blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
25 Haziran, 2025 13:16 tarihinde yayınlandı

KBÜ’de Fakültelerin Gelişim Süreçleri Değerlendirildi

Karabük Üniversitesi akademik kurul toplantılarında fakültelerin çalışmaları ele alınırken, Fakültelerin  eğitim-öğretim süreçleri ile bilimsel üretime dair konular değerlendirildi.

İşletme Fakültesi Akademik Kurul Toplantısı’na Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Elif Çepni ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş ile Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ersin Müezzinoğlu ve akademik personel katıldı. Toplantıda; fakültenin mevcut durumu değerlendirildi, eğitim-öğretim süreçlerinin geliştirilmesine yönelik fikir alışverişi yapıldı ve akademik verimliliği artırıcı öneriler gündeme getirildi.

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİNDE AKADEMİK SÜREÇLER DEĞERLENDİRİLDİ

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde düzenlenen akademik kurul toplantısına katıldı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ersin Müezzinoğlu ile akademik personelin yer aldığı toplantıda, eğitim-öğretim süreçlerinin geliştirilmesine yönelik değerlendirmeler yapıldı.

Akademik kadronun görüş ve önerileri doğrultusunda fakültenin mevcut durumu ele alındı. Toplantıda, eğitim kalitesini artırmaya yönelik öneriler, yeni proje fikirleri ve akademik performansı destekleyen çalışmalar üzerinde duruldu. Rektör Kırışık, fakültelerin bilimsel üretim gücünün üniversitenin genel başarısına doğrudan katkı sağladığını ifade etti.

EDEBİYAT FAKÜLTESİ AKADEMİK KURULU’NDA SOSYAL BİLİMLER VURGUSU

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık daha sonra, Edebiyat Fakültesinde düzenlenen akademik kurul toplantısına katıldı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Muhittin Kapanşahin’in dönem içi faaliyetleri ve yürütülen projelere ilişkin yaptığı sunumun ardından, akademik personel ile fakültenin mevcut çalışmaları değerlendirildi.

Toplantıda, sosyal bilimlerin üniversite bünyesindeki yerinin güçlendirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar da ele alındı. Rektör Kırışık, sosyal bilimlerin yalnızca üniversite içinde değil, ülke genelinde daha görünür olması gerektiğini belirterek bu alandaki projelerin önemine dikkat çekti. Kırışık konuşmasında, Sosyalfest’in uluslararası boyuta taşınması için sürdürülen çalışmalara da değindi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
25 Haziran, 2025 13:27 tarihinde yayınlandı

Sosyal medya paylaşımları psikoloji bozuyor

Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, yeme bozukluğu olarak bilinen ’anoreksiya nervoza’ hastalığının aslında bir görünür olma savaşı olduğunu söyleyerek, "Dijital platformlardaki linç kültürü, kadını yetersiz hissetmesi üzerinden vuruyor" dedi.

İnsanların ekranlarda ve dijital mecralarda eleştiriye maruz kalarak yetersiz kaldığını düşündüklerini söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, "Anoreksiya nervoza, toplumsal olarak çoğu zaman göz ardı ettiğimiz bir gerçek. Bu aslında sadece bir yeme bozukluğu değil, görünür olma savaşıdır. Yani bizler artık bedenlerimizin içe dönük yaşadığı sıkıntının sessiz çığlığı olarak görüyoruz bu hastalığı. Bu sessiz çığlık da hepimizin sorumluluğundadır. Ruh sağlığı uzmanları olarak ‘bedeninizi sevin’ çağrısı sadece bizim yaptığımız bir çağrı ile yetersiz kalacaktır. Çünkü bu hastalıkta olan, bu belirtileri yaşayan kişiler aslında buralardan çıktıktan sonra evlerinde, ekranlarda, dijital platformlarda sıklıkla kadın bedeni algısı üzerinden birçok eleştiriye maruz kalıyorlar. Yapılan güzellik yarışmaları, estetik filtreler ve sosyal normlarla beraber dijital linç kültürü aslında birçok kadını, kendini değersiz ve yetersiz hissetmesi üzerinden vuruyor. Bu kadınlar da elbette bir süre sonra bedenleri üzerinden kendilerini kanıtlama ihtiyacı duyuyorlar. Bu noktada sayısız estetik operasyon, psikolojik müdahaleler ve çok fazla baskıya maruz kalıyorlar" dedi.

Sosyal medya paylaşımları psikoloji bozuyor

Hamurcu, bir süre sonra bu durumun beden değil varoluşsal mücadele haline geldiğini söyleyerek, "Biz görüyoruz ki bu beden değil, kendinin varoluşsal mücadelesi haline geliyor. Çünkü kültürümüz artık ne yazık ki ‘zayıfsan güzelsin’ algısı ile şekillendiği için bu algıda yaşayan kadınlar da elbette bir süre sonra kendini bir kimlik savaşıyla buluyor. Fakat bu savaş aslında anoreksiya nervoza dediğimiz o sessiz çığlığı da başlatıyor oluyor. Hızlı yemek atakları, hızlı kilo kaybı, yoğun egzersizler, yemeği reddetmeler, kişinin aynada kilo vermesine rağmen kendini sürekli kilolu görmesi ve sosyal izolasyon gibi belirtilerle başlayan bu rahatsızlık, zamanla yerini kişinin intihara kadar sürüklediği ciddi bir psikolojik rahatsızlık olarak gözlemliyoruz. Bu asla bir şaka ya da irade konusu değildir. Bu, toplumsal olarak ciddi anlamda bizim yanında olmamız ve desteklememiz gereken noktalardan bir tanesidir. Çünkü beden olarak yapılan her yorum güzellikle sınırlandırılmamalıdır. Gerçek güzellik kişinin bedeninde değil, düşüncesindedir. O yüzden bir kişiyi tanımaya çalışırken, bedenine yapılan yorumlardan ziyade düşüncelerini ve onun ne hissettiğine yapılan destekler kişileri daha iyi hissettirecektir. Unutmayın ki hiçbir sosyal medya deneyimi gerçek içe dönük yaraları gizleyemez" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.