İl Sağlık Müdürlüğünden depremzedelere tıbbi malzeme desteği
Karabük İl Sağlık Müdürlüğünün "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlara tıbbi malzeme desteği sürüyor.
Valilikten yapılan açıklamada, depremin ardından Adıyaman'a görevlendirilen İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı 3 UMKE timi ve 1 UMKE lojistik ekibinin, Adıyaman'ın Gerger ilçesine bağlı Seyitmahmut, Oymaklı ve Ağaçlı köyleri ile Kahta ilçesine bağlı Karadut, Yapraklı ve Oluklu köylerinde 24 saat kesintisiz hizmet sunduğu belirtildi.
Açıklamada, ekibin sağlık hizmetlerinin yanı sıra afetzedelere ilaç ve tıbbi malzeme dağıtımları da gerçekleştirdiği kaydedildi.
Bugün dünya arı günüymüş. İnstagramda gördüm. Tema vakfı paylaşmış. Bu minik dostlarımız için ben de bir yazı yazayım istedim. Dostlarımız onlar bizim. Onlarsız biyolojik çeşitlilik yok dünyamıza. Bitkileri kelebeklerle birlikte tozlaştırıyorlar. Yani döllüyorlar. Onlar olmadan, besin zincirimizi korumamız mümkün olamıyor. Pek çok bitkisel yiyecek onlar sayesinde sofralarımızda yer alıyor. Bu nedenle, arıların varlığı ile yaşamımızı devam ettirebiliyoruz gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Tüm bunlara ilaveten balları ile de besleniyor, şifa buluyoruz. Özellikle Rizenin anzer balı şifa özelliği ile öne çıkıyor Çünki bu bal masallardaki kaf dağının çiçeklerinden elde ediliyor.
Bundan birkaç sene önce bir arkadaşımla pikniğe gittik. Seneler sonra ilk defa görüşecektik. Seneler sonra derken; çok seneler sonra, yaklaşık elli falan. Tahmin etmişsinizdir mutlaka, evet, o benim çocukluk arkadaşımdı ! Bir vesileyle izini bulup aradım, buluştuk. Safranbolunun kent ormanına gittik. İkimizin de babası ormancıydı madem, ormanda buluşmak en iyisiydi. Güzel bir gündü. Çocukluk anılarımızdan bahsettik. Yedik içtik sohbetler ettik derken, bir arı geldi reçel tabağına yapıştı. Çıkamıyor bir türlü. Arkadaşım hemen arıyı aldı bir çöpe, piknik masasının üstüne koydu fakat arıcık uçamıyor. Uçamıyor çünki kanatları ve her tarafı yapışkan reçele bulaşmış. Dikkatle ve özenle birkaç kere üstüne su döktü ve arımız uçtu gitti. Aklıma hemen deniz yıldızları geldi!
Hani bir hikaye vardır. Binlerce deniz yıldızları karaya vurmuş. Adamın birisi de, deniz yıldızlarını alıp alıp denize atıyormuş. Yanına gelen başka birisi, binlerce deniz yıldızını gösterip, ne yapıyorsun dünyayı değiştiremezsin böyle demiş. Diğer adamsa denize attığı deniz yıldızını göstererek ama onun için dünya değişti yanıtını vermiş! Arkadaşım da aynısını yapmıştı, minik arının dünyasını değiştirmişti. Ben de ondan öğrendim; Dilek Yarımadası Milli Parkına gittiğimde, denize düşen arıları elime alıp, kıyıya karaya götürüyorum. Onların hayatını değiştirmiş olmakla o günüm mutlanıyor. Arıların bizleri sokmasından korkabilirsiniz belki ama korkmamıza gerek yoktur aslında. Onlar sakin durup beklediğimiz takdirde uçup giderler. Çırpınırsak tehlikede olduklarını düşünüp iğnelerini kullanırlar.Dünya arı günümüz kutlu olsun diyorum. Sevgilerimle Dyt. Güner Erbay