İhlas Haber Ajansı tarafından
04 Nisan, 2025 16:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kastamonu’daki cinayette delilleri kararttıkları iddia edilen 4 kişi dava dosyasına dahil edildi

Kastamonu’da kız meselesi yüzünden tartıştıkları şahsı öldürdükleri iddia edilen sanıkların yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, 2suç delillerini yok etme veya değiştirme’ suçlarından 4 sanık hakkında dava açılarak dosyaya eklendi.
Olay, 2023 yılının Aralık ayında merkez Yolkonak köyü Yukarıyuva Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Fuat Camcı (19) ile Ferdi D. arasında kız meselesi yüzünden telefonda tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Fuat Camcı, en yakın arkadaşı olan Eren E.’nin aracına binerek, yanlarına aldıkları Yusuf S. ile birlikte Yolkonak köyüne gitti. Köye geldikleri sırada Ferdi D. ile Fuat Camcı arasında çıkan tartışma büyüdü. İddialara göre Ferdi D. ile Yusuf S., yanlarında bulundurdukları tüfekle çapraz ateşe aldıkları Fuat Camcı’yı vurarak öldürdü. Olayın ardından Eren E. aracıyla, Ferdi D. ve Yusuf S.’de yaya olarak olay yerinden uzaklaştı. İhbar sonrası inceleme başlatan Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, olaya karışan Ferdi D., Yusuf S. ve Eren E.’yi gözaltına aldı. Karakoldaki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilen üç sanıkta tutuklandı. Olaydan sonra sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "kasten öldürme" suçundan dava açıldı.
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ahmet C.G., Polat S., Onur Ş. ve Recep K. hakkında da "suç delillerini yok etme ya da değiştirme" suçlarından dava açıldı. Mahkeme heyeti, açılan davada dosyayı birleştirerek yargılamaya devam etti.

"Suç delillerini yok etme gibi bir durumum olmadı"
Tutuksuz yargılanan ve başka bir suçtan tutuklu bulunan Ahmet C.G., "Benim hiçbir şekilde suç delillerini yok etme gibi bir durumum olmadı. Ben olay yerinde yoktum. Benim olayla hiçbir ilgim yoktur. Devlet büyüklerimiz benden arkadaşları geçirmedi istedi, bende getirdim ve jandarmaya teslim ettim. Ben arkadaşları jandarmaya teslim ederken sadece 1 tane uzun namlulu tüfek gördüm. Başka silah görmedim. Farklı silah var ise bundan benim bilgim yok" dedi.

"Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum"
Tutuksuz yargılanan Polat S. ise, "Ben araçla getirilen tüfeği hiç görmedim. Uzun namlulu bir silahı jandarma ekiplerine teslim edilirken gördüm. Öldürme olayından sonra Yusuf ile Ferdi benim yanıma geldi. Ellerinde bir tane tüfek gördüm, başka bir silah yoktu. Siyah renkte uzun namlulu bir tüfekti. İkinci bir silah yoktu. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.

"Ben ikinci bir silah ya da tüfek görmedim"
Tutuksuz yargılanan Onur Ş. de, "Olayda kullanılan başka bir silahın ortadan kaybolmasıyla ilgili yargılanıyorum. Suç delillerini yok etmekten dolayı dava açıldı. Bu konuyla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Ben ikinci bir silah ya da tüfek görmedim. Öldürme olayından sonra ben Ferdi’yi gördüm. Yanında da Yusuf vardı. Diğer sanık olan Eren’i yanlarında görmedim. Ferdi’nin ve Yusuf’un elinde silah görmedim. Herhangi birisinde silah olup olmadığını bilmiyorum, ben silah görmedim" şeklinde konuştu.
Tutuksuz yargılanan Recep K. ise, "Ferdi’yi ben jandarmaya kendim teslim ettim. Teslim ederken arabada uzun namlulu bir silah vardı. Silah rengini tam olarak şu anda hatırlamıyorum. Farklı bir silah ya da tüfek görmedim Beraatımı istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Fuat’tan ayrıldıktan sonra bana rahatsızlık verdi ama bu konuyla ilgili Ferdi’ye bir şey söylemedim"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Fuat Camcı’nın eski kız arkadaşı Funda Y. de, "Fuat Camcı cinayetinde ilgili bir bilgim yoktur. Sanıklarla bir tanışıklığım da yoktur. Aralarındaki herhangi bir sorun olup olmadığını da bilmiyorum. Fuat Camcı, benim eski erkek arkadaşımdı. İki yıldır kendisiyle konuşmuyorduk. Ferdi ile uzaktan akrabalığımız var. Yakın akraba değiliz. Olaydan sonra Ferdi beni aradı, numarası kayıtlı değildi, Fuat’ı vurduğunu söyleyip telefonu kapattı. Olayın nasıl olduğuna dair soru sorma imkanım da olmadı. Ben, Fuat’tan ayrıldıktan sonra bana rahatsızlık verdi ama ben, bu konuyla ilgili Ferdi’ye bir şey söylemedim, yani Fuat’ı şikayet etmedim" dedi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından konuşan Fuat Camcı’nın annesi Z. Camcı da, "Ben üç sanıktan da davacıyım. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim hayatta hiç kimsem yoktu. En ağır şekilde cezalandırılsınlar. Tek Fuat’ım vardı, benim yavrumdan başka kimsem yoktu dünyada. Tek dalımı kırdılar, aldılar onu benden, ben yaşamıyorum artık" şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, Ferdi D. ve Yusuf S.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmay ileri bir tarihe erteledi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Haber Merkezi tarafından
08 Nisan, 2025 14:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karabük Anahtar Parti İl Başkanı Uzun’dan İklim Kanunu Tasarısına Sert Tepki

