Karabük’te Dünya Öğretmenler Günü’ne Özel Gece Düzenlendi
Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla Emekli Öğretmenlere plaket takdimi gerçekleştirildi.
Karabük'te, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlik, öğretmenlerin ve davetlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Kamu Emekçileri Konfederasyonu Sendikası (KESK) ve Karabük Eğitim Sen öncülüğünde Gözde Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe, yıllarını eğitime adamış, birbirinden değerli öğretmenler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlik, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimdeki rolü ve öğretmenlere verdiği önem vurgulanarak devam etti.
Etkinlikte, Karabük Eğitim Sen temsilcisi Halil Bulut, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye'deki öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekti. Öğretmenlerin çalışma şartlarının giderek zorlaştığını ve mevcut iktidarın eğitim politikalarının öğretmenleri zor durumda bıraktığını ifade eden Bulut, “Başka bir eğitim mümkün” diyerek eğitimdeki adaletsizliğe vurgu yaptı. Ayrıca, kadın ve çocuk hakları başta olmak üzere birçok toplumsal sorun üzerine konuşarak öğretmenlerin bu alanlardaki mücadeledeki önemini belirtti.
Gece boyunca, şiir dinletileri ve konuşmaların ardından, emekli öğretmenlere plaket takdimi yapıldı. Emekliye ayrılan öğretmenler için hazırlanan plaketler, geceye katılanlar tarafından büyük alkışlarla sahiplerine sunuldu. Emekli öğretmenlerin isimleri tek tek okunarak sahneye davet edilirken, onların eğitim hayatına kattıkları değer ve öğrenciler üzerindeki olumlu etkileri bir kez daha hatırlatıldı.
Plaket töreni sonrası, Gafi Alkan ve Grup Parya’nın sahne aldığı müzik dinletisiyle etkinlik sona erdi. Karabük'teki bu anlamlı gece, öğretmenlerin toplumsal değerini bir kez daha gözler önüne serdi ve eğitim emekçilerine duyulan minneti ortaya koydu.
Gazetecilik güçlüden yana olmak değildir. Gazetecilik varolan yanlışları tarafsız bir dil ile anlatmaktır. Bu yüzden Bülgenin Sesi Gazetesi duruşu ve onurlu yürüyüşü ile taktire şayandır. Bu müjdelerinizin artarak devam edeceğini diliyorum.
Yunus Emre'nin Doğum Yeri ve Hayatıyla İlgili Yeni Bulgular Gün yüzüne Çıkıyor
Karabük, Yunus Emre'nin manevi mirasını ve yaşam öyküsünü ilgilendiren yeni arşiv belgeleriyle gündeme geldi.Karabük'te Yunus Emre'ye Dair Yeni Arşiv Bulguları Heyecan Yaratıyor.
Prof. Dr. Kenan Ziya Taş’ın kaleme aldığı "Yunus Emre’nin Yaşadığı Coğrafyaya Dair Yeni Belge ve Bilgiler" başlıklı makalesinde, Karabük’ün Zobran köyü mevkisinde bulunan vakıf gelirleri ve dergah kayıtlarına ulaşılmasıyla önemli bir gelişme yaşandı.
Safranbolu'da köylerin yaşatılması için araştırmalar yapan Ahmet Karakaş, köylerin tarihi sürecini araştırırken, XIX. Türk Tarih Kongresi'nde yayınlanan makalede Yunus Emre'nin isminin Karabük ili ile anılmasıyla büyük gurur duyduğunu şu sözlerle açıkladı. Karakaş, "Makaleye göre Gerede kazasına bağlı Sopran Divanı karyesinde Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh zaviyesidir. Bu zaviye bugünkü idari yapıya göre Sopran, bugünkü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı (Kaleköy)’dedir. Bu kayıtların başlarındaki ifadelerde zaviyenin adı şöyle verilmektedir: “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh elinde 10 mudluk yeri vakf-ı âmmdır.”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…” ifadeleri bu köyün önemini bir kez daha artırdığını gözler önüne serdi.
Karakaş: "Yunus Emre felsefesine göre hiçbir zaman kalp kırmamak, büyüklük taslamamak, gönül almak ve geçimli olmak esastır. Yunus Emre'ye göre din; insanlığı mutluluğa, barışa ve huzura kavuşturan bir yaşam tarzını benimsemektir. Yunus Emre'nin din anlayışında sevgi ve aşk vardır. Taş'ın makalesindeki arşiv kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı Zopran ve Kaleköy'ün Yunus Emre’nin hayatıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Belgelere göre, bölgedeki vakıf gelirleri ve dini kuruluşların kayıtlarında Yunus Emre’nin ismine ve onun tasavvufi faaliyetleriyle ilişkili izlere rastlanıyor. Zobran köyü ve çevresinde bulunan bu vakıf ve dergahların, Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde önemli dini ve kültürel merkezler olduğu düşünülüyor." dedi.
Karabük'ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması akademik araştırmaların artmasına sebep olacaktır diyen Karakaş: "Karabük’ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması, bölgedeki dini ve manevi hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını gösteriyor. Ayrıca, arşiv kayıtlarının, Yunus Emre’nin Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşadığı ve özellikle Bolu civarında etkin olduğu iddialarını güçlendirdiğine işaret ediyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Bu yeni araştırmalar ışığı altında, Yunus Emre’nin doğum yeri ve yaşamı konusunda bilinenlere yenileri eklenirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki tasavvufi ve kültürel etkinliklerdeki rolünü daha iyi anlamamıza katkıda bulunuyor. Karakaş, bölgedeki arşivlerin Karabük Üniversitesi tarafından araştırılmaya devam edilmesiyle Yunus Emre’nin hayat hikayesine dair daha net bilgiler elde edilebileceğine vurgu yaptı.
Yunus Emre’nin, Karabük ve çevresinde manevi mirasının önemli bir parçası olduğu, yeni bulunan belgelerle gün yüzüne çıkmış oldu. Bu gelişmeler, şairin hayatı ve tasavvufi hayatı hakkında yeni ufuklar açarken, bölgedeki kültürel hafızanın güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.
Gazetecilik güçlüden yana olmak değildir. Gazetecilik varolan yanlışları tarafsız bir dil ile anlatmaktır. Bu yüzden Bülgenin Sesi Gazetesi duruşu ve onurlu yürüyüşü ile taktire şayandır. Bu müjdelerinizin artarak devam edeceğini diliyorum.
Halil Bulut
•Gazetecilik güçlüden yana olmak değildir. Gazetecilik varolan yanlışları tarafsız bir dil ile anlatmaktır. Bu yüzden Bülgenin Sesi Gazetesi duruşu ve onurlu yürüyüşü ile taktire şayandır. Bu müjdelerinizin artarak devam edeceğini diliyorum.