretimi, maniye üretiminin canlzndırılması için uğraş verdiler diye biliyorum. Niye yeni birşeyler yapılmasın?
Eflaniden teşekkür
•Gönderen ismiyle yazan arkadaşımız Allah senden razı olsun ancak senin dediklerin Eflanide yapılmaz Eflani hayal kurmaya devam ediyor neymiş Araplar gelicekmiş Arap turistler gelicekmiş.Allahaşkına böyle hamhayal olurmu ya,Arap turist napacakmış Eflanide.Zaten bu kafayla Eflani nüfusu 3400 den 2089 a kadar geriledi.İş bilenler bulundukları yerleri büyüttü iş bilmeyenler buludukları yerleri böyle küçülttü işte Senin dediklerine Eflanide hayali yetmez insanların.Ayile boyu bi defa turizm yerlerine gitmemiş olanlar turizmden bahsedip Eflaniye böyle küçültüyolar işte.Söylediklerin çok dogruda Eflanide onu yapacak insan nerde bulucaz
çürük diş
•Ahmet bey çürük diş Kastamonu yolu hala çözülmedi. Gecen hafta sürekli olarak o yolu kullandım gece olunca berbat kaza atlattım yolda aydınlatma yok neden kac aylardır yapılmadı. Sürekli aynı şey kar da daha da berbat olayı lütfen gündemde tutun.Özellikle yolu bilmeyen ve bayan sürücüler için çok tehlike
Gönderen
•TOKİ’nin yapacağı evleri öğrencilere nasıl verebilecekler?
TOKİ kiraya verilen evleri, “biz size eve ihtiyacını olduğu için ev yapıp, uygun fiyatla verdik.
Siz o evi kiraya veriyorsunuz. Demek ki eve ihtiyacınız yokmuş” deyip eve el koyuyor.
Birkaç vilayette TOKİ’den uygun koşullarda ihtiyacım var deyip aldığı evi kiraya verenlerin evlerine el konuldu….
Eflani ve Ovacık endüstrisi de kurulabilecek ve pazarı olan bir zirai ürün yetiştirilmesi mümkün değil mi acaba?
Mesala İsparta gibi gül yetiştiriciliği yapılamaz mı? İsparta’nın rakımı 1000 mt. üzeri. Rakım açısından sıkıntı olmaz.
Don açısından da sıkıntı olmaz. Çünkü Burdur’un çok soğuk olduğunu söylüyorlar. Gül yetiştiriciliği Burdur’da da yapılıyormuş…
İsparta’da gül bahçelerini sulak olmayan arazilere kurmuşlar. Demek ki fazla bir su da gerekmiyor.
Bir dönüm araziden 650-700 kg. dolayında, ortalama 500 kilogram gül çiçeği elde ediliyormuş. 4 ton çiçekten 1 kg. gülyağı çıkıyormuş.
Geride kalan su ve yapraklar da bir işe yarar muhakkak.
1 kg. gülyağı uçucu yağlar arasıda en pahalı olanıymış. Kozmatik sanayisinin temel yağlarındanmış. Kokusu bir yana, kokunun tende kalmasını sağlayan bir bakıma tene yapışmasını sağlayan bir özelliği varmış. Bu sebeble parfüm üreticilerinin vazgeçilmeziymiş.
1 kg. gül yağı 6500 euro civarındaymış. En büyük yetiştirici Türkiye imiş rakibi de Bulgaristan…
İsparta’ya gül 1800’lü yıllarda Bulgaristan’ın Kızanlık yöresinden gelmiş ve yaygınlaşmış. Bulgaristan’a da Edirne’den gitmiş. Edirne’ye nereden gelmiş bilmiyorum ama gülün ana vatanı Orta Asya imiş.
Osmanlı Bulgaristan’ı kaybedince de Kızanlık bölgesinden İstanbul’a göçen Türkler yanlarında gül fidanlarını da getirmişler. Abdulhamid han onlara toprak tahsis etmiş. İstanbul’a muhteşem gül bahçeleri kurulmuş. Abdulhamid han devrilince o bahçeler tarumar edilmiş. İstanbul’un patlayan meşhur Hekimbaşı çöplüğünün olduğu yerlerde çok güzel gül bahçeleri varmış o zamanlar….
Ovacık ve Eflani’ye örnek gül bahçeleri kurulup da bir denense nasıl olur?
Lavanta bahçeleri de olur. İsparta’da lavanta bahçeleri de yaygınlaşmaya başlamış. Lavanta kireçli, kurak toprakta yetişiyormuş. Lavanta dediğimiz karabaş otu. Karabük yöresinde de yetişir herhalde….
Yenice için ilaç ve kozmatik sanayi düşünülüyordu. O konuda bir gelişme olmadı sanırım.
Gül ve lavanta konusunu kaymakamlar bir araştırsa nasıl olur? İsparta’dan bilgi, yardım alınabilir…
Gül ve lavanta yetiştiriciliği Safran yetiştrmekten zor değildir herhalde.
Safran konusunda kaymakamlıklar epeyice bir gayret göstermişti galiba….