Anadolu Ajansı tarafından
01 Ağustos, 2024 20:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İsrail, UNRWA’yı neden “terör örgütü” ilan etmek istiyor?

ANKARA (AA) - ŞULE ÖZKAN - Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Gazze Medya Ofisi Direktör Vekili İnas Hamdan, İsrail’in UNRWA’yı terör örgütü ilan etme çabalarına ilişkin, "Bu karar, UNRWA'yı parçalamaya yönelik daha geniş bir kampanyanın bir parçası olarak görülüyor. UNRWA'nın yok edilmesi durumunda, mülteci durumunun da ortadan kalkacağına inanılıyor. Bu durum Birleşmiş Milletler tarihindeki bir ilk." dedi.

Hamdan, AA muhabirine, UNRWA'nın neden İsrail tarafından "terör örgütü" olarak ilan edilmek istendiğini ve ofisin bölge için önemini anlattı.

İsrail'de, UNRWA'yı "terör örgütü" ilan eden, ülkedeki çalışmalarını yasaklayan ve çalışanlarının dokunulmazlığının kaldırılmasını öngören 3 yasa tasarısı, Meclis'teki ilk oylamadan geçti.

Hamdan, İsrail'in UNRWA'yı "terör örgütü" olarak sınıflandırmayı amaçlayan son yasa tasarısına ilişkin, "Bu karar, UNRWA'yı parçalamaya yönelik daha geniş bir kampanyanın bir parçası olarak görülüyor. Ayrıca başka seviyelerde devam eden benzer çabalar var. UNRWA'nın parçalanması durumunda, mülteci durumunun da ortadan kalkacağına inanılıyor. Bu durum Birleşmiş Milletler tarihindeki bir ilk." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bölgede UNRWA’ya güven duyuluyor"

UNRWA’nın 75 yıldan fazla süredir insani yardım alanında faaliyet gösteren ve Birleşmiş Milletlere bağlı en büyük insani yardım kuruluşu olduğunu hatırlatan Hamdan, UNRWA'nın hizmetlerinden yaklaşık 6 milyon Filistinli mültecinin yararlandığını belirtti.

Hamdan, UNRWA’nın bölgedeki etkisi ve yeniden fon sağlayan ülkelere ilişkin şunları söyledi:

"UNRWA'nın bölgedeki insani müdahaleyi yönetmedeki rolüne açık bir güven var. Son birkaç aydır UNRWA'ya desteğini durduran çoğu ülke, finansmanı yeniden başlattı. Son olarak UNRWA’nın uzun süredir ortağı olan Birleşik Krallık destek sağladı. Bazı ülkeler finansmanı durdurmadı ve mali katkılarına devam etti."

UNRWA'nın hayat kurtaran hizmetlerine ve ekiplerin tüm bölgelerde, özellikle de Gazze'de sağladığı insani hizmetlere duyulan güven için destek sağlayan ülkelere teşekkür eden Hamdan, "UNRWA'ya verilen desteğin bu dönemde her zamankinden daha önemli olduğunu belirtmek gerekiyor." dedi.

- "Engeller nedeniyle açlık yaşanıyor"

UNRWA'nın eğitim, sağlık, çevre sağlığı, gıda ve nakit yardım, kamp iyileştirmeleri, psikososyal yardım ve diğer lojistik hizmetleri sunduğunu anlatan Hamdan, "Tüm bu engeller, sağlık ve çevreyle ilgili daha fazla felakete sebep oluyor. Bunun yanı sıra ticaret sektöründe zaten zorluk yaşayan sivil halkın gıda kaynaklarına erişimindeki zorluklar açlık durumunun geri dönüşüne yol açıyor." diye konuştu.

Hamdan, güvenlik koşullarının sürekli olarak kötüleşmesi ve çatışmaların şiddetinin artması nedeniyle insani yardım faaliyetlerinin zorlaştığını dile getirdi. Hamdan, duruma ek olarak insani yardımların ve tıbbi malzemelerin akışının engellendiğini hatırlatarak hayati damarın kesilmeye çalışıldığını ifade etti.

İnsani yardımların hayat damarı olduğuna dikkati çeken Hamdan, "UNRWA'nın yeterli ve düzenli miktarlarda gıda, su, tıbbi malzemeler, ilaçlar, aşılar ve yakıt gibi kaynaklara ihtiyacı var. Bu malzemeler olmadan, insani yardım alanındaki etkinliğimiz ne yazık ki son derece azalıyor. Oysa bu kaynakların hepsi son derece önemli, insani durum oldukça hızlı şekilde kötüleşiyor." diyerek sözlerini tamamladı.

