Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
15 Ekim, 2023 08:12 tarihinde yayınlandı

Kendine özgü teknikle hat sanatına “yeni boyut” kazandırdı

blank

DÜZCE (AA) - GÖKSEL CÜNEYT İĞDE - Düzce'de yaşayan inşaat teknikeri ve reklamcı Hayrullah Altay, emekli olduktan sonra yöneldiği hat sanatında geliştirdiği kendine özgü teknikle üç boyutlu kesme ve kabartma tablolar yapıyor.

Çocukluk yıllarında resim ve çizime ilgi duyan 62 yaşındaki Altay, okulu bitirdikten sonra inşaat teknikeri oldu.

Bir süre mesleğini devam ettiren Altay, daha sonra reklamcılığa yöneldi.

Tabela, dekota (PVC köpük levha) ve cam üzerine fırçayla logo ve yazılar uygulayan Altay, 1980'li yılların başında Bolu'da devlet kitapları ofisinde bir kitapta gördüğü hat yazısından etkilenerek bu sanata ilgi duymaya başladı.

Altay, emekli olduktan sonra 2008 yılında kendi atölyesini kurarak bu alanda çalışmalar yaptı.

Hat sanatında geliştirdiği kendine özgü teknikle 15 yılda 700 üç boyutlu kesme ve kabartma eser ortaya çıkaran Altay, 9 ilde 30 kişisel sergi açtı.

- "Çalışmalarım tamamen bıçak işi"

Hayrullah Altay, AA muhabirine, hat sanatının kendisini çok etkilediğini söyledi.

Emekli olduktan sonra ilgisini uğraşa dönüştürdüğünü belirten Altay, "Reklam malzemeleriyle ne yapabilirim, hat sanatını nasıl işleyebilirim diye düşündüm. Reklamcılıkta kullandığımız 'dekota' dediğimiz ürün aklıma geldi. Dekotayı falçatayla keserek çalışma yaptım ve 3 boyut kazandığını gördüm." diye konuştu.

Altay, hat sanatında özgün çalışmalar ortaya çıkardığını dile getirerek şöyle devam etti:

"Yaptığım çalışmalara 'modern kat'ı sanatı' adını veriyorum çünkü kesme tekniğiyle yapıyorum. Hiçbir hocam olmadığı için geleneksel değilim. Yakıştırdığım malzemeleri tablolarımda kullanıyorum. Geride kalan 15 yılda kat'ı tekniğiyle papirüsten ahşap kaplamaya, atık ebru malzemesinden davetiye figürlerine kadar yakıştırdığım bütün malzemeleri kullanarak yaklaşık 700 çalışma yaptım."

Eserlerinde kesinlikle boya kullanmadığını vurgulayan Altay, "Çalışmalarım tamamen bıçak işidir. Seçtiğim örneği ne şekilde hangi malzemelerle yapacağımı zihnimde oturttuktan sonra istediğim ölçekte çıktısını alıyorum. Ardından bu örneği dekota değimiz malzemeye kurşun kalemle aplike ediyorum ve bıçakla kestikten sonra zemine yapıştırıyorum. Farklı kağıtları çeşitli figürlerle, desenlerle keserek zenginleştiriyorum. Ana malzemem; dekota, zemini paspartu kartonu." ifadelerini kullandı.

Altay, bazı eserlerinin, çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla Düzce'yi ziyaret eden siyasetçi, bürokrat, sanatçı ve bilim insanlarına hediye edildiğini kaydetti.

Çalışmalarının birçoğunu da sattığını aktaran Altay, sağlığı el verdiği ve eserleri talep gördüğü sürece devam edeceğini sözlerine ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin