Haber Merkezi tarafından
13 Ekim, 2024 13:46 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karabüklüler Mevsim Değişikliğine Hazır mı?

Sonbahar hastalıklarına karşı basit ama etkili 6 önlem!

Karabük'te okulların açıldığı, havaların mevsimsel değişikliklerle bir soğuyup bir ısındığı, kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirildiği sonbahar ayları başladı. Özellikle sonbahar aylarında, üst solunum yolu enfeksiyonları gittikçe yaygınlaşıyor.

Sonbaharda hava sıcaklıklarındaki dengesizlik, kalabalık ortamlar, polenler ve hava kirliliği ile birleştiğinde üst solunum yolu hastalıklarına kolayca davetiye çıkarıyor.

Son haftalarda soğuk algınlığı, grip, farenjit, sinüzit, alerjik rinit ve orta kulak iltihabı gibi hastalıklar nedeniyle kliniklere çok sık başvuru yaşandığını belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Dr. Alaaddin Zirek “Virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar özellikle kapalı ve kalabalık alanlarda; konuşma, öksürme ya da hapşırma esnasında etrafa saçılan damlacıklar yoluyla çok hızlı bulaşıp hastalıkların kolayca yaygınlaşmasına yol açıyor” diyor. KBB Uzmanı Dr. Alaaddin Zirek sonbahar hastalıklarından korunmada basit ama etkili 6 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Okulların açıldığı, havaların mevsimsel değişikliklerle bir soğuyup bir ısındığı, kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirildiği sonbahar aylarında özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları gittikçe yaygınlaşıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi KBB Uzmanı Dr. Alaaddin Zirek, bu dönemde bağışıklık sisteminin zayıflamasının, viral enfeksiyonların ve alerjik rinit semptomlarının daha sık görülmesine neden olduğunu belirterek “Sonbahar ve kış aylarında hastanelere yapılan ayaktan başvurularda her 100 hastanın yaklaşık 40’ını üst solunum yolu hastalıkları oluşturuyor. Bu dönemde vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasının da etkisiyle, damlacık yoluyla bulaşan üst solunum yolu enfeksiyonları daha yaygın hale geliyor. Soğuk algınlığı ve grip, sinüzit, alerjik rinit, farenjit ve orta kulak iltihabı gibi hastalıklarla çok sık karşılaşıyoruz. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, kas ağrısı, halsizlik ve hafif ateş gibi belirtiler gösteren bu hastalıklar, kapalı ve kalabalık alanlarda enfeksiyon riskini artırıyor” diyor.

Bronşit ya da zatürreye yol açabiliyor!

Sonbahar mevsiminde virüslerin sebep olduğu ve son haftalarda çok sık görülen kulak, burun ve boğaz enfeksiyonlarının başında yer alan soğuk algınlığı ve gribin kapalı ve kalabalık ortamlarda çok hızlı bulaşabildiğini vurgulayan Dr. Zirek, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde bronşit ya da zatürre gibi daha ciddi hastalıklara zemin oluşturabildiğini söylüyor. Öte yandan burun ve boğaz enfeksiyonları orta kulağa yayılarak iltihaba neden olabiliyor ve kulak ağrısı, ateş, işitme kaybı gibi sorunlara yol açabiliyor. KBB Uzmanı Dr. Zirek, son günlerde sık görülen hastalıklardan birinin de sinüzit olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Soğuyan havalar sinüslerdeki mukusun akışkanlığını bozarak sinüslerin tıkanmasına neden olabiliyor. Bozulan sinüs drenajı, bakterilerin çoğalıp enfeksiyon oluşturmasına yol açıyor. Böylelikle burun tıkanıklığı, yüz ve baş ağrısı, burun akıntısı gibi belirtilerle sinüzit gelişebiliyor. Kronik sinüziti olan hastaların sonbahar ve kış aylarında çok dikkatli olması gerekiyor.” Öte yandan sonbaharda artan alerjik şikayetlerin çoğunlukla soğuk algınlığı (nezle) ile birbirine karışabildiğinden dolayı tedavisinin ihmal edilebildiğine dikkat çeken Dr. Zirek; alerjik rinitin; polen ve ev tozu gibi alerjenlerin artmasıyla hapşırık, burun tıkanıklığı ve gözlerde kaşıntı şeklinde kendini gösterdiğini, tedavi edilmezse yaşam kalitesini düşürebildiğini ve bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara zemin hazırlayabildiğini söylüyor.

Basit ama etkili 6 önlem!

KBB Hastalıkları Uzmanı Dr. Alaaddin Zirek, sonbaharda artış gösteren hastalıklardan korunmanın basit önlemlerle mümkün olduğunu vurgulayarak, her yaş grubunun bilmesi ve uygulaması gereken bu önlemleri şöyle sıralıyor:

Alerjenlere karşı önlem alın: Polen ve toz gibi alerjenlere maruz kalmamak için evinizi düzenli olarak havalandırın ve tozları temizleyin. Alerjik riniti olan hastaların burun spreyi veya antihistaminik ilaçları kullanması gerekebilir.

Ellerinizi sık sık yıkayın: Özellikle dışarıdan geldikten sonra ve yemeklerden önce ellerinizi yıkamak, virüslerin yayılmasını engelleyen en etkili yöntemlerden biridir.

Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durun: Grip ve soğuk algınlığı virüsleri, toplu taşıma, alışveriş merkezleri gibi kapalı ortamlarda daha hızlı yayılır. Mümkünse bu tür alanlarda çok fazla zaman geçirmemeye özen gösterin. Kalabalık ortamlarda maske kullanımına ve sosyal mesafeyi korumaya dikkat edin.

Dengeli beslenin, bol su tüketin: Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için vitamin ve mineral açısından zengin, dengeli bir diyet uygulayın. Ayrıca bol su içmek, vücudun nem dengesini korur ve mukus akışını düzenler.

Mevsim koşullarına uygun giyinin: Ani hava değişikliklerine karşı hazırlıklı olmak, vücut ısısının korunmasına yardımcı olur. Özellikle boyun ve baş bölgesini sıcak tutmaya dikkat edin.

Grip aşısı yaptırın: Özellikle kronik hastalığı olanların, bağışıklık sistemi ile ilgili rahatsızlığı bulunanların ve çocukların grip aşı yaptırması da büyük fayda sağlıyor.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 16:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin!

Tarım ilaçları tarıma zarar veren etkenleri ortadan kaldırırken, üretilen mahsuller doğru tüketilmediğinde vücuda bazı zararlar verebiliyor. Medicana Konya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tarım ürünlerine zarar veren etkenleri bertaraf etmek üzere üretilmiş olan pestisitlerin mutfakta kullanılan gıdalardan en iyi şekilde temizlenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Maruziyet süresi önemli

Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır."

"Meyveleri kabuğuyla yiyecekseniz karbonatlı suda bekletin"

Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.