- UNRWA'nın işlevi ve İsrail'in iddiaları

BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim, barınma gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor. Ajans bugün 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor.

UNRWA, yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi. Gazze Şeridi'ndeki UNRWA'ya ait okulların yüzde 70'i vuruldu.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin UNRWA personelinin "terör örgütleriyle bağlantıları olduğu" ve "7 Ekim saldırılarına karıştığı" yönündeki iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı. Bağımsız İnceleme Grubu, Guterres'in talebi doğrultusunda 22 Nisan'da tamamladığı raporunda, İsrail'in, UNRWA personeline yönelik iddialarına ilişkin hala kanıt sunmadığını bildirdi.

İsrail Toprak Otoritesi, 30 Mayıs'ta UNRWA'ya gönderdiği mektupta "kiralama şartlarını ihlal ettiği" iddiasıyla 30 gün içinde İsrail’in işgali altındaki Doğu Kudüs’te bulunan ofislerini tahliye etmesini istedi. Tel Aviv, söz konusu kararı ise fanatik Yahudilerin 7 Mayıs'ta İsrail’e bağlı Kudüs Belediye Başkan Yardımcısı Aryeh Yitzhak King öncülüğünde Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki UNRWA Genel Merkezi'nin kapatılması talebiyle düzenlenen gösteriden sonra aldı.

Aralarında ABD ve Almanya'nın da bulunduğu 10'dan fazla ülke, İsrail istihbaratının iddialarının ardından fonlarını askıya aldı. İngiltere, Japonya, İspanya, Kanada, İtalya ve Avustralya gibi çok sayıda ülke son dönemde yaşanan gelişmelerle UNRWA'ya yaptıkları yardımları yeniden başlattı veya artırdı.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
16 Nisan, 2025 20:44 tarihinde yayınlandı
A+ A-

UNESCO kenti Safranbolu’da Turizm Haftası kutlamaları başladı

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası dolayısıyla program düzenlendi.

Eski Çarşı'da düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Turizm Haftası'nın hem Karabük hem de Türkiye için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Vali Yavuz, bayram tatili süresince yaşanan turizm hareketliliğine değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bayram tatilinin arkasından değişik illerden, yurt içinden, yurt dışından ziyaretçilerimizi ve misafirlerimizi ağırladık. Sadece 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde Karabük sınırlarından 1 milyon 718 bin araç çıkış ve giriş yaptı. Bu bize ne ifade ediyor? Ciddi bir hareketliliği ifade ediyor."
Safranbolu ilçesinde 200 binin üzerinde aracın giriş yaptığını, yaklaşık 400 binin üzerinde kişinin de ziyaret ettiğini hatırlatan Yavuz, "Aslında bu veriler bize şunu söylüyor: Biz bayramda ciddi bir hareketlilik yaşadık. Ciddi bir misafir ağırladık. Ciddi bir turist ağırladık. Bu ilde bu potansiyel var. Bu il ve bu şehir ve bu ilçe aslında turizm çekebiliyor" diye konuştu.
"O zaman bizim bunu daha iyi yönetmemiz lazım" diyen Yavuz, "Bu turizm potansiyelini hep birlikte; valiliğimiz başta olmak üzere kaymakamımız, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, odalarımız, turizm işletmelerimiz, turizmden ekmeğini kazanan ya da bu şehrin sokaklarında gezen, nefes alan hepimizin bu süreci iyi yönetmemiz lazım. Bu turizm hareketliliğini çok iyi yönetmeniz lazım ki daha ilerlere, daha nitelikli ve daha kaliteli bir turizm noktasına doğru gidelim" ifadelerini kullandı.
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ise yaptığı konuşmada, kentin turizmde hak ettiği yere ulaşması için çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.
Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin de turizmin önemine değinerek, Türkiye'nin bu alanda güçlü bir destinasyon olduğunu vurguladı. Şahin, "Dünyanın en önde gelen ve hızla büyüyen sektörlerinden biri olan turizm ve bundan alacakları payları artırmak için ülkeler adeta büyük bir rekabet içindedirler. Ülkemiz sahip olduğu zengin kültürel mirası, iklimi ve doğal güzellikleriyle çeşitli turizm alternatifleri sunarak bu rekabette güçlü bir turizm destinasyonu olduğunu kanıtlamıştır" dedi.
Konuşmaların ardından öğrencilerin halk oyunları gösterileri sergilenirken, Rıza Akkaya'ya ait ‘Zamanhane' yağlı boya resim sergisinin açılışı yapıldı. Program serginin gezilmesi ile sona erdi.

blank
blank
blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.