blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
05 Temmuz, 2024 20:15 tarihinde yayınlandı

IC İçtaş İnşaat, Akkuyu’dan sonra Sinop ve Trakya’da planlanan nükleer projelerde yer almayı hedefliyor

İSTANBUL (AA) - FİRDEVS YÜKSEL/HANDAN KAZANCI - IC İçtaş İnşaat Genel Müdür Yardımcısı İlker Öksüz, Türkiye ve yurt dışında yapılacak nükleer enerji projelerinde yer almak istediklerini belirterek, "Türkiye'de iki santral daha planlanıyor. Türkiye'nin güneyini Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) besleyecek. Kuzeyinde ise baz yük santrali eksiğimizi Sinop ve Trakya'daki projeler kapatacak. Bu projelere adayız." dedi.

Öksüz, 6. Nükleer Enerji Santralleri Fuarı ve 10. Nükleer Enerji Santralleri Zirvesi (NPPES-2024) kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Şirketin farklı kültürlerle çalışabilme yeteneğini Akkuyu NGS projesinde değerlendirdiklerini kaydeden Öksüz, "2018 sonunda dahil olduğumuz projede, 2019 itibarıyla tamamen mobilize olarak tüm işlere cevap verebilecek şekilde inşaat çalışmalarına başladık. Dört ünitede inşaat çalışmaları devam ediyor. Yıl sonuna doğru ilk üniteyi yapı olarak tamamlamayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Öksüz, Rusya'da iş tecrübesine sahip şirketin Akkuyu'da taraflar arasında köprü görevi gördüğünü belirterek, "Uluslararası alanda tecrübe kazanmış, Türkiye'de büyük enerji tesisi projelerini tamamlamış ve iki tecrübeyi de barındıran bir şirketiz. Bu tecrübeyle şimdi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun regülasyonuna uygun yeni bir proje gerçekleştiriyoruz." ifadesini kullandı.

- Akkuyu NGS projesindeki yerelleşmede yüzde 40 hedefi çok yakın

Akkuyu NGS projesindeki yerelleştirme hedefine de değinen Öksüz, "Yerelleştirme, tecrübe kazanımı ve tedarik zincirinde yer almak açısından çok önemli. Biz de kuzey ülkelerinde iş yapmış, Türkiye'deki tedarik zincirini bilen bir firma olarak bunu yönetmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Bu kapsamda sanayi odalarıyla yapılacak işbirliğiyle projede yer alabilecek şirketlerden tedarik zinciri listesi oluşturulduğunu belirten Öksüz, "Bu listedeki firmaları, Avrupa ve Türk standartlarına uygun üretim yapabilir, ihale prosedürlerinden geçebilir hale getiriyoruz." bilgisini paylaştı.

Öksüz, evrak tamamlama ve sertifikasyon gibi eğitimlerle yerli şirketlerin desteklendiğini, böylece bu şirketlerin nükleer enerji alanında iş yapabilir hale geldiğini dile getirdi.

Yerelleşmede yüzde 40 hedefine çok yakın olduklarının altını çizen Öksüz, Akkuyu NGS projesinde yüzde 90'ı yerli çalışan olmak üzere 30 bini aşkın kişinin yer aldığını ve yerli tedarikçi sayısının 600'ü geçtiğini sözlerine ekledi.

- 135 milyar dolarlık nükleer enerji pazarı

Öksüz, iklim değişikliği hedefleri nedeniyle son dönemde nükleer enerjinin dünya genelinde önem kazandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Baz yük santrali olarak İngiltere, Mısır, Bangladeş, Hindistan, Çin ve Fransa gibi birçok ülkede nükleer enerji projeleri var. Akkuyu bizim nükleer enerji pazarına açılan kapımız oluyor. Yerli tedarikçilerimizin de bu pazara açılan kapısı oluyor. 135 milyar dolarlık bir pazardan söz ediyoruz. Bu pazarda herkese yer var. Yeter ki firmalarımız kendilerini geliştirsinler, sertifikasyona özen göstersinler."

Türkiye'nin 45 inşaat ve mühendislik şirketiyle Çin'den sonra dünya genelinde ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Öksüz, "Yurt dışına inşaat ve mühendislik hizmeti ihraç eden bir ülkeyiz. Yaklaşık 30 milyar dolarlık ihracatımız var. Nükleerle beraber bu miktarın daha çok artacağını düşünüyoruz. Gelecekteki projeleri hevesle bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Öksüz, Türkiye ve yurt dışında yapılacak nükleer enerji projelerinde yer almak istediklerini ve bu kapsamda görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, "Türkiye'de iki santral daha planlanıyor. Türkiye'nin güneyini Akkuyu besleyecek. Kuzeyinde ise baz yük santrali eksiğimizi Sinop ve Trakya'daki projeler kapatacak. Bu projelere adayız. Suudi Arabistan'da yapılacak santral projesine de adayız. Onlarla da görüşüyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri de olabilir." diye konuştu.

Mısır, Macaristan ve Çekya'da da projelerin bulunduğuna dikkati çeken Öksüz, "Fransa ve İngiltere'dekilerle görüşme halindeyiz. Küçük de olsa onlardan da birer pay alırız diye düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin