Kütahya Arkeoloji Müzesi bölgenin Roma tarihine ışık tutuyor
Kütahya'da, Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti'nde gün ışığına çıkarılan eserlerin sergilendiği arkeoloji müzesi, bölgenin Roma tarihini yansıtıyor.
Antik kentte son iki yılda yürütülen kazılarda bulunan başta mermer güneş saati olmak üzere bazı eserler müzede sergilenmeye başladı. Definecilerin 1990'da kaçak kazısında bir bölümü ortaya çıkan ve Kütahya Müze Müdürlüğünce yapılan kurtarma kazısında tamamen kurtarılan Amazonlar lahdi, yaklaşık 1900 yıllık tarihi ve sağlamlığıyla görenlerin ilgisini çekiyor. Üzerinde Grek askerleri ile Amazon kadın savaşçıların mücadelesini anlatan figürlerin bulunduğu lahit, müzede ilgi gören en önemli eserler arasında yer alıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal, AA muhabirine, Anadolu'daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı'na ev sahipliği yapan antik kentteki kazıların, Cumhurbaşkanlığı kararı, Valiliğin ve sponsor firmaların destekleriyle Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Kütahya Arkeoloji Müzesi'nde daha çok Roma dönemine ışık tutan eserlerin sergilendiğini belirten Ünal, şöyle devam etti: "Müzemiz, yaklaşık 1500 eseri barındırmakta. Bu eserlerin birçoğu Aizanoi Antik Kenti'nde sürdürülen kazı çalışmalarında bulunan envantere kaydedilen ve sergilemeye değer eserler. Aizonai'deki Penkalas (Kocaçay) ve Agora'da (çarşı) yapılan çalışmalar ve burada bulunan eserler Aizonai'nin bizim açımızdan ne kadar önemli olduğunu bir kere daha vurgulamakta. Buralarda gün yüzüne çıkarılan eserler başka eserlerin de bulunacağına olan inancımızı artırdı."
"Dünyada bilinen Amazon lahitlerinin en sağlamı Kütahya'da bulunuyor"
Ünal, müzede sergilenen en yeni ve en önemli eserlerin başında geçen yılki kazılarda ortaya çıkarılan aslan pençesi motifli mermer güneş saatinin geldiğini aktardı. Amazon lahdiyle ilgili bilgi veren Ünal, şunları kaydetti: "1990 yılında bulunan ve muhteşem bir işçilikle yapılan bu lahit, Aizanoi'de yöneticilik yapan ve antik kentin ileri gelen ailelerinden olan Cladiuslardan Sebenno ile Berekenike'ye aittir. Lahdin kapağında ismi bulunmaktadır. Dünyada 20 tane daha Amazon lahdi olduğu biliniyor. Ancak dünyada bilinen Amazon lahitlerinin en sağlamı Kütahya'da bulunuyor. 160 yıllarına ait en sağlam lahdin Kütahya'da bulunmasını, turizm açısından ve arkeolojik açıdan önemli bir değer olarak görüyoruz." Zekeriya Ünal, gelecek yıl bitirilmesi planlanan yeni arkeoloji müzesinde daha çok eseri sergilemeyi planladıklarını sözlerine ekledi.(AA)
Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.
Kalbimizi Sıcak Tutan O Güçlü Kadınlara Bir Teşekkür
Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü geliyor… Ve biz yine “Anne” deyince içimiz titriyor. Kimi zaman bir tebessüm, kimi zaman burnumuzun direğini sızlatan bir özlem. Çünkü “anne” kelimesi sadece bir sesleniş değil; hayatın kendisi gibi bir şey. İçinde sevgi var, emek var, fedakârlık var… Daha da fazlası: karşılıksızlık var.
Anne Olmak Sadece Doğurmak mı?
Hayır. Aslında çok daha fazlası. Anne olmak sadece doğurmakla ilgili değil. Bir çocuğu sarıp sarmalayan, ona sahip çıkan, büyüten herkesin kalbinde bir "anne" var. Bazen bu bir teyze olur, bazen bir abla, bazen de kalbi kocaman bir öğretmen. Kimi zaman bir baba bile bu rolü üstlenebilir.
Yani Anneler Günü’nü kutlarken sadece biyolojik anneleri değil, hayatımıza anne sevgisini taşımış herkesi anmak gerek.
Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var
Bazı anneler çocuklarını kucaklarına almadan büyütür, bazıları çocuklarının düşmesine izin verip kalkmayı öğretir. Kimisi üç işte birden çalışır, kimisi tek bir bakışla her şeyi anlatır. Ama ortak özellikleri hep aynı: Kendilerinden çok çocuklarını düşünürler.
Bir düşünün… Kaç kez gece uykusundan feragat etti, kendini yorgun hissetti ama belli etmedi? Kaç kez “iyiyim” dedi ama içi kan ağladı? Ve biz kaç kere fark ettik?
Ya Annem Yanımda Değilse?
Evet, bu gün herkes için bayram havasında geçmiyor olabilir. Annesini kaybetmiş olanlar, evlat acısı çekenler ya da anne olmayı bekleyen kadınlar için bugünün başka bir anlamı var. Sessizce, içten içe yaşanan bir duygu bu.
Ama bir gerçek var ki; anne gitse de izi kalır. Kokusu, sesi, öğrettikleri hep bizimle yaşar. Onu hatırlatan bir yemek, bir çiçek ya da bir şarkı… Bir bakmışsınız yanınızda gibi hissettirir.
En Güzel Hediye: Varlığını Hissettirmek
Anneler Günü deyince akla ilk gelen şey belki de hediye oluyor. Ama aslında anneler için en güzel hediye; onları düşündüğümüzü göstermek. Bir telefon, içten bir “iyi ki varsın” demek, sarılmak… Emin olun, paha biçilemez.
Anneler zaten hep bizim için bir şeyler yapıyor. Belki de bugün, sadece onlar için bir şey yapmanın günü. Küçük bir jest bile kalplerine dokunur.
Kısacası… Anneler Günü sadece bir kutlama değil. Bir durup düşünme günü. Şükretme, özleme, teşekkür etme günü. Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.