Avatarı
Haber Merkezi kaleminden...

Maziden Gelen Güç…!

Haber Merkezi tarafından
08 Mayıs, 2017 00:12 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:13
A+ A-

Maziden Gelen Güç…!

Karabük’ün kuruluşuna tanıklık etmiş büyüklerimizden gerçekten Karabük tarihine ilişkin öğreneceğimiz çok şey var. Bu kentin kuruluşu öyküsünü iyi bilmek gerekli. Kenti anlamak için bu gerekli. Bugünleri anlamak yarınlara güvenle bakmak için bu gerekli. Bakın 80 yıl geçti. Hala neyi tartışıyoruz. Karabük’ün neden kendi dinamiklerini kullanamadığını… Ve sahiplenilmediğini… İşlerin yavaş ilerlediğini. Tarihi bilincin olmadığı yerde sahiplik duygusu oluşmaz.. Bu bilinç tarihi sevmekle/bilmekle /yorumlamakla oluşur. Karabük nasıl bir kent… Geçmişte neler olmuş. Nerede yanlışlıklar yapılmış Nerede sevinçler yaşanmış. Bunlardan ders almak/sonuçlar çıkarmak zorundayız.. Bunları bilmeden bilinç inşa etmemiz,yarınlara güvenle bakmamız zor. Günlük kısır tartışmalarla bunu başaramayız. Yanlıştan dönmekte fayda var. Büyük önder Atatürk’ün bu konuda şu sözlerine katılmamak mümkün değildir: “Türk çocuğu atalarını öğrendikçe daha büyük işler yapma heyecanını içlerinde duyacaklardır” Kentin kuruluş gayesi herkes tarafından kavrandıktan sonra ilgili ve yetkililerin ve bizlerin kente bakış açısı değişecektir. İçinde yaşadığımız kente sahip çıkma duygusunun oluşumuna katkı yapacaktır. Cumhuriyet değerleri içinde Karabük’ün anlamı nedir? Bir kere herkes çok iyi bilmeli ki Karabük bizlere bir Cumhuriyet armağanıdır. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen insanlardan yoğrulmuş bir pota kenttir. Türkiye’nin ilk ağır endüstri kentidir. Türkiye ekonomisinin can damarıdır Mayasında demir kültürü olan kenttir… Bu durum İlk yurdumuzdaki eski kültürümüzle bağlantı kurmamızı sağlar. Devlet (+) özel teşebbüs anlayışının birlikte neler yapabileceğinin en güzel örneklerinin sergilendiği kenttir. Cumhuriyet ve Karabük’ün anlamı… Karabük nedir sorusuna bu anlamda geçmişe bakarak çok sayıda yanıt verilebilecek yön bulunmaktadır. Karabük’ü anlamak… Karabük’ü kavramak… Sonra… Kişisel ihtiras ve kaprislere bu kenti kurban etmemek. Karabüklülük bilinci bunu gerektirmez mi? Bunu tartışmaya konu yapmaya bile gerek yok değil mi?

Bizi sosyal medyadan takip edin