ING Türkiye Müdürü Gökgöz, atılmaya başlanan adımların etkilerini 2024’te “daha net” görmeyi bekliyor
ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, "Kredi ve mevduat piyasasında normalleşme ile birlikte bankalar, asli faaliyet alanlarına daha fazla odaklanacak ve risk yönetimini iyi yapan kurumlar bu dönemde öne çıkacak." dedi.
Gökgöz, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA'ya yaptığı açıklamada, 2023'ün, dünyada jeopolitik ve ekonomik dalga boyu yüksek gelişmelerin yaşandığı, Türkiye'de ise büyük bir deprem felaketinin açtığı yaralar sonrası ekonomide yeniden yapılanma yolunda adımların atıldığı bir dönem olduğunu söyledi. Risk yönetiminin daha da önemli hale geldiği bu dönemde, enflasyon endeksli tahviller ve hazine işlemleri başta olmak üzere bazı alanların bankacılık gelirlerini yukarı taşırken, bunlar dışındaki gelirlerin regülasyonların da etkisiyle dalgalı bir seyir sürdürdüğünü ifade eden Gökgöz, finans sektörünün güçlü sermaye yapısı ve değişime hızlı adapte olabilme yeteneği sayesinde ekonomiye desteğini sürdürdüğünü kaydetti. Gökgöz, "2024, atılmaya başlanan adımların etkilerini daha net gördüğümüz bir dönem olacak. Kredi ve mevduat piyasasında normalleşme ile birlikte bankalar, asli faaliyet alanlarına daha fazla odaklanacak ve risk yönetimini iyi yapan kurumlar bu dönemde öne çıkacak." diye konuştu.
"Ülke ekonomisine sağladığımız desteği artırdık"
ING Türkiye olarak yıl boyunca ülke ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürürken aynı zamanda yeni yatırımlarla Türkiye'deki varlıklarını güçlendirdiklerini ifade eden Gökgöz, yılın üçüncü çeyreğinde 2022 sonuna göre mevduatta yüzde 56, aktif büyüklüğünde ise yüzde 45 artış kaydettiklerini, ihracat, yatırım ve konut kredileri öncelikli olarak ülke ekonomisine sağladıkları desteği artırdıklarını, bununla beraber yeni yatırımlar gerçekleştirdiklerini anlattı. Bu yıl önce ING Teknoloji şirketini hayata geçirerek dijital liderlik yolunda önemli bir adım attıklarını, ardından Ankara'da yeni bir merkez ofisi açtıklarını, son olarak, ING Grubu'nun, Hubs ağını Türkiye'de bir uzmanlık merkezi açarak genişlettiğini anlatan Gökgöz, ING Hubs Türkiye'nin, global düzeyde teknoloji ve analiz alanındaki yetenek havuzu konumlarını güçlendireceğini söyledi.
Alper Gökgöz, 2023'ün, dijital liderlik ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda kararlı ve sağlam adımlar attıkları bir yıl olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Müşterilerimize kalıpların dışında çözümler sunmaya devam ettik ve mobil uygulamamızı yeniledik. Uzaktan danışmanlık alanında öncü olduğumuz Cebimdeki Danışman'ın hizmet aralığını haftanın 7 günü gece 00.00'a kadar olacak şekilde genişlettik. Yapay zeka INGo'dan ulaşılan Canlı Destek kanalı da artık 7/24 hizmet veriyor. Ayrıca, Cebimdeki Danışman hizmetini KOBİ müşterilerimize sunmaya başladık. Bütün bu yeniliklerle müşterilerimize yer ve zaman fark etmeden zahmetsiz bir bankacılık deneyimi sunarak yenilikçi marka duruşumuzu güçlendirdik. Dijitalleşme adına attığımız adımların başarılı sonuçlarını da gördük. Cebimdeki Danışman'ı kullanan müşterilerimizin yüzde 90'ı görüşmeden mutlu ayrıldığını belirtti. Yeni müşterilerimizin yarısından fazlası uzaktan müşteri edimi ile müşterimiz oldu. Bununla beraber, ürünün ilk çıkışından bu yana 2,5 milyon müşterimizin Turuncu Hesap'la birikimlerini büyütmesini sağladık. 2023 yılında yüzde 84 oranında Turuncu Hesap TL hacim artışı gerçekleştirdik." Stratejik öncelikleri arasında yer alan sürdürülebilirlik alanında da önemli adımlar attıklarını aktaran Gökgöz, ING Grubu olarak, 2050'ye kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. Hem finansman alanında müşterilerine destek olduklarını hem de kendi operasyonlarında net sıfır karbon hedefiyle ilerlediklerini ifade eden Gökgöz, "ING Grubu'nun sürdürülebilir finansman alanındaki uzmanlığını ülkemize aktarıyoruz. Bu kapsamda Türkiye odağında, ING Grubu olarak, koordinasyonunu sağladığımız ya da aracılık ettiğimiz sürdürülebilir finansman hacimlerinde ilk 11 ayda geçen yılın aynı dönemine göre 3 katına ulaştık ve 4 milyar avrodan fazla finansman sağlanmasına destek olduk. Sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredimizi de toplam 332 milyon avro karşılığı tutarla yüzde 112 yeniledik. ING Türkiye ve ING Leasing olarak EBRD ile toplam 100 milyon avro ve 5 milyon dolar tutarında kredi anlaşmaları imzaladık." diye konuştu.