ANAHTAR PARTİ İL BAŞKANI SEBAHATTİN UZUN'DAN “İKLİM KANUNU TASARISI”NA TEPKİ: "YERLİ ÜRETİCİYİ ZAYIFLATAN, KAMU YARARINDAN UZAK BİR METİN"

Anahtar Parti  İl Başkanı Sebahattin UZUN, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 20 Şubat 2025 tarihinde sunulan ve 8 Nisan 2025 tarihinde Genel Kurul gündemine alınması planlanan "İklim Kanunu Tasarısı"na yönelik sert eleştirilerde bulundu. İl Başkan UZUN, düzenlediği basın toplantısında söz konusu tasarının, kamuoyunda yeterince tartışılmadan, sivil toplumun ve ilgili paydaşların katılımı sağlanmadan hazırlandığını vurguladı.

Tasarıda yer alan birçok muğlak ve belirsiz düzenlemenin ciddi endişelere yol açtığını ifade eden İl Başkanı, özellikle tarım ve hayvancılık alanında büyük riskler barındırdığına dikkat çekti. "Metan gazı gibi doğal kaynaklı salımlar nedeniyle hayvancılığı doğrudan hedef alan maddeler, hali hazırda geçim mücadelesi veren üreticilerimizi daha da zor durumda bırakacak, sektörel küçülmeye ve yerli üretimin gerilemesine neden olacaktır" dedi.

Tarımda Merkezi Denetim Tehlikesi

İl Başkanı Sebahattin UZUN, tasarıda öngörülen "sertifikalı ürün" uygulamasıyla çiftçilerin ne ekeceklerine dahi karar veremez hale getirileceğini savunarak, "Bu uygulama, tarım alanında merkezi denetimi artırmakta, üretimin kamu yararı doğrultusunda sürdürülebilirliğini kısıtlamaktadır" şeklinde konuştu.

Üretim Gücü ve Ekonomik Egemenlik Riski

Enerji, sanayi ve ulaşım gibi stratejik sektörlere getirilen emisyon azaltımı yükümlülüklerinin üretim gücünü sınırlayabileceğini dile getiren İl Başkanı, Türkiye'nin küresel karbon piyasasına entegre edilmesiyle birlikte stratejik ürünlerin üretim maliyetleri ve miktarlarının uluslararası platformlara açılacağını, bunun da ekonomik ve ticari egemenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Sosyal Etkiler Göz Ardı Edildi

İl Başkanı UZUN, tasarının sosyal etkilerinin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, "Vatandaşlarımızın günlük yaşamına ve ulaşım hakkına doğrudan olumsuz etkiler oluşturabilecek düzenlemeler içeriyor. Elektrikli araçlara geçiş süreciyle birlikte uygulanabilecek yakıt kısıtlamaları özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızı doğrudan mağdur edecektir" dedi.

“Tasarı Geri Çekilmeli” Çağrısı

Açıklamasının sonunda tasarının kamu yararından uzak olduğunu vurgulayan İl Başkanı Sebahattin Uzun, şunları kaydetti:

“Bu yasa tasarısı, yerli üreticiyi zayıflatan, tarım ve hayvancılığı baskı altına alan, sosyal ve ekonomik gerçekliklerle örtüşmeyen bir metindir. Bu nedenle derhal geri çekilmeli, tüm kesimlerin katılımıyla, milli çıkarlarımızı gözeten ve daha etkin bir strateji ile şekillendirilmiş yeni bir iklim politikası çerçevesi oluşturulmalıdır. Anahtar Parti olarak bu sürecin her aşamasında halkımızın ve üreticilerimizin yanında olacağız.”

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.