blank
Halil Kızılyer tarafından
15 Kasım, 2024 15:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İYİ Parti’de İstifa Depremi

Yaklaşık 2 yıldır İYİ Parti Karabük İl Başkanlığı görevini sürdüren Recep Yılmaz, düzenlediği basın toplantısı ile İl Başkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu.

2022 Haziran Ayı’nda önceki dönem İl Başkanı’nın yönetiminde yer alarak STK Başkanlığı ve Mali işler koordinatörü olarak ilk defa İYİ Parti camiasında siyasi hayatına başladığını ifade eden Yılmaz açıklamasında şunları söyledi:

"2023 Ocak Ayı genel kuruluna gelinceye kadar, bu kutlu dava için elimden gelen özveri ile çalıştım, bu çalışmalarım neticesinde İl Başkanlığı için aday gösterildim ve adaylığımı açıkladım. Genel kurul aşamasına gelinceye kadar, ilk önce delege seçimleri ve sonrasında ilçe kongreleri yaparak süreci hızlı bir şekilde tamamladım. Sonrasında ise 08 Ocak 2023 Tarihi’nde yapılan il kongresinde açık bir oy farkı ile İYİ Parti Karabük İl Başkanlığı’na seçildim.

Hızlı bir şekilde yönetim kurulumu oluşturarak görevime başladım. O dönemde kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış uygulanan siyasi açıklamalara rağmen 14 - 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28.dönem milletvekili seçimlerine 14 milletvekili aday adayı ile yola çıktık, Genel merkezin belirlemiş olduğu 3 milletvekili adayımız ile sahalarda iyi partiyi tüm Karabüklü hemşerilerime anlattık, anlatmaya çalıştık. Bu süreç içerisinde bazı şer çevreler tarafından partimizin yıpratılmasına, istifaların olmasına rağmen 3 adayımız ve yönetim kurulumla birlikte seçim için üstün bir gayretle çalıştık. Seçimlerde Genel Merkezimin yapmış olduğu hatalar neticesinde maalesef istenilen başarıyı elde edemedik.

Akabinde 3. Olağan Genel Merkez Kurultayı’nı gerçekleştirdik. Sonrasında 31 Mart 2024 Mahalli ve Yerel Yönetimler Seçimleri’ne tüm hızımızla hazırlanmaya başladık, yine genel merkezimizin istişare yapmadan sormadan, sorgulamadan belirlemiş olduğu, içimizdeki bazı kişilerin şahsi hesaplaşma, çıkar ve menfaatleri için partimize ihanet edenler olmasından dolayı bu Belediye Başkanlığı seçimlerinde de istenilen başarıyı yakalayamadık.

Partimizin 27 Nisan 2024 Tarihi’nde yapılan olağanüstü kongresinde Yeni Genel Başkan Sayın Müsavat Dervişoğlu'nun  seçilmesi ile partimiz yeni bir ivme yakalanmıştır.

Yukarıda kısaca bahsettiğim konular ile hiç bir siyasi tecrübem olmamasına rağmen yönetimimle birlikte içeriden ve dışarıdan yapılan ihanetlere rağmen iyi iş çıkardığım kanaatindeyim. Partimizin %15 - 18 oy oranlarına çıktığı dönemde de, %3 oranlarına düştüğünde de davamıza ve Partimize sahip çıkıp hiç kimsenin adamı olmadığımı tüm Karabüklü hemşehrilerim ve dava arkadaşlarım gördüler,  mücadeleden kaçmadım.

Kaldı ki Karabük'te en uzun süre görev yapan İYİ Parti İl Başkanı olmaktan da mutluluk duyuyorum.

Bu süreçlerin yaşanması sırasında, bilerek olmamakla birlikte bilmeyerek kalbini kırdığım, incittiğim, hakkı geçen tüm dava ve yol arkadaşlarımdan, Karabüklü hemşehrilerimden haklarını helal etmelerini diliyorum. Benim hakkım tüm dava ve yol arkadaşlarıma Karabüklü hemşehrilerime helal olsun.

Ancak, bu mücadelemizde davamıza, şahsi menfaatler, siyasi ihtirasları ve bencillikleri ile hareket ederek partimize zarar verenleri ayrı tutuyorum.

Bu mücadele ve davamız bize kıymetli dostlar, kardeşler, arkadaşlar, abiler ve ablalar kazandırdı hepsine buradan şükranlarımı sunuyorum.

Tüm bu dostluklar siyaset üstüdür ve öyle kalacaktır,  her daim yanlarında olduğumu unutmasınlar.

Siyasi mücadelemiz elbet sürecek, bu bir ayrılık değil bu bir veda değil, yeniden dirilişin ifadesi olmakla birlikte bu bir bayrak değişimidir.

Sayın Karabüklü hemşerilerim ve dava arkadaşlarım, 27 Nisan 2024 Tarihi’nde olağanüstü kongre sonrasında Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu ve GİK Üyelerimizi hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğumda, Teşkilat Başkanımız Sayın, Hasan Toktaş’a teşkilatımız hakkında genel bir bilgi ve sunum yaptıktan sonra, yeni oluşacak teşkilatandırmada yer almak istemediğimi görevimden ayrılmak istediğimi belirtmiş olmakla beraber gördüğüm lüzum üzerine İYİ Parti Karabük İl Başkanlığı’ndan istifa ederek ayrılıyorum.

Vatanımız için, bayrağımız için, yüce Türk Milletimiz ve Karabüklü hemşehrilerimiz için gece gündüz çalışmaya devam edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın.

Bu süreçte her daim yanında ve destek olan başta  eşime, çocuklarıma, dostlarıma, dava arkadaşlarıma, teşviki mesaide bulunduğum Sayın Valimize, Emniyet Müdürümüze, Önceki dönem ve şimdiki Cumhuriyet Başsavcımıza, Siyasi Parti İl ve İlçe Başkanlarımıza, Tüm Kurum Müdürlerimize, STK Başkanlarımıza, Köy ve Mahalle Muhtarlarımıza, siz kıymet basın mensubu arkadaşlarımıza, abilerimize, tüm dava arkadaşlarıma ve Karabüklü hemşehrilerime teşekkür ediyorum."

Haber videosu için TIKLAYINIZ!

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.