"Daha fazla hizmetimizi dijitalden sunmak için çalışmalarımıza devam edecek"
ING Türkiye Genel Müdürü Gökgöz, risk yönetimindeki süregelen yaklaşımlarının önümüzdeki dönem için kendilerine sağlam bir temel sağladığını kaydederek, 2024'ü, dijitalleşme ve büyüme stratejileri açısından önemli bir yıl olarak konumladıklarını söyledi. Şu ana kadar dijital güçleri ve yenilikçi duruşlarıyla pek çok ilke imza attıklarını belirten Gökgöz, şunları kaydetti: "Kendimizi bankacılık lisansına sahip bir teknoloji şirketi olarak tanımlayarak kurum kültüründen teknolojik altyapıya kadar her alanda dijitalleşmeye bütüncül yaklaştık. Türkiye'nin dijital bankacılıkta en sevilen kurumu olma yolunda önümüzdeki sene de önemli adımlar atacağız. Yatırımlarımızı dijital bankacılık odağında şekillendirerek Türkiye'de büyüyeceğiz. Müşterilerimize uçtan uca, zahmetsiz ve üstün bir deneyim sunmaya, rekabetçi değer önerilerimiz ve sektör lideri ürünlerimizle fark yaratmaya devam edeceğiz. Daha fazla hizmetimizi dijitalden sunmak için çalışmalarımıza devam edecek, INGo'yu daha proaktif hale getirecek ve Cebimdeki Danışman hizmetimize odaklanmayı sürdüreceğiz. Ayrıca, sürdürülebilir finansman alanındaki global uzmanlığımızı ülkemize aktarmaya ve operasyonlarımızda net sıfır hedefi ile ilerlemeye devam edeceğiz." Dijitalleşmenin geleceği bugünden şekillendirdiğini, başta yapay zeka olmak üzere robotik teknolojileri, veri mühendisliğinin yeni fırsatlar yarattığını belirten Gökgöz, sözlerini, "Artık kullanıcılar, hangi ürün ya da hizmeti alırsa alsın hızlı, basit, uçtan uca pürüzsüz ve kişiselleştirilmiş bir deneyim istiyor. Yeni nesil bankacılık da bu ihtiyaçları karşılamak üzere şekillenmeye devam edecek. Yapay zeka teknolojilerinin rolü artacak. Akıllı bankacılık robotlarının becerileri artacak ve müşteri beklentilerini daha düşük maliyetle daha verimli bir şekilde karşılamamız için önemli bir kanal haline gelecek." diye tamamladı. (AA)
Sinop’un Ayancık ilçesinde denizde boğulma tehlikesi geçiren 9 yaşındaki minik Semih’in, kaldırıldığı Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde beyin mevti gerçekleşti. Minik Semih’in ailesi tarafından bağışlanan organları 3 çocuğa umut oldu.
11 Haziran Salı günü Sinop’un Ayancık ilçesinde serinlemek için denize giren 9 yaşındaki Semih Efe Ö., bir müddet sonra suda çırpınmaya başladı. Etraftakilerin yardımıyla denizden çıkarılan küçük çocuk, olay yerinde yapılan birinci müdahalenin akabinde Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Ağır bakım ünitesinde ömür gayreti veren Semih’in beyin mevti gerçekleşti. Acılı aile, çocuklarının organlarını bağışlama kararı aldı. Semih’in 2 böbreği ve karaciğeri OMÜ’de Genel Cerrahi Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kağan Karabulut koordinasyonunda yapılan ameliyatla alındı. Böbrekler Ankara’da, karaciğer ise Bursa’da organ bekleyen 3 çocuğa nakledilecek.
OMÜ Organ Nakli Koordinatörü Hemşire Birgül Tan, "11 Haziran’da boğulma nedeniyle gelen çocuğumuz maalesef bugün beyin mevti tanısı aldı. Yapılan görüşmede ailesi gönüllülük yaparak karaciğer ve böbreklerini bağışladı. Organları tekrar kendisi üzere olan çocuklara gidecek. Böbrekler Ankara’ya, karaciğer ise Bursa Uludağ’da bir çocuğa nakil olacak. Aileye teşekkür ediyoruz. Herkesin bu bahiste hassas olmasını istiyoruz. Organ bağışı hayat kurtarır" dedi.
Organlar, Ulusal Medikal Kurtarma Grubu (UMKE) aracıyla taşınarak Samsun-Çarşamba Havalimanı’na götürüldü. Oradan uçakla nakil yapılacak vilayetlere gönderildi.