Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
01 Kasım, 2023 04:48 tarihinde yayınlandı

Medical Point Gaziantep Hastanesi’nden çocuklarda “kronik ishal” uyarısı

İSTANBUL (AA) - Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Doktor Meltem Gülşan, çocuklarda görülen kronik ishalde, hastanın dışkılama sıklığı, volümü, kan ve mukus içeriği ve çocuğun diyeti ile ilişkisinin sorgulanması gerektiğini, soruna eşlik eden karın ağrısı, kilo kaybı, kusma gibi durumların organik hastalıklar için uyarıcı olduğunu bildirdi. Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Gülşan, ishalin genellikle bağırsak hareketlerinin hızlanması ve bağırsaklardaki suyun ve elektrolitlerin emilimini engelleyen bir durum neticesinde meydana geldiğini ifade ederek 7 ile 10 gün sürdüğüne vurgu yaptı. Uzman Doktor Gülşan, ishalin 14 günden uzun sürmesi durumunda bunun kronik veya persistan ishal olarak adlandırıldığını, kronik ishallerin sıklığının tüm dünyada yaklaşık yüzde 3 ile 20 arasında olduğunu kaydetti. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kronik ishalin nedenlerinin farklılık gösterdiğine değinen Gülşan, gelişmekte olan ülkelerde bağırsak enfeksiyonlarının kronik ishalin önemli bir kısmını oluşturduğunu ve bu çocuklardaki sosyoekonomik şartlar, beslenme bozukluğu, mikrobesinlerin eksikliği gibi faktörlerin kronik ishal gelişimine zemin hazırladığını aktardı. Gülşan, bağırsak lümenindeki su absorbsiyonunun azalması (bozulmuş elektrolit emilimi veya aşırı elektrolit sekresyonu) ya da lümene su çeken osmotik bir yükün olması ile ishal meydana geldiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Kronik ishale neden olan durumlar temel olarak osmotik ve sekretuvar olarak ikiye ayrılır. Ancak bazı hastalıklarda her iki mekanizma da ishal oluşumundan sorumlu olabilir. Hastanın dışkılama sıklığı, volümü, kan ve mukus içeriği ve çocuğun diyeti ile ilişkisi sorgulanmalıdır. Eşlik eden karın ağrısı, kilo kaybı, kusma organik hastalıklar için uyarıcıdır. Eklem yakınması ve ağız ülserleri, inflamatuar bağırsak hastalıklarına eşlik edebilir. Enfeksiyöz ishaller için başka hastalarla temas ve yakın zamanda yapılan seyahatler sorgulanmalıdır. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonu ve rektal prolapsus, kistik fibrozis için tipik iken, kronik ishale eşlik eden ağır sistemik enfeksiyonlar immün yetmezliğin bir göstergesi olabilir. Fizik muayenede hastanın kilo, boy ve baş çevresi, büyüme geriliğine göre değerlendirmelidir. Kilo alımında azalma, durma veya kilo kaybı sıklıkla önemli bir hastalığın habercisidir. Karın muayenesinde iç organlarda şişliğin hissedilmesi, malabsorbsiyon sendromları ya da bakteriyel aşırı çoğalmaya işaret eder. Anal muayenede inflamatuar bağırsak hastalığına ait fistül ağzı gibi perianal hastalık bulguları olabilir ya da rektal tuşede kanlı dışkı saptanabilir." - "Tetkikler aşamalı olarak planlanmalı" Büyüme geriliği ya da kilo alımı yetersiz olan hastalarda tetkiklerin aşamalı olarak planlanması gerektiğinin altını çizen Gülşan, ilk aşamada gaita incelemeleri, mikrobiyolojik testler, bağırsak emilim testleri, çölyak ve besin alerjilerinin değerlendirildiğini kaydetti. Gülşan, "Daha sonraki aşamalarda ise gerekirse radyolojik, endoskopik ve histolojik tetkikler planlanır. Çocukluk çağında yağ malabsorbsiyonunun en ciddi olduğu hastalık kistik fibrozistir. Çölyak hastalığı, inek sütü protein alerjisi ve crohn hastalığında da yağ malabsorbsiyonu gelişebilir. İlk basamak tetkiklerle tanı konulamayan hastalara, endoskopi ve/veya kolonoskopi yapılarak mukoza görünümü değerlendirilir ve biyopsiler alınır. Biyopsinin histopatolojik değerlendirmesi ile çölyak hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalıkları, alerjik enteropatiler, intestinal lenfienjiektazi tanıları konur. Tanı konulamayan hastalarda immünhistokimyasal ve elektron mikroskop ile tanıya gidilebilir. Safra asit malabsorbsiyonundan şüphe edilen hastalarda dışkıda total veya spesifik safra asitleri ölçülebilir. Tanı için gerekirse motilite çalışması, elektofizyolojik çalışmalar ve özellikle konjenital ishallerde genetik araştırmalar yapılabilir." görüşlerini bildirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
04 Haziran, 2025 17:02 tarihinde yayınlandı

BEUN yeşil dönüşüm kapsamında iki yeni program açıyor

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), sürdürülebilir kalkınma vizyonu doğrultusunda kıymetli bir adıma daha imza attı. Zonguldak Meslek Yüksekokulu bünyesinde "Akıllı Altyapılar Teknikerliği" ve "Yenilenebilir Güç Teknikerliği" ön lisans programlarının açılmasına Yükseköğretim Kurulu tarafından onay verildi.
10-11 Nisan 2025 tarihlerinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı mesken sahipliğinde gerçekleşen "Yeşil Dönüşüm Çalıştayı"nda alınan karar doğrultusunda, çevresel sürdürülebilirlik, güç dönüşümü ve iklim değişikliğiyle çaba alanlarında nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesini hedefleyen 8 yeni program belirlendi. BEUN, bu doğrultuda Türkiye’nin muhtaçlık duyduğu teknik altyapı ve yenilenebilir güç alanlarına yönelik iki yeni programla eğitim kapasitesini genişletti.
Zonguldak Meslek Yüksekokulu bünyesinde açılan yeni programlarla ilgili açıklamada bulunan BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Üniversitemiz, her daim yalnızca bugünün değil yarının da muhtaçlıklarını gözeten bir vizyonla hareket etmektedir. Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanan bu iki yeni program hem Üniversitemiz hem bölgemiz hem de ülkemiz için değerli bir kazanımdır. Akıllı altyapılar ve yenilenebilir güç üzere alanlar, geleceğin mesleklerini şekillendirecek temel başlıklardır. Biz de Cumhuriyetin birinci üniversitesi olarak sürdürülebilir geleceğin inşasında değerli akademik ve toplumsal çalışmalarımızla bu dönüşüm sürecine katkı sağlamaktan ve öğrencilerimize çağın gerekliliklerine uygun yetkinlikler kazandıracak programlar sunmaktan büyük onur ve memnunluk duyuyoruz. Bu vesileyle etraf dostu teknolojilere hâkim, sürdürülebilir kalkınmayı önceleyen, nitelikli teknikerler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Üniversitemizin etrafa hassas, üretken ve yenilikçi bir akademik kurum olma unsurları doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Bu his ve kanılarla başta böylesine manalı ve vizyoner bir adımın gerçekleşmesinde bizlere destek olan Yükseköğretim Kurulu Liderimiz Sayın Prof. Dr. Erol Özvar olmak üzere tüm Yükseköğretim Kurulu ailesine şükranlarımı sunuyorum. Bununla birlikte bu süreçte emeği geçen bütün akademik ve idari işçimize de teşekkür ediyor; açılan programların sürdürülebilir yeşil bir geleceği kendine gaye edinen Üniversitemize, kentimize ve ülkemize iyi olmasını temenni ediyorum."

Bizi sosyal medyadan takip edin